Sağlık Bakanlığı, Hıfzıssıhha'da, içinde kanserojen madde akrilamid bulunması nedeniyle incelenen 4 bebe bisküvisi örneğinin sonuçlarını açıkladı.
Abone olSağlık Bakanlığı, bebe bisküvilerinde kanserojen madde ihtimali nedeniyle yapılan incelemelerde, fason üretim olan 2 örnekte WHO’nun olabilir değerinin dışına çıkan sonuçlar saptandığını açıkladı. Türkiye’de alınan sonuçların, yurt dışındaki benzer örneklerine göre daha yüksek olmadığı vurgulandı. Açıklamada, akrilamidin kızartılmış ve fırınlanmış gıdalarda bulunma miktarıyla ilgili raporlar ve insan için kanserojenik etkileri olabileceğinin düşünülmesinin, tüm dünyayı bu konuyla ilgili hale getirdiği belirtildi. İsveç’te 2002 Nisan ayında tebliğ edilen bir araştırma sonucunda ilk kez akrilamidin yüksek ısıda pişirilen bazı besinlerde meydana çıktığının keşfedildiği kaydedilen açıklamada, akrilamidin, poliakrilamid imalatında kullanılan kimyasal bir madde olduğu ifade edildi. Gıdalardaki karbonhidratlar, yağlar ve proteinler arasında uygun bir kombinasyon olduğunda reaksiyonun, fırınlama veya kızartma işlemi sırasında oluşabildiği belirtilen açıklamada, şöyle denildi: “Önce İsveç’te, ardından Norveç, İsviçre, İngiltere ve Amerika’dayapılan araştırmalarda akrilamidin cips, patates kızartması, kurabiye, tahıl ve ekmek gibi bazı nişastalı besinlerde 120 derecenin üstünde pişirildiğinde ortaya çıktığı gösterilmiştir. Ortalama bir tüketici için günlük alınım değerleri 0.8-6 mikrogram/kilogram vücut arasında değiştiği tahmin edilmektedir. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından yapılan çalışmalara göre günde 1 miligram (mg) akrilamid alınımı olan bir toplumda 100 binde 1 kişinin kanser riski taşıdığı görülmüştür.” İsveç’te 2002 yılında yapılan çalışmada, fırında pişirilmiş veya kızartılmış, cips, ekmek gibi nişastalı gıdalarda 100-1000 mikrogram/kilogram oranında akrilamid bulunduğu belirtilen açıklamada, ABD de ortalama aynı değerlerin bulunduğu kaydedildi. TÜRKİYE’DEKİ SONUÇLAR Açıklamada, “Türkiye’de üretilmekte olan çeşitli bebe bisküvilerinde laboratuarlarımızda İsveç’teki laboratuvar ile kontrollü yapılan çalışmalarda ortalama 120 mikrogram/kg (21-220 arasında değişmek üzere) bulunmuştur. Ancak incelenen örneklerden sadece 2 tanesinde (onlar da fason üretimdir) 470 ve 810 gibi, bu değerlerin dışına çıkan sonuçlar bulunmuştur. Bu değerler bile İsveç’te yapılan çalışmadaki bildirilmiş değerlerin üzerinde değildir” denildi. Bu sonuçlar ışığında, Türkiye’de alınan sonuçların, yurt dışındaki benzer örneklerine göre daha yüksek olmadığı vurgulanarak, Türkiye’de ve uluslararası bilim camiasında daha geniş katılımlı bilimsel çalışmalara ve kararlara ihtiyaç olduğu kaydedildi. Açıklamada ayrıca, son zamanlarda yapılan araştırmalarda, akrilamid kanserojenik madde olarak görülmüş olsa da kullanılan teorik modeller tam olarak güvenilir olmadığından, risk oluşturabileceği sonucunu çıkarmanın doğru olmayacağı belirtildi. Kanserin önceden gelişip gelişemeyeceğini bildirmek için var olan kuramsal örneklerin sağlam kararlar geliştirebilmek için yeterince güvenilir ve geçerli ortalama miktar düzeylerinin kesinleşmediğine işaret edilen açıklamada, yapılacak çalışmaların, yemek pişirme süreciboyunca akrilamidin nasıl oluştuğunun belirlenmesinden başlayarak mamul hale gelen ürünleri de içerecek şekilde genişletilmesi gerektiğiifade edildi.