Demokratik Toplum Kongresi Daimi Meclisi’nin toplantısında alınan kararlar eşbaşkan Ahmet Türk tarafından açıklandı..
Abone olAhmet Türk, Özerk Kürdistan çözüm önerisinin DTK daimi meclisi tarafından esas alındığını açıkladı. Türk kalıcı barış için de üç şart ileri sürdü. İşte Türk'in açıklamasından satır başları:
PKK’nın eylemsizlik kararının toplumsal barışa tarihi bir fırsat sunduğu inancındayız. Bundan sonra biz taleplerimizi hükümete iletmek zorundayız. Bir kez daha askeri ve siyasi operasyonları fiili olarak durdurmaya çağırıyoruz.
Kardeş kanının dökülmemesi için Türkiye ve Kürt halkını savaşa karşı çıkmaya çağırıyoruz. Müzakere sürecinin başlaması için güven verici adımlar atılmak zorundadır.
BARIŞ İÇİN ÜÇ TALEP
Yeni bir demokratik anayasanın hazırlanması, haksız şekilde tutuklu bulunan barış grubu üyeleri ve Kürt siyasetçilerin bırakılması, yüzde 10 barajının kaldırılması gündemleri temel gündemler olacaktır.
"ESAS OLAN ÖZERKLİK"
Özerk Kürdistan çözüm önerisi daimi meclisimiz tarafından esas alınmaktadır. Birlikte yaşama projesidir bu. Demokratik özerklik projesi ile ilgili bir çalıştay düzenlenecek ve sonuçlar kamuoyu ile paylaşılacaktır.
Demokratik Toplum Kongresi (DTK), hükümet, Öcalan ve PKK başta olmak üzere çözüme katkıda bulunacak herkesle görüşmeyi amaçlamaktadır.
DTK, Kürt ulusal birliğine yönelik tüm çalışmaları esas alacaktır.
"BOYKOTA İNANCIMIZ SÜRÜYOR"
Referandumun barışcıl bir ortamda geçmesi için üzerine düşen her şeyi yapmıştır. DTK, boykot tavrının ilkeli bir görüş olduğu görüşüne de inancını sürdürmektedir.
Türkiye’nin Kürt sorunu aynı zamanda Türkiye sorunudur. Sorunun çözülmesi için elbette ki Hükümet desteği de gereklidir. İnsanlarımız bir daha ölüleri görmek istiyor.
Silahların susturulması bizim talebimizdir. Kürt demokratların, aydınların bir talebiydi. Birbirimizi anladığımız zaman sorunun çözümüne katkı sunmuş olacağız.
Tüm taraflarla görüşme anlamında çabalarımız olacak. Ne Türk ne de Kürt halkının bu sürece tahammülü kalmamıştır. İnanç sahibi herkesin bu konunun çözümü üzerinde çaba göstermesi gibi bir sorumluluğu vardır.
Demokratik siyasetin güçlenmesini istediğimiz bir dönemde bir Kürt gazetesinin kapatılmış olmasını kınıyoruz. Basının susturulmasını, demokrasinin susturulması olarak değerlendiriyoruz.
BDP'DEN DE 3 TALEP
BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş da Mardin'de düzenlediği mitingde referandumda evet için 3 şart ileri sürdü. Demirtaş, "12 Eylül'de yapılacak referandumla ilgili aldığı boykot kararında ısrarcı olduğunu bildirirken, “Bu karardan dönüş yoktur. Erdoğan seçim barajını yüzde 5’e indirse, tutuklu arkadaşlarımızı serbest kalırsa ve yeni bir Anayasa’da Kürt sorunun çözeceğini bu meydanda söylerse, bunu sizlerle tartışırız. Bunun dışında asla sandığa gitmek yok” dedi.
Mardin'de halka seslenen Demirtaş şunları söyledi:
“Nusaybin halkı, ‘Artık anadilimde eğitim yapmak istiyorum, Nusaybin’in vergi dairesinde hastanesinde kendi dilimi konuşacağım' diyecek. ‘Ben artık, kendi kendimi yöneteceğim' diyecek. ‘Ben artık özgürlük, demokratik özerklik isteyeceğim' diyecek. Bırakın AKP'nin makarnacı tayfası ‘evet' desin, bırakın CHP-MHP’nin Ergenekon tayfası ‘hayır' desin. Ama bu ülkede kendi onuru ile şerefi ile yaşayan herkes boykot desin. ‘Sandıklar sizin olsun meydanlar bizim olsun' desin."
AK PARTİ'YE SERİNLETİCİ GAZ, BDP'YE BİBER GAZI
Demirtaş, “Tayyip Erdoğan'ın mitinglerinde serinletici gaz sıkıyorlar, bizim mitinglerimizde biber gazı sıkıyorlar” diyerek bunu hesabını sandıklarda soracaklarını söyledi. Boykotun kendileri için yeni bir anayasa olduğunu savunana Demirtaş, şöyle dedi:
“Nusaybin'i durdurabilecek tek şey yeni bir anayasa olacak. Tayyip Erdoğan’a diyeceğiz ki, sen bizi tanımıyorsan biz de seni tanımıyoruz. Sen boş konuşursan, biz de sandıkları boş göndereceğiz. ‘Sen bu copları başımıza çalıyorsan, biz de bu sandıkları senin başına çalıyoruz' diyeceğiz.
BOYKOT'TAN GERİ DÖNÜŞ ŞARTLARI
‘80 yıllık Kürt sorunun çözmüyorum' diyeceksin, madem müzakereden kaçıyorsan biz de seni yok sayacağız. AKP meydan meydan dolaşıp kafaları karıştırıyor. BDP, boykot kararında ısrarcıdır. Ne son gün, ne de son akşam boykot kararından dönüş yoktur. Eğer Erdoğan seçim barajını yüzde 5’e indirse, tutuklu arkadaşlarımızı serbest kalırsa ve yeni bir Anayasa’da Kürt sorunun çözeceğini bu meydanda söylerse, biz bunu sizlerle tartışırız. Bunun dışında asla sandığa gitmek yok."