BIST 9.660
DOLAR 34,61
EURO 36,34
ALTIN 2.918,43
HABER /  DÜNYA

BDP’li vekilden bir garip teklif

BDP Diyarbakır Milletvekili Altan Tan, “Şuan bir kanun teklifi veriyorum parlamentoya, acilen İstanbul’u kurtarma bakanlığı kurulmalı” dedi....

Abone ol

BDP Diyarbakır Milletvekili Altan Tan, “Şuan bir kanun teklifi veriyorum parlamentoya, acilen İstanbul’u kurtarma bakanlığı kurulmalı” dedi.
TBMM’de düzenlediği basın toplantısında, İstanbul’da yaşanan nüfus ve imar sorunlarına dikkat çeken BDP Diyarbakır Milletvekili Altan Tan, “İstanbul sadece bizim değil dünyanın göz bebeği. ‘Bütün dünya tek bir devlet olsaydı, bu devletin başkenti İstanbul olmalıydı’ diyenler var. Maalesef şuan dünya harikası şehri kaybetmek ile yüz yüze gelmiş durumdayız. Bu hafta birçok yazar artık feryat noktasında dile getirdiler, korkunç bir nüfus yığılması, bütün yeşil alanların imara açılması nedeniyle İstanbul fiilen kilitlenmiş durumda” diye konuştu.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı eleştiren Altan Tan, “Başbakan televizyonlara çıkıyor, ‘kim bu İstanbul’u bu hale getirdi, rantiyeyi engellemek lazım’ diyerek insanı hayretler içinde bırakan konuşmalar yapıyor. 1994’den bu yana İstanbul’u başta Tayyip Erdoğan olmak üzer AK Parti ve Refah Partisi belediye başkanları yönetti. İstanbul’u 20 yıldır siz yönetiyorsunuz, bütün bu rezaletin hesabını vereceğinize, ‘bu kadar da olmaz, kim yapmış’ diyorsunuz. 1. Boğaz Köprüsü’nün hemen ayaklarında, Levent çıkışındaki siteye bakın, emsal kaç. 200 bin metrekarelik yer 1 milyon metrekare inşaat alına çıkartıldı. Sorun sadece bu olsaydı yine bu kadar feryat etmezdik, fakat şehir fiilen yaşanmaz hale geldi. 14 milyon nüfus, en az 16-17 milyonluk bir şehir ile karşı karşıyayız” şeklinde konuştu.

TBMM’YE İSTANBUL’U KURTARMA BAKANLIĞI TEKLİFİ
Yeni iki kanun teklifini TBMM Başkanlığı’na vereceğini söyleyen Altan Tan, “Zatı muhterem ‘2. boğaz yapalım’ diyor. Şuan bütün imar planlamacılarına göre ‘10 milyonluk nüfus gelecek’ diye yorum yapılıyor. 25 milyonluk bir şehri fiilen yönetmeniz mümkün değil, sokaklarında gezmeniz mümkün değil. Bir şehir 6-7 milyonu geçtiği an o şehirde doğru düzgün hayat sürmek mümkün değil. İstanbul’un yarısı acilen boşaltılması gerekirken, bazı şehirlerde cazibe merkezleri kurulması lazım. Hükümet sözde bunu da yapacaktı onu da beceremedi. Şuan bir kanun teklifi veriyorum parlamentoya, acilen İstanbul’u kurtarma bakanlığı kurulmalı. İkinci kanun teklifi de Türkiye’de 10 tane bölgesel merkez özelliğinde olan ilin özel bir program, yatırım ve bütçe ile önümüzdeki 5 yıl içinde ayağa kalkacak şekilde cazibe merkezi şehirler olarak kurulması şeklinde. 20 yıldır İstanbul’un katilidir şu anki yönetim. Bunlar yapılmazsa dünya harikası İstanbul’u kaybetmiş olacağız” ifadelerini kullandı.

ANA DİLDE EĞİTİM
Bir gazetecinin “Anadilde imkan tanınabileceğine dair haberler var“ şeklindeki sorusuna cevap veren Altan Tan, “Olursa iyi olur. Dün Bülent Arınç bizi Irak Kürdistan’ına gönderme demeçleri verdi, demek ki bilet iptal olmuş” ifadelerini kullandı. “Ana dil ile ilgili Öcalan’ın bir demeci vardı, ‘Yalvarmayın, Drogba gibi direnin, mücadele edin’ demişti, siz ne diyorsunuz?” şeklindeki soruya ise, “Biz hiç kimseye yalvarmak durumunda değiliz. Biz dilenci değiliz, dilenciden padişah olduğu görülmemiş. Biz hak verilmez alınır zihniyetindeyiz. Yalvararak, yakararak, perişan bir duruma asla düşmeyiz” şeklinde cevap verdi.
“Bu iş Mahmutpaşa pazarlığına dökülmez. Haklar varsa vardır, yoksa yoktur. Verilmeyecekse çık erkekçe deki ‘vermiyorum’ de. Gücün yetiyorsa verme. Kürtler de, Aleviler de, başörtülülerde Türkiye’de haklarını en geç birkaç yıl içinde alacak, Elinden geliyorsa engelle, hodri meydan” ifadelerini kullanan Altan Tan, “Farklı okullar ortaya çıkacağı, bunun ülkeyi böleceği tartışmaları oluyor, sizin görüşünüz nedir” şeklindeki soruya ise şu şekilde cevap verdi:
“Ben böyle bir endişe taşımıyorum. Kimse kimseyi zorla bir okula yollayamaz. Açarsın farklı okulları, kimse zorla kimseyi İmam Hatip Lisesi’ne, sanat okuluna yollayamaz. Açarsınız, talep yoksa zaten sorun yok, sen rahat, ben rahat. Hacca gitme özgürlüğü var, herkes Hacca gidiyor mu? Anadilde eğitim haktır, siz bu hakkı tanırsınız, giden gider, gitmeyen gitmez. “
(İHA)