BDP İstanbul Milletvekili Sabahat Tuncel, Kürtçe ana dilde eğitim hakkı için bir haftalık boykot çağrısı yaptı.
Abone olGalatasaray Meydanı'nda bir araya gelen BDP'liler, sembolik olarak Kürtçe ilk ders provası yaptı. Kürtçe, pankart, döviz ve sloganların atıldığı eylem Kürtçe basın açıklaması ile son buldu.
BDP'nin yanı sıra bazı dernek ve partilerin de destek verdiği Kürtçe eğitim hakkı için Galatasaray'daki boykot eylemine yaklaşık 50 kişi katıldı. Kürtçe pankart ve dövizlerin taşınıp, sloganların atıldığı eylemde sembolik olarak Kürtçe ilk ders yapıldı. Kürt alfabesinin tanıtıldığı ilk dersin ardından Kürtçe basın açıklaması geldi.
Daha sonra söz alan BDP İstanbul Milletvekili Sabahat Tuncel, eylemin 31 harften oluşan Kürt alfabesini tanıtılarak başladığına dikkat çekti. Türkiye'de yaşayan 20 milyona yakın insanın farklı bir dili, kültürü ve kimliği olduğunu öne süren Tuncel, "Ama ne yazık ki Türkiye 80 yıldır asimilasyon politikalarını bir devlet politikası haline getirmiş, bir çok Kürde dilini bile unutturmuştur. Ben asimilasyon politikaları nedeniyle dilini unutan yurttaşlardan biriyim. Devlet sadece bana değil, 5 milyondan fazla insana, gence dilini unutturan bir asimilasyon politikasını sürdürmüştür." dedi.
Asimilasyon politikalarına dikkat çekmek ve anadilde eğitim hakkı için 1 hafta süresince Kürtlerin çocuklarını okula göndermeyeceklerini ifade eden Tuncel şöyle konuştu: "BDP olarak bizler de bu sivil itaatsizlik eyleminin çok anlamlı olduğunu, Türkiye'de artık Kürtlerin anadilde eğitim talebinin mutlaka dikkate alınması gerektiğini, eğitim sisteminin buna göre düzenlenmesi gerektiğini ifade ederek bu eyleme destek veriyoruz. Biz bu vesileyle bir kez daha Türkiye'de eğitim sisteminin ne hale geldiğini, 'Türkiye'de farklılıklar var' diye ifade eden ancak farklılıkları yok sayan zihniyetin aslında en çok da eğitim sistemiyle yaşam bulduğuna dikkat çekmek istiyoruz. Bizim tam da eğitim yılının başladığı dönemde böyle bir kampanya yapmamız anlaşılır olmalıdır. Ancak şu anlaşılmasın, çocuklarımız Türkçe öğrenebilir ancak çocuklarımız kendi anadilinde eğitim görmemesi sorundur. Bu bir insan hakları sorunudur, hukuksal bir sorundur, evrensel hukukun çiğnenmesidir. Bugün hükümet kanadı bizim boykot çağrımızı, çocuklarımızı siyasete alet edilmesi ve çocuk istismarı olarak değerlendiriyor. Biz de buradan soruyoruz: Siz 80 yıldır çocuklarımızı istismar etmiyor musunuz? Kendi dillerini unutturarak çocuk istismarı yapmıyor musunuz? İstismardan bahsedilecekse asıl istismar buradadır. Biz bir adaletsizliğe dikkat çekmek için bir haftalık boykot kampanyası başlattık . Bunun bütün Türkiye tarafından anlaşılması gerekir."
Bu hareketin asimilasyon politikalarının Türkiye'de son bulması için bir çağrı olarak görülmesini isteyen Tuncel iktidar ve muhalefete de seslenerek şöyle konuştu: "Umarız iktidarı da muhalefeti de bu çabamızı ve çağrımızı doğru anlar, bunu siyasete bir malzeme yapmaz. Bunu 20 milyon Kürdün kendi anadilinde eğitim hakkı olarak değerlendirir ve bu konuda da gerekli adımı atar, eğitim sistemini baştan aşağı yeniler ve Türkiye'de farklı kimlik ve kültürlerin kendi ana dilinde eğitim yapabileceği ilköğretimden üniversiteye kadar eğitim olanaklarını oluşturur, o zaman gerçekten demokratik bir Türkiye olur diyorum. Bu kampanyayı başlatan bu kampanyada emeği geçenleri kutlamak istiyorum."
Tuncel'in konuşmasının ardından Kürtçe sloganlar atan grup olaysız dağıldı.