BIST 9.864
DOLAR 35,07
EURO 36,64
ALTIN 2.954,06
HABER /  GÜNCEL

BDP'li Tan'ın kehaneti gerçekleşir mi?

Suriye'de ortam çok karışık. BDP'li Altan Tan'ın Suriye'de 'özerk Kürdistan' kurulacak iddiası konuşuluyor.

Abone ol

Oktay Sağlam
İNTERNETHABER.COM- BDP'li Altan Tan, Suriye'de özerk Kürdistan'ın kurulacağını iddia etti. Bu ilginç öngörüsünü hafta sonu yapılan Abant Platformu'nda dile getirdi. Son zamanlarda yaşananlar ve tarihsel gelişim bu görüşün yabana atılamayacağını gösteriyor. 

Irak'ın başına gelenler Suriye'nin de başına mı gelecek? Türkiye, ABD'nin oyununa mı getiriliyor? Tunus'ta başlayan ateş sınırımıza kadar uzandı. Libya ve Mısır'daki belirsizlikler ortadayken, fırtınanın nerede ve nasıl biteceğini kimse kestiremiyor. Bir dönem "Şamgen vizesi" önerisine ilham olan Suriye yönetimi, bir anda Ankara'nın düşmanı oldu. Kalkan büyük toz bulutu altında neyin doğru neyin yanlış olduğu seçilemiyor.

MÜDAHALE İÇİN KILIF MI ÜRETİLİYOR?

Suriye'de Esad yönetiminin kan döktüğü bir gerçek. Ancak dökülen kanlar üzerine her iki tarafın da farklı hesaplar peşinde koşuyor. Kısacası müthiş bir dezerformasyon yaşanıyor. Savaşı meşru kılma adına yalan haberler uydurdukları ya da abarttıkları ortaya çıkıyor. Suriye ordusununun Humus'ta yaptığı katliamda ölenlerin sayısı önce 200, sonra da 350 olduğu duyuruldu. Gerçekte bu sayının 55 olduğu ortaya çıktı. Yaşananlar müdahale öncesi kamuoyunu müdahaleye meşru hale getirmek için üretilen senaryolar olarak algılanıyor.

ETRAFINDAKİLERE SİLAHLARI ATEŞLEMESİNİ SÖYLÜYOR

Suriye kökenli Danny Dayem adlı İngiliz muhabirin CNN, SKY, El Cezire hatta BBC gibi kanallara bağlanarak katliam haberleri geçti. Akşam yazarı Serdar Akinan, Suriye'de yakından gördüğü muhabirin foyasını köşesinde şöyle antalıyordu:

"Danny Dayem'in, CNN'le canlı bağlantı yapmadan önce etrafındakilere silah ateşlemelerini söylediği görülüyor. Gayet rahat bir ortamda olduğu gözlenen Dayem, canlı bağlantı sırasında son iki saatte yüzlerce kişinin öldüğünü iddia ediyor. Kameraman ona 'cesetler yerde sürükleniyor' diye fısıldıyor. O aynı kelimeleri tekrar ediyor."

ÖZERKLİK SÖZÜ VE İSTANBUL'DAKİ TOPLANTI

İşte tüm bunlar yaşanırken Suriye Ulusal Konseyi’nin Başkanı Burhan Galyun, 24 Şubat'ta Tunus’ta yapılan toplantıda Kürtlere seslendi. Galyun, Esad rejimi sonrası dönemde Kürtlerin kendi iç işlerini yönetebileceğini söylemesi dikkat çekiciydi. Gerçi PKK'nın Suriye uzantısı PYD, bunun kandırmaca olduğunu söylese de kayda değer bir gelişme. Ancak bu konferans beklenen neticeyi vermedi. Muhalifler kendi aralarında birlik oluşturabilmiş değiller. Bu açıdan bu ay içinde İstanbul'da yapılacak muhaliflerin toplantısı önem kazandı. Dolayısıyla ateşten top Türk Dışişleri'ne kaldı.

BARZANİ'NİN DE HESABI VAR

Yine Barzani'nin önderliğinde bu toplantıdan bir ay önce Suriyeli Kürt siyasî partiler temel taleplerinin tartışılacağı 3 günlük bir konferans için Irak'taki Kürt bölgesel yönetiminin merkezi Erbil'de toplandı. Toplantıya katılan Barzani,  Suriye'deki Kürt partilerine tek ses olmaları çağrısında bulundu. Suriye'de 2 milyon Kürt'ün yaşadığını söyleyen Barzani, Suriye'deki Kürt partilerine hitaben, "Siz neye karar verirseniz biz bunu destekleriz. Sizden tek istediğimiz birlik ve beraberlik içinde hareket etmenizdir. Haklarınızı şiddetten uzak bir şekilde, diyalog yoluyla elde etmeye çalışın ve particilikten uzak, millet çıkarı için çalışın" çağrısı yaptı.

KÜRT BAHARI HAYALİ

Suriye'de bunlar yaşanırken Türkiye'deki ayrılıkçı Kürt hareketinin "Kürt baharı" özlemi dilden hiç dürürülmedi. Daha doğrusu tehditler, şantajla karışık uyarılar hiç eksik olmadı. Geçtiğimiz yıl Mayıs ayında önce Aysel Tuğluk, "kötü şöyler olacak" dedi. Tuğluk hemen ardından "Bir statü kazanılacak ve ne pahasına olursa olsun savunulacaktır" mesajını verdi. 

DARBE BEKLENTİSİ

Ardından Mahmut Alınak, "Seçimden sonra korkunç bir iç savaş başlayacak" kehanetinde bulundu. Alınak'ın söyledikleri bununla sıırlı değildi elbette. Alınak, çılgınca sözlerini şöyle sürdürüyordu:

"Ben görüşmelerden sonuç çıkmayacağını düşünüyorum. Bence bu görüşmeler bir mutabakat sağlanmadan sonuçlanacak. Böyle olunca seçimden sonra korkunç bir iç savaş başlayacak. Neredeyse tüm il ve ilçelerde halk birbirine girecek, evlere baskınlar düzenlenecek, devlet kurumları ve medya merkezleri bombalanacak, içeridekiler katledilecek, yollar kesilecek, medyatik kişilere karşı suikastlar yapılacak, sokaklar, alanlar birer ceset tarlasına dönüşecek. Böyle bir durumda bir iç müdahale olmasından endişe ediyorum. O zaman Başbakan Yassıada ya da İmralı’ya hapsedilebilir, farkında değil. Öcalan’ın talepleri yerine getirilmeyecek talepler değil. Bu nedenle hükümet en azından bir açıklama yapmalı."

HESAPLAR ŞİMDİLİK BOŞA ÇIKARILDI

Daha sonra terör örgütü PKK, Silvan baskınını yaptı ve "Devrimci Halk Stratejisi"ni ilan etti. Aynı gün DTK "özerklik" ilan etti. Öcalan'ın PKK'ya "saldırın" talimatını verdiği 6 Temmuz tarihli mektubu ortaya çıktı. Bütün bunlar birleştirildiğinde PKK, hedefleri doğrultusunda, tüm kollarıyla kaos ortamı yaratıp hükümeti masaya oturtmak istedi. Ancak plan hükümetin sıkı tedbirleriyle boşa çıkartıldı. İşte bu gelişmeler ışığında Suriye, Irak ve Türkiye üçgeninde hesaplar döndüğü ortada.