BIST 9.390
DOLAR 34,43
EURO 36,29
ALTIN 2.837,00
HABER /  MEDYA

BDP'li Önder'i Mustafa Mutlu ile vurdu

Salih Tuna, Kürtleri ensestçi ilan eden Mustafa Mutlu'ya sert tepki gösteren Sırrı Süreyya'ı da Gezi'de Mutlu ile saf tutmakla eleştirdi...

Abone ol

GAZETECİLER.COM
Aydınlık gazetesi yazarı Mustafa Mutlu'nun Kürtleri porno izleyip ensest ilişkiye girmekle itham ettiği açıklamaları tepki toplamaya devam ediyor.

Yeni Şafak gazetesi yazarı Salih Tuna, Mutlu'yu topa tuttuğu yazısında Sırrı Süreyya Önder ve Cengiz Çandar'ı da Gezi eylemlerinde Mustafa Mutlu ile aynı safta bulunmakla suçladı.

İşte Tuna'nın yazısındaki ilgili bölüm:

Mutlu Mustafa.

Bir duygu insanı…

Hiç okumadım ama roman da yazıyormuş, ne güzel.

Bir kez mailleştiğimizi hatırlıyorum. Dahası bir yazımdan şekvacı olmuştu. Tezviratını yüzüne vurmuştum yanılmıyorsam. Çok tuhaftı. Tezviratıyla yüzleştirmemden çok üslubumdan rahatsız olmuştu. Kendisiyle dalga geçilmesini istemiyordu. Zaten kim ister?! E haliyle saygı duydum ben de. Zaten o günden sonra da ne hali varsa görsün dedim, elimi hiç sürmedim.

Lakin geçen hafta öyle bir şey dedi ki, gel de sabret!

Güneydoğu'da yaşayan Kürt kardeşlerimiz hakkında, 'Kürtçe haber için aldıkları çanaklarla porno izlediler, ensest patladı!..' dedi.

Ne desem yüreğimin şişi inmez.

İyisi mi biz yine susalım da, 'Gezi Direnişi'ndeki dava arkadaşı Sırrı Süreyya Önder konuşsun: 'RTÜK terbiyesine uyarak bu Mustafa Mutlu densizliğine bir cevap vermek çok zor. (…)İnsanlıktan ahlaktan nasipsiz, küflenmiş ve utançtan insan içinde dolaşmaması gereken bir zihinsel yapı bu. Üstelik bu tekil bir durum değil. Bunlardan çok var. Bu tarz düşünen, bu pespayelikte düşünen bir hayli insan var kendini insan zanneden. (…) Bir nefret suçudur bu yapılan...'

Sırrı Bey'in ağzına sağlık diyorum, az bile söylemiş.

Ne ki, 'bunlardan çok var' dediği bu 'değişik' insan evlatlarıyla az kalsın 'devrim' yapacaktı.

O kadar ki, 'devrimine' destek vermediği için 'Kürt siyasal hareketine' eleştiri getirmiş, hatta Ahmet Türk'le de bir ufaktan polemik yaşamıştı.

Belki de Cengiz Çandar'ın dolduruşuna gelmişti, bilemiyorum.

Sevgili Çandar'ımız da Allah'ı var bütün yeteneklerini ortaya koymuştu. Daha başlangıçta, 'Gezi Parkı Direnişi'ni anlamak, onunla dayanışma içinde olmak ve ona destek olmak bakımından, tüm Türkiye'de Kürtler, herkesin önünde olmak durumundalar.' demişti, 'Nitekim, bunu Abdullah Öcalan da öyle değerlendirdiği için, Gezi Parkı Direnişi'ni 'selamladığını' açıkladı…'

Gelgelelim…

Öcalan'ın Gezi eylemleri sırasında yaptığı söz konusu açıklamanın hedefi bambaşkaydı.

Hatta, Aydınlık gazetesi bu açıklamayı, 'AKP'nin imdadına Öcalan yetişti' başlığı altında okurlarına duyurmuştu.

Peki nasıl olmuştu bu?

Çünkü…

Sevgili Çandar çok yetenekli bir insandı.

O kadar yetenekliydi ki, Öcalan'ın, 'Ancak hiç kimse ulusalcı, milliyetçi, darbeci çevrelere de kendini kullandırmamalı. Bu hareketin onların denetimine girmesine Türkiyeli demokrat, devrimci, yurtsever ve ilerici çevreler izin vermemelidir…' ifadesine gündüz gözüyle karartma uygulamayı başarmıştı.

Sırrı Bey'i bu yetenekler mi mahvetti?

Yoksa…

Zaten başlangıçtan itibaren yetenekli bir arkadaşımızdı da bizim mi haberimiz yoktu?

Bilemiyorum…

Benim bildiğim şu: Mustafa Mutlu'yla nerdeyse devrim yapacaktı. Neyse ki verilmiş sadakamız vardı da memleket ucuz atlattı.