BIST 9.725
DOLAR 35,20
EURO 36,75
ALTIN 2.968,40
HABER /  POLİTİKA

BDP'li Kaplan'dan Erdoğan'a morg yanıtı

BDP Grup Başkanvekili Hasip Kaplan, Başbakan Erdoğan'ın partisine yönelik eleştirilerine yanıt verdi..

Abone ol

BDP Grup Başkanvekili Hasip Kaplan, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, “Morg önünde nöbet tutmayı bıraksınlar” sözüne, “Peki siz kimsiniz? Siz de morg patronu, ölüm tacirisiniz” yanıtını verdi.

BDP Grup Başkanvekili Hasip Kaplan, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında 11 Haziran’da yapılan seçimlerin üzerinden tam bir yıl geçtiğini belirterek, “Bu bir yılın önemli manzaralarına vurgu yapmak istiyorum” dedi.

“AK PARTİ’NİN MYK’SINDA BU OPERASYONLAR PLANLANIYOR”

Tutuklanan ve gözaltına alınan BDP’li belediye başkanlarına işaret eden Kaplan, “Burada deşifre ediyoruz. AK Parti’nin MYK’sında bu operasyonlar planlanıyor. Yerel yönetimler ayağını Başbakan’ın özel görevlisi, Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Tanrıverdi planlayan ve iki üç gün önceden kamuoyuna açıklayarak hedef gösteren, operasyonları başlatma emrini veren kişidir. İkincisi, BDP’nin örgütlerine yönelik ve sivil toplum örgütlerine yönelik operasyonların ikinci ismi İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin’dir” dedi.

BAŞBAKAN’A “MORG” YANITI

“AKP devletin silahlı güçlerini kullanarak muhalefete saldırıyor” iddiasında bulunan Kaplan, “Siyasi kan davası güderek fikirle, sandıkla yarışamadığı BDP’nin tamamen üye yöneticilerini ve belediye başkanlarını tutuklayarak seçimde galibiyet elde etmek istiyor” dedi.

“Kefenle gezdiğini söyleyen bu ülkenin Başbakan’ı aslında koruma ordusuyla, zırhlı araçlarla geziyor. Aslında kefeniyle dolaşan bu ülkenin sivil yurttaşlarıdır” diyen Kaplan, şöyle dedi:

“AKP’li olmak AKP’ye biat etmek dışında bu ülkede her şey yasak. Bu ahlak dışı saldırı yöntemleriyle muhalefeti ve kendisinden olmayanı düşman ilan etmiştir. Şımarıklık, arsızlık, saldırganlık, kin, nefret söylemi ırkçılık Başbakan’ın dilinden düşmüyor. En son yaptığı açıklamayla da cenazelere saygısızlık eden, ailelerine vermede dahi sorun çıkaran AKP iktidarı bu konuda insani görevini, dini, ahlaki, örfü görevini yerine getiren milletvekillerimiz için utanmadan ‘morg önünde nöbet tutanlar’ diyor. Peki siz kimsiniz? Siz de morg patronu, ölüm tacirisiniz. Ölüm üzerinden iktidarını sürdüren ve rant sağlayan insanlık suçu işleyen Roboski katliamının hala hesabını vermeyen en ağır suçu işleyen konumdaki kişilersiniz. Sizin çocuklarınız askere gitmiyor. Parası olan bankamatikle askerlik terhis belgesi alıyor, yoksul çocuklarını ise cepheye, ölüme gönderiyorsunuz. Bundan daha aşağılık bir siyaset yoktur.”

Medyayı da adeta topa tutan Kaplan, “Yeni bir medya şebekesi oluşturmuş durumda iktidar” dedi.

Van Belediye Başkanı’nın tutuklanmasına ilişkin de Kaplan, “BDP’li olduğu için Van ilinin yüzde 60’ının iradesini de tutuklat. Buna da terörle mücadele diyor, bunun adı terörle mücadele değil arkadaş bunun adı bal gibi siyasi rakipleriyle alçakça mücadeledir. Bu zihniyetle mi silahsızlanmayı sağlayacak Sayın Başbakan. Bu zihniyetle mi Kürt sorunu çözecek” dedi.

“SAYIN BAŞBAKAN SİZ TÜRKÇEYİ SEÇMELİ OLARAK MI ÖĞRENDİNİZ?”

Kamuoyunu oyalama taktiklerine bir yenisinin eklendiğini iddia eden Kaplan, “Kürtçe seçmeli eğitim. Sayın Başbakan siz Türkçeyi seçmeli olarak mı öğrendiniz? Bu ülkede Türkçe eğitim alanında nasıl kullanılıyorsa talebin olduğu her yerde Kürtçe’de aynı şekilde Türkçe gibi kullanılacak. Bir halkın kendi kimliği ile yaşaması kendi anadiliyle mümkündür. Kimse öyle kursla, seçmeli, parçalı, perakende tarzı sistemlerle karşımıza çıkmasın. Öyle de lütuf olarak bu hakkı verdiğini söylemesin. Nerede talep varsa Türkçe nasıl eğitim diliyse Kürtçe de aynı şekilde eğitim dili olacak. Bunun öğretmen sorunu yok. Burada göstermelik üniversitede bir bölüm açmak Kürdoloji gibi veya Muş Üniversitesinde göz boyama 20 öğrencili sınıflar açmak ile Kürt sorunu çözülmez. Sayın Kılıçdaroğlu’nun da bu konu üzerinde ciddi ciddi düşünmesi gerekir. Sorunu çözmeye başlarsak dilden başlamamız gerekiyor” dedi.

Bir soru üzerine Kaplan, “Bizim bu konudaki ve halkın talebi anaokulundan itibaren Kürtçe’nin eğitim dili olmasıdır. Bütün dil bilimciler bunu söyler, gerçek de budur” dedi.