BIST 9.390
DOLAR 34,43
EURO 36,29
ALTIN 2.837,00
HABER /  POLİTİKA

BDP'li Kaplan Türkçe'yi sahiplendi!

BDP Grup Başkanvekili Hasip Kaplan, bayrakla, resmi dille ve sınırlarla ilgili hiç bir sorunlarının bulunmadığını,'Türkçe'nin ortak dil olduğunu vurguladı

Abone ol

BDP Grup Başkanvekili Hasip Kaplan, Ege Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Kulübü üyesi öğrencilerini kabul ederek sorularını yanıtladı.

Kaplan, TBMM'nin Kürt sorununu çözmek gibi tarihi bir sorumlulukla karşı karşıya olduğunu ifade etti.

30 yıldır devam eden çatışmalı sürecin Türkiye'ye çok şey kaybettirdiğini ifade eden Kaplan, Türkiye'nin sınırlarının bütünlüğü içinde çözümden yana olduklarını söyledi. Kaplan, "Bayrakla, resmi dille, sınırlarla ilgili hiç bir problemimiz yok" diye konuştu.

"Çok kültürlü, çok dilli Türkiye" anlayışının kabul edilmesi gerektiğini ifade eden Kaplan, "Türkçe, ortak dilimizdir" diye konuştu.

Kaplan, "İnanın hiç bir siyasi parti, hiç bir güç 75 milyonu birbirinden ayıramaz. Biz eşit, özgürlükçü, adaletli bir ülkede yaşamak istiyoruz" dedi.

Kaplan, bir soru üzerine, Türkiye'nin Suriye'de taraf değil hakem olması gerektiğini vurgulayarak, "Eğer taraf olursa bertaraf olur" ifadesini kullandı.

ADALET KANAYAN YARA

Kaplan, tutuklu milletvekillerine ilişkin soru üzerine de 8 parlamenterin tutuklu kalmasının Anayasa'ya aykırı olduğunu öne sürdü. Özel yetkili mahkemelerin "Türkiye'nin ayıbı" olduğunu iddia eden Kaplan, "Türkiye'de adalet, kanayan yaradır" dedi.

Tutuklu milletvekillerinin mazbatayı aldıktan hemen sonra Meclis'te olmaları gerektiğini dile getiren Kaplan, gelen bir not üzerine toplantıya iki dakika ara verdi. Kaplan, döndükte sonra, TBMM Başkanı Cemil Çiçek'in aradığını ve yarın 9.30'da tutuklu milletvekilleriyle ilgili toplantıya çağırdığını bildirdi.

Kaplan, "28 Şubat soruşturmasına" ilişkin bir soru üzerine de "Darbeler soruşturulmalı ama özel yetkili mahkemeler tarafından yapılan soruşturmalar adaletli ve gerçekçi değil. 28 Şubat neden sadece hükümetle sınırlı tutuluyor? Ortada Akın Birdal'a sıkılan kurşunların müsebbipleri var. 1990'lardaki faili meçhuller var. Fırat'ın ötesi var. Özel yetkili mahkemeler, bu alanlara niye girmiyor?" diye sordu?