Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın PKK’lı teröristler için söylediği “Cehennemin dibine gitsinler” ifadesini eleştiren BDP Grup Başkanvekil...
Abone olBaşbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın PKK’lı teröristler için söylediği “Cehennemin dibine gitsinler” ifadesini eleştiren BDP Grup Başkanvekili Iğdır Milletvekili Pervin Buldan, “Arınç Kürt halkına hakaret etmiştir. Bu ifadesinden dolayı kendisini kınıyoruz” dedi.
TBMM’de düzenlediği basın toplantısında Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’in PKK’lı teröristler için kullandığı “Cehennemin dibine gitsinler” ifadesini eleştiren BDP Grup Başkanvekili Pervin Buldan, bir avuç ırkçı ve statükocu dışında Türkiye’de yaşayan herkesin akan kanın durdurulmasından yana, kalıcı bir barış sürecinin başlatılmasından yana olduğunu söyleyerek, yeni sürece yönelik güçlü bir toplumsal desteğin olduğunu savundu.
“Keşke bu süreç daha önce başlamış olsaydı ve bunca acı yaşanmasaydı” diyen Pervin Buldan, “Ölümlerin kalıcı olarak bu ülkenin gündeminden hızla çıkartılması noktasında oldukça hızlı ve kararlı bir süreç yaşanıyor. Öcalan’ın ve Kürt tarafının ortaya koymuş olduğu çözüm ve barış iradesi kararlı ve güçlü adımlarla ilerliyor. Bunun en somut göstergesi de PKK’nin taahhüt ettiği gibi silahlı güçlerini 8 Mayıs itibariyle sınır dışına çekmeye başlamasıdır. Bu Türkiye’nin gelecek yıllarını etkileyecek, demokratikleşmenin ve özgürleşmenin önünü açacak tarihsel nitelikte bir adımdır” ifadelerini kullandı.
Başta da hükümetin bu noktada doğru bir tutum sahibi olması gerektiğini belirten Buldan, bu süreçte olası provokasyonlara meydan vermemenin, süreci tersine çevirecek provokatif girişimlere zemin hazırlamamanın, hükümetin en öncelikli sorumluluğu olduğunu söyledi. “Özellikle bu süreçte kullanılan dil çok önemlidir. Kışkırtıcı, tahrik edici, sürece hizmet etmeyen, barış karşıtı odakların elini güçlendirebilecek, halkın hassasiyetleriyle oynayacak söylem ve ifadelerden herkesin kaçınması gerekir” diye konuştu.
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın ifadelerini değerlendiren Buldan, “Ne yazık ki dün hükümet cephesinden oldukça tahrik edici bir açıklama geldi. Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın kullandığı bir ifade var ki, akla ziyandır. Kendisine sorulan bir soru üzerine geri çekilen silahlı güçler için “Cehennemin dibine gitsinler” ifadesini kullanacak kadar kendisini kaybeden Arınç, Kürt halkına hakaret etmiştir. Bu ifadesinden dolayı kendisini kınıyoruz. Ölümlerin durduğu, gözyaşlarının dindiği bir süreçte kullanılan bu dil, oldukça yaralayıcıdır, aşağılayıcıdır ve provokatif, ırkçı bir söylemdir. Bu sözler güven duygusunu zedeleyeceği gibi halkımızın da büyük tepkisine yol açacak sözlerdir. Arınç’ın biran önce kendine gelmesi, ne söylediğinin farkına varması ve Kürt halkından derhal özür dilemesi gerekir. Bir halkın evlatlarına karşı böyle bir ifade kullanmak hiç kimsenin haddine değildir. Bu söylem barışa hizmet edecek bir söylem değildir. Bu söylemin ardında yatan zihniyet asla çözümden ve barıştan yana olamaz. Umuyor ve diliyoruz ki, bu söylem hükümetin bakış açısını yansıtmıyordur, sadece sözün sahibiyle sınırlıdır. Sayın Başbakan’a da bu noktada çağrı yapıyoruz. Lütfen bu süreçte kullanılan dile dikkat edilsin, süreci yaralayacak, provokasyonlara zemin hazırlayacak türden açıklamalara fırsat verilmesin. Unutulmamalıdır ki, cehenneme gitmesi gereken, inkarcı, asimilasyoncu zihniyettir. Yıllardır Kürt halkını aşağılayan, hakaret eden, yok sayan, katliamlardan geçinen, dilini, kimliğini yasaklayan zihniyetin yeridir cehennem” diye konuştu.
Müzakere süreçlerinin sevgi, saygı ve etik kuralları içerisinde yürütülmesi gerektiğini belirten Buldan, “Son olarak Sayın Arınç’a şunu soruyoruz; barış ve demokrasiye beraber yürüdüğün insanlara neden beddua ediyorsun, bir Müslüman olarak bedduanın her zaman tersine döndüğünü bilmiyor musun? ‘cehenneme gitsinler’ demek yerine ‘selametle gitsinler’ demen gerekirdi, çünkü yola çıkanlar hem Türkiye’yi hem de Ortadoğu’yu cennete dönüştürmek hayaliyle barışa ve kardeşliğe yürüyor. Müzakere süreçleri birbirine karşı sevgi, saygı ve etik kuralları içerisinde yürütülür. Beddua ederek, birbirini rencide ederek değil. Özür bekliyoruz” şeklinde konuştu.
(İHA)