Türkiye'nin en genç belediye başkanı olarak adını duyuran BDP'li Rezan Zuğurlu'ya verilen hasip cezasının gerekçeli kararı açıklandı.
Abone olDİYARBAKIR’ın Lice İlçesi Belediye Başkanı BDP’li 25 yaşındaki Rezan Zuğurli’ye yasa dışı gösterilere katılıp PKK adına suç işlediği gerekçesiyle 4 yıl 2 ay hapis cezası veren mahkeme gerekçeli kararını açıkladı.
Gerekçeli kararda, bilirkişi raporuna vurgu yapılırken, polise taş atan grupta bulunan kişinin kaş, göz ile burun ve dudak arasındaki boşluktan Belediye Başkanı Zuğurli’ye benzediği belirtildi.
Geçen 30 Mart seçimlerinde BDP’den Lice Belediye Başkanı seçilen ve 'Türkiye’nin en genç Belediye Başkanı' olarak nitelendirilen Dicle Üniversitesi Diyarbakır Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu Radyo Televizyon Programcılığı Bölümü öğrencisi Rezan Zuğurli hakkında, 2010 ve 2011 yıllarında 3 ayrı gösteriye katıldığı gerekçesiyle dava açıldı.
Zuğurli’ye, 2012 yılında, 'Terör örgütü üyesi olmak' suçundan 5 yıl hapis cezası verildi. Yargıtay’ın eksik soruşturmayı gerekçe göstererek bozduğu davanın yeniden görülmesi sonucu Başkan Zuğurlu, 'PKK terör örgütü üyesi olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek' suçundan 4 yıl 2 ay hapis cezasına çarptırıldı.
BİLİRKİŞİ RAPORU
Diyarbakır 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi, davayla ilgili gerekçeli kararını açıkladı. Kararda yer alan bilirkişi raporunda; olay yerinde çekilmiş kamera görüntülerine dikkat çekilirken şöyle denildi:
"Slogan atmadan, zafer işareti yapmadan ve bölücü içerikli herhangi bir şey taşımadan, güvenlik güçlerine taş atan yüzleri bez ve maske ile gizlenmiş grubun içindeki mavi renkli kot pantolon ve haki renkli kapşonlu kaban giyen kişinin Rezan Zuğurli’ye benzediği, görüntülerdeki kişi grup ile birlikte iki kez güvenlik güçlerine taş attığı, kaşlar, gözler ve gözün üst kısımları, burun, burun ile dudak arasındaki boşluk, dudak ve elmacık kemik yapılarının çok benzer bulunmuştur."
YÖRESEL KIYAFET, ÖRGÜT EYLEMİ SAYILDI
Gerekçeli kararda PKK’nın amacının Türkiye Cumhuriyeti hakimiyeti altındaki topraklardan bir bölümünü silahlı mücadele vererek devlet idaresinden ayırıp, bu bölgede Marksist-Leninist ilkelere dayalı bir Kürt devleti kurmak olduğunu belirten mahkeme, Abdullah Öcalan’ın yakalanması üzerine örgütün yeni politikalar üretme yoluna gittiğini vurguladı.
Bu amaçla 2000 tarihinde kongre yapıldığı kaydedilen gerekçeli kararda, şöyle devam edildi:
"Örgütün nihai amacına ulaşması için geliştirdiği yeni stratejisi gereği, şiddete dayalı olmayan ancak Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı şekilde devlet güçlerini ve devleti uluslararası alanda zor durumda bırakmak için sivil itaatsizlik-serhildan adı verilen yeni bir eylem tarzı uygulamaya konulduğu belirlenmiştir."
Kararda bu kapsamda bazı eylem planları yapıldığı, sempatizan teşkilatları organizesinde kadınlar tarafından yöresel kıyafetler giyilmesi gibi eylemlerin de bu planda olduğu belirtildi.
''ŞİDDET EYLEMLERİ İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ OLARAK DEĞERLENDİRİLEMEZ''
Terörle Mücadele Kanunu’nun incelendiği kararda, şu ifadeler yer aldı:
"Eylemlerde şiddeti öngören, bu eylemlerde bulunan, şiddeti teşvik eden kişilerin eylemlerinin düşünce ve ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilemeyeceği kabul edilmiştir. Sanığın çevresindeki yüzü puşili ve güvenlik güçlerine taşlı saldırıda bulunan grup ile birlikte hareket ederek güvenlik güçlerine taş attığı, hareketlerinin iradi olduğu ve belirli bir örgüt amacına dayandığı tereddüte mahal bırakmayacak şekilde açıktır. Sanığın savunmasının suçtan kurtulmaya matuf olduğu anlaşılarak savunmasına itibar edilmemiştir. Sanığın eyleme PKK’nın amacı doğrultusunda ve yaptığı eylem çağrısı üzerine katılarak güvenlik güçlerine taş attığı açıktır."