BIST 9.741
DOLAR 35,22
EURO 36,77
ALTIN 2.980,18
HABER /  POLİTİKA

BDP'li Ayna ağzındaki baklayı çıkardı!

PKK elebaşı Abdullah Öcalan'ın cezasının ev hapsine çevirilmesiyle ilgili öneriye BDP'li Emine Ayna'dan farklı bir yorum geldi.

Abone ol

PKK'nın eylemsizlik kararını kaldırmasının ardınan BDP tarafından gündeme getirilen 'Öcalan'a ev hapsi' uygulamasını BDP'li Emine Ayna bir adım öteye götürdü. Ayna, PKK elebaşı Öcalan'ın durumunun Güney Afrika Cumhuriyeti eski Başkanı Nelson Mandela örneğiyle düzenlenmesini istedi.

BDP Mardin Milletvekili Emine Ayna, PKK elebaşı Abdullah Öcalan'a ev hapsi konusunda Güney Afrika Cumhuriyeti eski Başkanı Nelson Mandela örneğini istedi. Ayna, "Kürt sorununun çözümünde Öcalan'ın bir örgüt lideri aynı zamanda bir halk lideri olduğunu kabulle tıpkı Mandela'ya yaklaşıldığı gibi önce ev hapsi olur daha sonra çözüm süreci adım adım belirlenir. Ev hapsinin önündeki tek engel hükümetin siyasi iradesizliğidir, başka bir engel yoktur" dedi.

BDP Mardin Milletvekili Emni Ayna, Midyat İlçesi'nin Doğaçay Köyü'nde evlerinde 3 Mart 2006 tarihinde kimlikleri henüz belirlenemeyen kişiler tarafından öldürülen Fatim Akgül, Ferho Akgül çiftinin anma törenine katıldı.Ayna, teröristbaşı Abdullah Öcalan'a ev hapsi tartışmalarını değerlendirirken, ev hapsinin siyasal anlamda sorunu ele almanın bir yöntemi olduğunu ileri sürerer, şöyle dedi:

"Bu sorun siyasal bir sorundur çözümde siyasal olmak zorundadır ve siyasal çözüm yöntemlerinden biri de ev hapsidir. Ev hapsi bir geçiş sürecidir. Bu sorunun çözümünde eğer gerçekten silahlar ortadan kalksın isteniyorsa bunun yol ve yöntemi inkar ve imha politikasının ortadan kalkmasıdır. Ev hapsine geçiş inkar ve imha politikasından vazgeçildiğinin bir adımı olarak algılanacaktır. Sorunun doğru olarak ele alındığının bir adımı olarak algılanacaktır ve genel anlamda bir rahatlama yaratacaktır. Çünkü çözüm üretenlerin elini güçlendirmek gerekir"

MANDELA ÖRNEĞİ

BDP'li Ayna, Öcalan'a Güney Afrika Cumhuriyet eski Başkanı Nelson Mandela, örneğinin uygulanmasını istedi. Ayna, şöyle dedi:

"Kürt sorununun çözümünde Öcalan'ın bir örgüt lideri aynı zamanda bir halk lideri olduğunu kabulle tıpkı Mandela'ya yaklaşıldığı gibi önce ev hapsi olur daha sonra çözüm süreci adım adım belirlenir. Ev hapsinin önündeki tek engel hükümetin siyasi iradesizliğidir, başka bir engel yoktur. Kürt sorununu bir siyasal sorun olarak değerlendiren bir hükümet bu sorunun yarattığı sonuçları da siyasal değerlendirir, siyasal çözüm üretir. Buna işte yasalar şuna izin veriyor, buna izin vermiyor diye baktığınızda olaya biraz daha siyasal değil, Kürt sorunu daha çok işte bu suçtur, şu değildir gibi kavramlarla yaklaşmış olursunuz ki bu sizin açılım derken, demokratik yöntemlerle sorunun çözümü derken samimiyetinizi sorgulamamızı haklı çıkarıyor."

YASALARI DEĞİŞTİRELİM

Siyasal çözüm istediklerini söyleyen Emine Ayna, şunları söyledi:

"Milleti muhatap alsınlar. Millet diyor ki, Öcalan muhataptır. Millet söylüyor bunu, alanlarda söylüyor. Milleti muhatap almak, milletin taleplerini dikkate almaktır. Milletin talepleri ortadadır. Millet eğer şunu yapıyorsa siyasi irademdir diyerek 3.5 milyon imza toplayıp Meclis'e gönderiyorsa ve millet muhatapsa o zaman bunu dinlesin. Millet alanlara çıkıp bu konuda eylemler yapıyorsa, 15 Şubat'ta millet alanlara çıkıp bu bir komplodur diyorsa ve bunu protesto ediyorsa o zaman Cemil Çiçek milleti muhatap alsın, dinlesin. Milletin ortaya koyduğu çözüm bellidir. Benim diyor sorunum siyasaldır. Benim sorunum diyor kutsaldır. Ve çözeceksen bunu siyasal anlamda çözmelisin yoksa kriminal anlamda değil. Yok, işte yasalar buna izin vermiyor o zaman gelin yasaları değiştirelim yasalar izin vermiyorsa yolu yordamı vardır. Bu yasada değişebilir şu anlamda değil. Kriminalize ederek değil" Ayna, beklentisinin çatışmanın yaşanmaması ve ölümlerin olmaması olduğunu söyledi.

BİZE SALDIRMAYAN GÜÇLERE SALDIRMAYIZ

Ayna, PKK'nın eylemsiz kararıyla ilgili 'eğer üzerimize saldıran olmazsa, bize saldırmayan güçlere saldırmayız' açıklamasını dikkate değer bulduğunu belirterek, "Burada biz demokrasi güçlerinin üzerine düşen şudur. Bu ateşkes ilan edildiği zaman ortaya konan 5 tane koşul vardı ve bu koşulların dikkat edin hiç biri siyasi sonuçlar ile ilgili değildi. Günlük, normal, sıradan demokrasi problemleriyle ilgiliydi. Örneğin bunlardan biri yüzde 10 barajının düşürülmesiydi. Bu hiçbir şekilde ne ev hapsi gibi yasalarla açıklanabilecek hiçbir şey değildi. Yani CHP ve MHP ben hazırım diyor peki buna hazır olmayan o zaman AKP ise ateşkese yaklaşımı da AKP'nin çatışmaları başlatmak şeklindedir" dedi.