BIST 9.916
DOLAR 35,04
EURO 36,32
ALTIN 2.920,90
HABER /  POLİTİKA

BDP tutanakları sızdıranı açıkladı!FLAŞ

BDP İmralı tutanaklarını sızdıran ismi açıkladı. İşte BDP'den yapılan o açıklama...

Abone ol

İNTERNETHABER - Merakla beklenen açıklama geldi.  BDP, iki PM üyesi ile basın bölümünde çalışan bir kişinin tutanakları sızdırdığını açıkladı.

Tutanakların basında yer almasıyla ilgili Rauf Kocaman ve Resul Baykara, PM üyeliklerinden istifa etti. Basın bölümündeki Ali Özgüç'ün de işine son verildi.

İmralı Tutanaklarının Milliyet gazetesine nasıl sızdırıldığı ortaya çıktı. Köstebek BDP'nin içinden çıktı. Fatura da 3 isme kesildi.

NASIL SIZDIRDILAR

BDP, çözüm sürecine ait olduğu iddia edilen tutanaklara ilişkin, metnin çoğaltılmaması kararına rağmen 2 Parti Meclisi üyesinin PM Toplantısı'na ara verildiğinde kimsenin bilgisi ve onayı olmadan tutanakları çoğalttıkları, bu sırada parti personelinin de tek bir nüshayı kendisi okumak üzere çoğalttığı belirtilerek, ''Basın büromuzda çalışan Ali Özgüç, gazeteci Alper Atalay'ın metin üzerinden fotoğraf çekmesine izin vermiştir.

Milliyet'te yayınlanan tutanak resminin bir fotoğraf kaydı olduğu anlaşılmıştır'' ifadesi kullandı.

İKİ PM ÜYESİ İSTİFA ETTİ

Tutanakların basında yer almasıyla ilgili Rauf Kocaman ve Resul Baykara'nın PM üyeliklerinden istifa ettiği kaydedildi.

BASIN SORUMLUSU GÖREVDEN ALINDI

Partinin basın biriminde çalışan Ali Özgüç'ün parti yönetimine haber vermeyerek tutanakları bir basın çalışanıyla paylaşması nedeniyle görevine son verildi.

BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş hafta sonu yaptığı açıklamada, tutanakların partileri üzerinden sızdırıldığını söylemişti.

BDP'DEN YAPILAN YAZILI AÇIKLAMAYA ŞÖYLE;

BDP Genel Merkezi'nden yapılan yazılı açıklamada 23 Şubat 2013 tarihinde 3 kişilik BDP heyetinin İmralı’da Abdullah Öcalan’la bir görüşme gerçekleştirdiği hatırlatılarak, BDP'nin çok önem verdiği bu görüşmenin, parti yetkili organlarıyla paylaşması ihtiyacına binaen görüşmeyi yapan milletvekilleri tarafından yazılı hale getirildiği ve Merkez Yürütme Kurulu, Meclis Grubu ve Parti Meclisi toplantılarında okunduğu kaydedildi. Partinin yetkili organlarının metnin çoğaltılmaması yönünde karar aldığı ifade edilen açıklamada şu ifadelere yer verildi:

"Buna rağmen metnin bir kısmının Milliyet gazetesinde yayınlanması üzerine parti organlarımız soruşturma kararı almış, çok yönlü soruşturma neticesinde parti merkezimiz şu sonuçlara ulaşmıştır:

1. Metnin çoğaltılmaması kararına rağmen, iki Parti Meclisi üyemiz M. Rauf Kocaman ve Resul Baykara toplantıya ara verildiğinde kimsenin bilgisi ve onayı olmadan tutanakları alarak kendileri için çoğaltmıştır.

2. Parti Meclisi üyelerimiz metni çoğaltırken, parti personeli de tek bir nüsha kendileri okumak üzere çoğaltmışlardır.

3. Basın büromuzda çalışan Ali Özgüç, gazeteci Alper Atalay’ın metin üzerinden fotoğraf çekmesine izin vermiştir.

4. Milliyet’te yayınlanan tutanak resminin bir fotoğraf kaydı olduğu anlaşılmıştır.

Bütün bu bilgileri değerlendiren yetkili organlarımız şu kararları almıştır:

1. Parti Meclisi üyelerimiz kendi sorumluluklarının farkında olarak öz eleştiri mahiyetinde PM üyeliklerinden istifa etmişlerdir.

2. Partimizin basın biriminde çalışan Ali Özgüç tutanakları parti yönetimine haber vermeyerek bir basın çalışanıyla paylaştığı için işine son verilmiştir.

Parti yetkili organlarımız yaşananlardan dolayı kendi sorumluluğunun farkındadır. İmralı’daki görüşme yayınlanmak üzere yapılmamıştır. Öncelikle yaptığı görüşmenin kendi bilgisi dışında basında yer alması nedeniyle Abdullah Öcalan’dan özür diliyoruz. Yine görüşme metninde adı geçen kişilerin ve kurumların da aynı gerekçeden ötürü özrümüzü kabul etmelerini rica ediyoruz. Ancak bu vesileyle partimizi, yetkili organlarını, parti yöneticilerini bilerek hedef haline getirenleri, yalan ve yanlış bilgiler yayanları kınıyoruz. Tarihi bir süreç yaşadığımızın ve partimize büyük sorumluluklar düştüğünün farkındayız. Bu nedenle, bundan sonra notların bir gazetede nasıl yer aldığını tartışmak yerine çözüm sürecinin kendisinin tartışılmasını gerekli görüyoruz. Halkımıza, Abdullah Öcalan’ın merkezinde olduğu bir sürecin gereklerini yerine getirmekte kararlı olduğumuzun sözünü bir kez daha veriyoruz."