BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46
HABER /  GÜNCEL

BDP, Kandil ve Avrupa’yla daha fazla diyalog istiyor

Rengin Arslan, yabancı basın kuruluşlarının Türkiye'deki temsilcileriyle buluşan BDP Eş Genel Başkanı Gülten Kışanak'ın toplantıda yaptığı açıklamaları aktarıyor. Arslan, Kışanak'ın umutlu tavrına dikkat çekiyor.

Abone ol

BDP Eş Genel Başkanı Gültan Kışanak, devlet yetkilileri ve PKK lideri Abdullah Öcalan arasındaki görüşmelerin “tarihi önemde” olduğunu ancak daha etkin iletişim yöntemleri yaratılması gerektiğini düşünüyor.

Yabancı basın kuruluşlarının Türkiye’deki temsilcileriyle buluşan Kışanak’ın açıklamaları olumlu bir atmosferin varlığını yansıtıyor ancak özellikle PKK’nın Kandil’deki kadrolarının ve Avrupa’daki KCK yöneticilerinin sürece daha etkin bir şekilde dahil olmasının önünün açılması talebi öne çıkıyor.

BDP bu konuda düşünsel hazırlığını ve planlarını da tamamlamış görünüyor.

Kışanak’ın verdiği bilgiye göre, Öcalan’ın Kandil ve Avrupa’daki yöneticilere yazdığı mektupların yanıtı hazır. Bu mektuplar önümüzdeki birkaç gün içerisinde İmralı’ya gitmesi beklenen üçüncü BDP heyeti ile birlikte Öcalan’a iletilecek. Ancak bu tür bir diyalogun “ciddi ve zor bir iş olan” müzakereler aşamasında yeterli olmayacağı kanısında.

“Sayın Öcalan ve Kandil arasında doğrudan görüşmelerin olması süreci hızlandırır ve kolaylaştırır” diyen Kışanak, KCK yönetimimin de böyle bir beklentisi olduğunu söylüyor.

“Hükümetin, barış görüşmelerinin olumlu bir seyirde gitmesini istiyorsa Kürt tarafının kendi içerisinde temas kurmasının önünü açması gerektiğini” ekliyor.

Kışanak, hızlı yol alabilmek için bunun gerekli olduğunu söylüyor ve ekliyor: “İki ayda bir gidip gelen mektuplarla bu süreci yürütmek kolay olmasa gerek.”

‘Müzakerelere yasal dayanak oluşturulsun’

Bu tür bir zeminin oluşması için ise TBMM’nin yasal dayanağını oluşturacağı komisyonlar kurulması gerektiğini ifade ediyor.

Barış, demokratikleştirme ve izleme komisyonları BDP’nin önerileri arasında yer alıyor.

BDP’nin önerisine göre bu komisyonların varlığı yasal güvence altında olacak ancak Meclis çatısı altında yer almayacak.

Bir başka beklenti ise parlamento ile süreç arasında bağ oluşturacak yasal adımların atılması.

Kışanak, “Barış görüşmelerinin güven içerisinde yürütmesi için de parlamentonun yasal düzenlemeler yapması gerekiyor. Aksi takdirde şu an barış için yürütülen çabalar yasal olarak bir suç mahiyeti taşıyabilir” diyor.

Kışanak, Öcalan'ın sadece Kandil ve KCK ile değil daha geniş çevrelerle görüşme isteğini ve beklentisini de aktarıyor.

Kurulmasını istedikleri komisyonların bu tür doğrudan görüşmeler için de bir zemin oluşturacağını söylüyor.

Öcalan, Nevruz’da çağrı yapacak mı?

Bu sorunun yanıtı henüz belli değil ancak bir çağrı yapılırsa bunun ateşkesten de öte bir anlam taşıyacağı düşünülüyor.

Kışanak, Öcalan bir çağrı yapacaksa, kendi beklentilerinin “kuru bir ateşkes”ten çok daha fazla şey ifade edecek bir çağrı yönünde olduğunu söylüyor.

“Çünkü bu bir müzakere sürecine dair, mutabık kalındığına dair bir açıklama olacaktır. Umarım böyle bir mutabakat hali oluşur. Umarım Nevruz’da böyle bir açıklama çıkar” diyor.

Kışanak, bugüne kadar müzakere için zemin arayışını ifade eden görüşmelerin müzakereye dönüşmesini istediklerini söylüyor ve Nevruz’un bu noktada bir milat olabileceğine işaret ediyor: “Bizim beklentimiz hükümetin, devletin sayın Öcalan’ın önerilerini dikkate alan ve bu barış sürecini resmi bir müzakere sürecine dönüştüren bir tutum alması yönündedir. Böyle bir sürecin başlangıcındayız. Nevruz bunun startı olabilir.”

Umutlu mesajlar veren Kışanak’ın vurguladığı bir başka nokta ise Nevruz için BDP’nin belirlediği sloganın bir parçası olan “Öcalan’a özgürlük”.

Bir soru üzerine bu talebin, bir şekilde gerçekleşeceğine yönelik inancını ifade ederek, “Bunun sürecin hangi aşamasında olacağını sürecin kendisi belirleyecektir” diyor.

Kışanak’ın umutlu tavrında, Öcalan’ın mektuplarını, muhataplarına iletirken yaptığı görüşmelerin de etkisi olduğu düşünülebilir.

Kışanak, BDP’nin mektubu dışında diğer mektupların içeriğini bilmediklerini ancak görüşmelerdeki izleniminin olumlu olduğunu söylüyor: “Hem Avrupa’dan hem Kandil’den yeşil ışık var mı diye sorarsanız sadece yorumumu söyleyebilirim. Genel izlenimimiz ve yorumumuz iki tarafın da sayın Öcalan'a tam destek vereceği yönünde.”

Bunun yanında Kışanak’ın konuşmasının başında vurguladığı “ilk”ler de bir başka nokta: “İlk kez resmi olarak hükümeti ve devleti temsil eden bir heyet bu görüşmeleri İmralı’da yapıyor. Resmi olarak kamuoyuna deklare edilmesi diğer görüşmelerden farkını ortaya koyuyor. İlk kez siyasi bir heyet İmralı’ya gitti. Yine ilk kez sayın Öcalan’ın hazırladığı, çözüm önerileri içeren mektuplar Avrupa’daki KCK yöneticilerine ve Kandil’e iletildi. İlk kez bu metinlerin muhataplarına iletilmesini çok önemli buluyorum.”