BIST 10.487
DOLAR 32,84
EURO 35,11
ALTIN 2.427,08
HABER /  MEDYA

BDP için neden 'kader anı' dedi

Türkiye AB Karma Parlamento Komisyonu Eş Başkanı Joost Lagendijk, tutuklu vekiller krizini böyle değerlendirdi.

Abone ol

Türkiye AB Karma Parlamento Komisyonu Eş Başkanı Joost Lagendijk, Hatip Dicle, KCK ve Ergenekon sanıklarının aday olmalarına YSK tarafından izin verilmesinin mağdur partileri öfkelendirmesini haklı bulduğunu belirterek seçilmişlere Meclis yolu açılması gerektiğini yazdı.

Lagendijk, Zaman gazetesindeki köşesinde gelişmeleri değerlendirdi. Lagendijk'in köşe yazısının önemli satırbaşları şöyle:

"AKP'li siyasetçilerin çoğu ve bazı analistler bu tartışmalı adayları seçim listesine koyan partileri suçluyor. Onlara göre BDP, CHP ve MHP, Ergenekon veya KCK zanlılarının sorunlar doğuracağını biliyordu veya bilmeliydi. Hatta bazı tenkitçiler bu gerilimlerin yaratılmasını, Türkiye'nin yeni anayasaya dair ortak zemin bulmak yönünde ilerleme kaydetmesini engellemeyi amaçlayan kasti bir çaba diye niteliyor.

Bazıları ise kabahati YSK'da buluyor ve ben de bu görüşe katılma eğilimindeyim. Nasıl oluyor da seçimlerden önce Dicle ve bütün diğer müstakbel vekillerin aday gösterilmeye uygun olduğuna hükmeden kurum, seçim sonrasında Dicle'nin halkın temsilcilerinin cezaevinden bırakılmaması ihtimalini hesaba katmadığı sonucuna varıyor? Bu ya beceriksizlik ve ciddi bir hüküm yanlışlığı ya da Türkiye'nin siyaset çarklarına çomak sokmak yönünde hesaplı kitaplı bir girişim. Ne olursa olsun, bu kurumu bir an önce tepeden tırnağa gözden geçirmek için esaslı gerekçeler söz konusu"

MECLİS YOLU AÇILMALI

Mağdur partilerin niye öfkelendiğini gayet iyi anlıyorum. Onlarla aynı fikirde olun veya olmayın, adaylara bir kez Meclis için yarışma izni verildiğinde ve yeterince oy almayı başardıklarında, mahkemelerin müdahale etmesi ve demokratik seçimlerin sonucunu sekteye uğratması mümkün olmamalı. Hatip Dicle ve bazı KCK zanlılarıyla önemli hususlarda aynı fikirde değilim ve geçmişte Ergenekon zanlılarının yargı sürecini bypass etmek için Meclis dokunulmazlığını kullanmasına izin vermenin doğru olmadığını açıkça ifade ettim. Fakat hepsi halkın oylarıyla seçildi ve Meclis'teki koltuklarına oturmalarına izin verilmeli.

BDP HATA YAPTI

Öte yandan BDP'nin Meclis'i boykot ederek büyük bir hata yaptığına da kuvvetle inanıyorum. Hatip Dicle ve diğerlerinin maruz bırakıldığı haksızlığın yinelenmesini önlemenin tek yolu, bu tartışmalı kararların dayandığı yasaları değiştirmektir. Bunu yapabilecek yegane kurum ise Meclis'tir. BDP, yeni bir anayasa formüle etme ve hâlâ kendisi aleyhinde kullanılan Terörle Mücadele Yasası gibi miadı dolmuş kanunları revize etme sürecine başından itibaren katılması için kendisine oy veren insanlara karşı sorumlu.

BDP aklını başına toplamalı. Sadece pek çok Kürt'ün öfkesini ve rahatsızlığını ifade etmek için mi siyasetteler, yoksa yeni bir Türkiye'nin alacağı biçim üzerinde gerçek bir etkide bulunmak için mi milletvekilliğine aday oldular?

BDP İÇİN KADER ANI

Bugünkü kriz BDP için bir kader anı olabilir. Sisteme meydan okuyan bir parti konumuna yerleşerek öfkenin sesi olmayı mı tercih ediyorlar? Yoksa BDP liderleri mevcut yapılara yönelik kızgınlıklarının üstesinden gelip Kürtlerin sahip olması gereken hakları elde ettiği yeni yapılar inşa etmek konusunda yapıcı bir rol oynayabilecekler mi ve buna istekliler mi? Vakit tükeniyor. Bu sorunun cevabı bir başka sorunun cevabını da belirleyecek: Türkiye pozitif bir dinamizm safhasına mı girecek, yoksa geçmişin bölünmelerine mi çakılıp kalacak?