BDP'li Demirtaş, Kürt sorunun çözümünde BDP'nin Gülen cemaatiyle işbirliği yapabileceği yönündeki iddialara son noktayı koydu.
Abone olBDP, Kürt sorunun çözümü için Gülen Cemaati'yle işbirliği yapacak mı? Bu sorunun yanıtını BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş net bir dille verdi. Demirtaş'a göre, BDP ile Gülen Cemaati'nin ittifakı mümkün değil. Nedeni ise 'İki hareket arasındaki kan uyuşmazlığı.'
BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş, CNN Türk'e verdiği röportajda BDP-Gülen ittifakına ilişkin iddialara yanıtladı.
İttifaka ilişkin iddiaları Zaman yazarı Hüseyin Gülerce'nin ortaya attığını anımsatan Demirtaş, 'Mesajı gönderen Gülerce, çıkıp o açıklasın' dedi.
Kürt sorunun çözümüne olumlu katkı sağlayan her kurum ve kişiyle bir araya gelebilecekleri mesajını da veren Demirtaş, 'Ancak Gülen hareketi gibi ideolojik bir yapıyla yakınlaşmamız mümkün değil' dedi.
İşte Demirtaş'ın röportajından satış başları...
"Türkiye'nin Kürt sorunu gibi temel bir sorunun çözümüne olumlu katkı sağlayan Gülen hareketi, MHP, CHP her kim katkı sunarsa yan yana oluruz. Ancak bizim BDP olarak Gülen Hareketiyle ideolojik bir yakınlaşma ittifakımızın olması mümkün değildir. İki hareket arasında kan uyuşmazlığı var. İkisi de belli etkisi gücü olan hareketlerdir. Karşılıklı çatışmazlık olabilir. Ama ittifak gerçekçi değil."
HÜKÜMET SOMUT ADIM ATMADI
PKK'nın ateşkes kararını da değerlendiren Demirtaş, Kürt sorunun çözümüne ilişkin hükümeti somut adımlar atmamakla eleştirdi:
"Türkiye'de özellikle kürt sorunu konusunda toplumsal hafıza zayıflıyor. Bir kaç ay öncesine kadar 'silahlar susarsa neler yapılacak' diyenler vardı. Biz de bu görüşleri savunduk. oldu. Aylardır çatışmasızlık ortamı var ama hükümetten somut adımlar göremiyoruz. Başbakan Kürt sorununa ilişkin 50 tane toplantı yaptı. Pratik adım aşamasına ne zaman gelinecek merak ediyoruz. Toplumsal uzlaşmanın bu kadar hakim olduğu bir ortamı ne zaman değerlendirecekler?"
HÜKÜMETTEN BEKLENTİLER
Demirtaş, Haziran ayında yapılacak olan genel seçimlere kadar hükümetten bekledikleri somut adımları da açıkladı:
"İfade özgürlüğü konusuda ciddi sıkıntılar var. Siyasetçiler hakkında binlerce yıla varan cezalar veriliyor. Leyla Zana, Ahmet Türk, Aysel Tuğluk'un her günü mahkemelerde geçiyor. Hükümet en azından seçimden önce 1 haftasını bu gündem için ayırabilir. Diğer bir konu ise seçim barajının kaldırılmasıdır. Bizim bölgemizden çıkardığımız milletvekili adayları seçim barajı nedeniyle AK Parti sıralarında otuyor. Diğer bir konu ise yer isimlerinin değiştirilmesi. Ama yalnızca Kürtçe yer isimleri değil. Arapça, Çerkezce... Bu bir tek genelge ile yapılabilir. İçişleri Bakanı ismi değişen yerlerde 'referandum yapılsın, imza toplansın, çoğunluk çıkarsa ihtiyar heyeti bu talebi kaymakamlığa iletsin. Kaymakamlık valiliğe, valilikte İçişleri Bakanlığı'na göndersin. Durumu değerlendiririz' diyor. Peki 1980 öncesi isimler değişirken o yöre halkına sordunuz mu? Hayır! Hükümet seçime kadar güven telkin edecek bu adımları atmalıdır. Bu gidişat güven vermiyor."