CHP Grup Başkanvekili Haluk Koç, İmarbank'a el konulması olayında BDDK'nın suçlu olduğunu iddia etti.
Abone olCHP Grup Başkanvekili Haluk Koç, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'na devredilen İmar Bankası'nın açığa Hazine Bonosu satması konusunda BDDK'nın ''hiçbir işlem yapmamasının görevi ihmal olduğunu'' söyledi. Koç, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında, Fon'a devredilen İmar Bankası'nın açığı Hazine Bonosu satmasına ilişkin süreci ''bono skandalı'' olarak nitelendirerek, bundan çok sayıda küçük tasarruf sahibinin mağdur olduğunu kaydetti. Banka yönetim kurulunun istifa ettiği 26 Haziran'dan sonra Hükümet ve BDDK'nın yatırımcıları tatmin edecek açıklama yapmadığını savunan Koç, bunun ''bankacılık sistemine olan güveni ciddi şekilde sarsacak ve ekonominin genel gidişini etkileyecek boyuta ulaştığını'' savundu. Koç, BDDK'nın açıklamalarının ''kendini aklama telaşıyla yapıldığını'' iddia ederek, küçük tasarruf sahiplerinin açığa bono satışını bilmesinin mümkün olmadığını, bunu denetleme ve düzenleme görevinin BDDK'da bulunduğunu söyledi. Bankanın, Hazine Bonosu satma yetkisi bulunmadığını da savunan Koç, şöyle konuştu: ''BDDK'nın yürüttüğü denetimler sırasında bunların nasıl gözden kaçtığını anlamak mümkün değildir. Bunun açıklaması yok... BDDK'ya, açığa Hazine Bonosu satıldığına ilişkin şüphelerin olduğu hakkında Maliye Bakanlığı'ndan resmi yazı gitmesine karşın hiçbir işlemde bulunmaması, en hafif tabiriyle görevi ihmaldir. Suiistimal ağır olur diye ihmali söylüyorum.'' Koç, SPK Başkanı'nın da ''bankacılık alanında yeterince denetim olmadığı ve sistemin şeffaflığı sağlayacak önerilerinin kabul görmediğinden'' yakındığını söyledi. ''HÜKÜMET CİDDİYE ALMADI'' ''Hükümet, halkı bilgilendirmek ve devletin itibarını korumak konularında bu sınavda başarısızdır'' diyen Koç, çift hesap tutulması ve açığa Hazine Bonosu satışının bilinen bir durum olduğunu, 1994 krizinde de bunun görüldüğünü söyledi. Koç, şunları kaydetti: ''Burada küçük yatırımcı açısından yeni olan, açığa satışlarda Hazine bonolarına devlet güvencesi olmadığının kamuoyuna bildirilmemesidir. Bu bakımdan, devletin itibarına sahip çıkarak, bir an önce Hazine bonosu sahiplerine paralarını geri ödemesi gerekmektedir. Hükümet konuyu ciddiye de almamıştır. Olayı basit siyasi tartışmalar içerisinde taraf olarak yürütmektedir. Vatandaşın mağduriyeti hükümetin umurunda değildir bu konuda. Hükümet, İmar Bankası sahipleriyle siyasi çekişmesinin aracı olarak vatandaşı mağdur etmektedir.'' Koç, 1998'de bankacılık sistemine ilişkin eleştirilerinin ciddiye alınmadığını ve CHP'nin ''oyun bozan'' olarak adlandırıldığını belirterek, yaşanan süreçte kendilerinin haklı çıktığını kaydetti. Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener'in 22 Temmuz 2003'de TBMM'de yaptığı konuşmada hak sahiplerine ödemelerin iki hafta içinde başlanacağını söylediğini anımsatan Koç, ''Bunun gereği yapılmamıştır'' dedi. ''DEVLET İHMALİNDE MAĞDURİYET'' ''Bankacılık sisteminde şeffaflaşmayı sağlamadan, devlete güvenen yatırımcıların birikimlerini kendi korumasına bırakmak, en hafif deyimiyle görevi ihmal etmektir'' diyen Koç, partisinin, mağdur olan insanların haklarını arayacağını kaydetti. Koç, yaşananların ''devletin kendi hesabına yapılanlardan haberi olmadığını gösterdiğini'' savunarak, bundan sonraki borçlanmalarda bir''güvensizlik ortamı'' yaratabileceğini, vatandaşların ellerindeki bonoyu başka bir yatırım aracına dönüştürebileceğini savundu. ''Bunun genel özeti devlet ihmalinde vatandaş mağduriyetir'' diyen Koç, küçük tasarruf sahibi vatandaşların ''yakarışlarına'' kulak verilmesini istedi.