BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, Kobani eylemlerine ilişkin yaptığı açıklamada, "Hükümet'e çağrımız bu olaylara artık müsamaha etmeyiniz ve gereğini yapınız. Batsın sizin çözüm süreciniz" dedi.
Abone olBüyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, 23 kişinin hayatını kaybettiği Kobani protestolarına tepki göstererek, vatandaşların provokasyonlara gelmemesini istedi.
VATANSEVER KÜRT KARDEŞLERİMİZE SESLENİYORUM
Destici, 23 kişinin hayatını kaybettiği olaylarla ilgili yazılı açıklama yaptı. Destici, açıklamasında şu ifadelere yer verdi: “Milletimize çağrımız ise asla provokasyonlara gelmemeliyiz. Özellikle bölgede yaşayan milli ve manevi değerlerimizin yanında duran imanlı, vatansever, milletperver, Kürt kardeşlerimize sesleniyorum. Biz Allah’ın emri ile bin yıldan fazla bir zamandır birbirimize bağlanmışız.
HÜKÜMET GEREĞİNİ YAPSIN
Bölücülerin, hainlerin, ateist terörist grupların oyunlarına gelmeyin. En ağır bedeli size ödetecekler. Bakın Arap dünyasına. Yüz yıl önce bu oyuna geldiler. Hala kan ve gözyaşından, kaostan, iç savaştan kurtulamıyorlar. Hükümet'e çağrımız bu olaylara artık müsamaha etmeyiniz ve gereğini yapınız. Batsın sizin çözüm süreciniz, büyükşehir yasanız. Sonuç ortada. Siz değil bugüne kadar devletin yanında duran vatandaşlarımız bedel ödüyor. Bölücüler IŞİD'i bahane edip Türkiye'yi yakıp, yıkıyor bazı illerimizde kalkışma yapıyorlar. Devlet hiç bu kadar aczi yet içine düşmemişti."
BÖLÜCÜLERE FIRSAT VERMEYİN
Destici açıklamasını şöyle sürdürdü: "Türkiye; Türkmen, Kürt, Arap zorda kalmış bütün kardeşlerimize yardım etmelidir. Lâkin bölücülere fırsat vererek ve işbirliği yaparak değil. Dün Esed'le işbirliği yapanlar (PYD-PKK) bir taraftan Türkiye'den medet umarken, öbür taraftan yakıp yıkıyor. Niyetleri asla üzüm yemek olmadı.
Bizimde yüreğimiz Irak ve Suriye'de ki masum ve mazlum Türkmen, Arap, Kürt kardeşlerimiz için yanıyor. Lâkin masumla teröristi ayırmak şart. Türkiye özellikle terörist grupların ve batılı güçlerin oyununa gelerek Ortadoğu bataklığına saplanmamalıdır. Çok dikkatli, titiz ve öngörülü bir politika izleyerek hem Suriye ve Irak’ın toprak bütünlüğünün yanında durmalı hem de milli güvenliğimizi asla gözden kaçırarak tehlikeye atacak adımlardan uzak durmalıdır."