BBC Dünya Servisi'nin bir çok dilde yayıncılık faaliyetine son vererek elemanlarının dörtte birini işten çıkarma kararı İngiltere basınında ülkenin 'yumuşak gücüne' ağır bir darbe olarak görülüyor.
Abone olBBC Dünya Servisi'nin bir çok dilde yayıncılık faaliyetine son vererek elemanlarının dörtte birini işten çıkarma kararı İngiltere basınında ülkenin 'yumuşak gücüne' ağır bir darbe olarak görülüyor.
BBC Dünya Servisi'nin kesinti planı dün açıklandı ve ağırlığını Balkan dillerinin oluşturduğu beş bölümün kapatılacağı, aralarında Rusça ve Türkçe'nin de bulunduğu yedi dilde radyo yayının sona erdirileceği duyuruldu.
Çok sayıda dilde programlar ve yayıncılık hizmetleri kaldırılacak. Bütün bunların maliyeti ise, 2 bin 400 kişiden 680'inin işini, dünya genelinde 30 milyon dinleyicinin de düzenli takip ettikleri yayınları kaybetmesi olacak.
Daily Telegraph, Dünya Servisi'ndeki kesintilerin iktidardaki Muhafazakar Parti grubunda da rahatsızlık yarattığını kaydediyor.
Parlamento'da mali konularla ilgili komitenin Muhafazakar Partili Başkanı Andrew Tyrie, hükümete karararı gözden geçirmesi çağrısında bulunurken, yine dış ilişkiler komitesi de kesintiler konusunda inceleme başlatacağını açıkladı.
Sendikalar ise, BBC yönetimini hükümetin kesinti baskısına yeterince direnmemekle suçlarken, grev de dahil olmak üzere eylem uyarısında bulunuyor.
Independent kesintileri, yumuşak güce ağır bir darbe olarak niteliyor.
''Dış politika kurumlarının İngiltere'nin dünyadaki etkinliğini sürdürmede zorlandığı bir dönemde Dünya Servisi'ndeki bu derin bütçe kesintileri hatalı bir tasarruf kararıdır. Hükümet, hiçbir kamu hizmetinin bütçe kesintilerinden muaf olmadığını söylüyor. Dünya Servisi'nde de tasarruf gerektiğine kuşku yok. Ama önerilen kesintiler çok ağır. Dünya Servisi, dünya genelinde demokrasi ve siyasi hesap verebilirliğin gelişmesine yardımcı olan bir kurum."
"Dahası, kaliteli, tarafsız, yetkin bir gazetecilik de sunuyor. Bunların yanısıra İngiltere'nin yumuşak gücünün ihracında önemli bir role sahip ve magazin haberciliğinin küresel düzeyde yayılmasına karşı bir direnç adası. İngiltere gibi görece küçük bir devlet bu küresel çağda sesini duyurmakta zorlanabilir. Böyle bir durumda en güçlü uluslararası değerini zayıflatmak hata olacaktır.''
Times gazetesi ise başyazısında Dünya Servisi çalışanlarının yayınları sırasında dinleyicilerine seslenirken kullandıkları ''Burası Londra'' anonsunu başlık olarak kullanmış.
Dünya Servisi'ni küresel konularda ciddi habercilik ve analizleriyle seçkin bir ses olarak niteleyen gazete, ''Tarafsız habercilik şöhreti Birmanya'dan İran'a kadar çeşitli bölgelerdeki despotları rahatsız etmekte, bu despotik rejimlerin zorbalığına maruz kalanların ise şevkini arttırmaktadır. Rusya, Çin gibi yayıncıların propaganda tüccarlığı yaptıkları ülkelerde BBC radyo yayınları denge sağlamakta, kıt olan aydınlığı sunmaktadır'' diye devam ediyor.
Times, doğru bir kararla kamuda kemerlerin sıkıldığını kaydediyor, ama Dünya Servisi'nden yaptığı kesintiyle hükümeti, kendi arka bahçesinde tasarruf yapmaktan kaçınarak İngiltere'nin, bir ulusun diğer uluslara seslenebileceği bir kanala olan küresel gereksiniminden vazgeçmekle suçluyor.