BIST 8.619
DOLAR 34,27
EURO 37,47
ALTIN 3.025,30
HABER /  GÜNCEL

BBC Türkçe Editörü'nden okurlara: Selin Girit'in Twitter mesajları hakkında

BBC Türkçe Editörü Murat Nişancıoğlu, Selin Girit'i hedef alan sindirme ve tehdit kampanyasıyla gündeme gelen tweetlerle ilgili tartışmayı BBC gazetecilik ilkeleri açısından mercek altına aldı.

Abone ol

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek 23 Haziran Pazar günü, BBC çalışanı Selin Girit’i “ajanlık” ve “vatan hainliği” ile suçladı ve Twitter’da #İNGİLTEREADINAAJANLIKYAPMASELİNGİRİT başlığıyla bir etiket açarak halkı demokratik tepkisini dile getirmeye çağırdı.

Bunun sonucunda, Selin Girit’e gerek Twitter gerekse başka mecralardan çok sayıda küfür, hakaret ve hatta ölüm ve tecavüz tehditleri içeren mesajlar gönderildi. Bu mesajlar halen gelmeye devam etmektedir.

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı, 24 Haziran Pazartesi günü de TRT Haber’de yayımlanan bir programda bu kez Selin Girit’in “vurulabileceğini”, “provokasyon yapmak için vurulabileceğini” ve “böyle bir şeyi asla desteklemeyeceğini” açıkladı. Ancak bu “provokasyonun” kaynağının ne olduğuna değinmedi. Ayrıca “bu kadının masum olmadığını”, “yaptığı röportajlarla Türkiye’ye kötülük yaptığını” ileri sürdü.

25 Haziran Salı günü ise Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada aynı konuya değindi ve şu ifadeleri kullandı:

“Uluslararası bir basın kuruluşunun çalışanı tweet atıyor 'Duran adam değil durduran adam olalım. 6 ay tüketmeyelim, bizi dinleyeceklerdir’ diyor. Bir insan kendi ülkesine karşı böyle bir komplonun içinde yer alabilir mi? Buna gazetecilik denilebilir mi? Bu bulunduğu gemiyi batırma girişimidir. Bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı böyle bir çağrı yapabilir mi? Mesele Gezi Parkı değil. Mesele demokrasiyi, Türkiye'yi, ekonomiyi, turizmi durdurmak. 10,5 yıl bunu defalarca yaptılar. Ekonomi kötüye gitsin de Türkiye ne olursa olsun, düşüncesindeler.”

Konuya Başbakan Erdoğan’ın sorusundan girmek yararlı olabilir: “Buna gazetecilik denilebilir mi?” Yanıtımız: “Evet.”

Selin Girit’i hedef alan saldırılar, Girit’in 20 Haziran günü, İstanbul’un birçok parkında başlayan ve hâlâ sürmekte olan forumlardan biri olan Yoğurtçu Parkı’ndaki forumu izlemesi ve buradan paylaştığı bir dizi Twitter mesajına ilişkindir.

  1. Selin Girit bir gazetecidir ve haber değeri olabileceğini düşündüğü her olayı, gelişmeyi ya da etkinliği izlemek onun mesleğinin bir gereğidir.
  2. BBC çalışanları sosyal medyayı kullanırken -izinli oldukları zamanlar ve özel paylaşımları da dahil olmak üzere- sınırsız özgürlüğe sahip değildirler. Onların nasıl hareket etmeleri gerektiğini belirleyen kurallara uymak zorundadırlar.
  3. Kısaca özetlemek gerekirse, bu kurallara göre bir BBC çalışanı sosyal medyayı kullanırken BBC değerlerine ve yayın ilkelerine uygun hareket etmelidir.
  4. Selin Girit Yoğurtçu Parkı’ndan sadece bir tane mesaj atmamıştır. Dolayısıyla, sadece asılsız saldırılara hedef olan söz konusu mesajla değil, attığı tüm mesajlar çerçevesinde değerlendirilmelidir. Bu mesajları aşağıda görebilirsiniz:
  5. Yani Selin Girit Yoğurtçu parkındaki bir etkinliği izlemektedir ve bu etkinlikte dile getirilen bazı görüşleri aktarmaktadır. Bunu nasıl yapmaktadır? Her bir mesajında konuşanlara atıfta bulunarak... Yani şu şekilde:

Yoğurtçu forumunda bir konuşmacı: ……..

Antakya’dan gelen biri Yoğurtçu forumunda: ….

Yoğurtçu’dan bir kadın: …..

Yoğurtçu’dan: ….

Son olarak da…

Yoğurtçu forumundan bir öneri: Duran adam değil durduran adam olalım. Ekonomiyi durduralım. Tüketmeyin. Altı ay tüketmeyin. Dinleyecekler.

Ankara Belediye Başkanı Melih Gökçek’in hedef aldığı bu mesaj, Selin Girit’in görüşleri değil, Yoğurtçu Parkı’ndaki forumdan bir konuşmacının sözleridir. Fakat Sayın Gökçek bu gerçeği tamamen görmezlikten gelerek söz konusu mesajı Selin Girit’in görüşü gibi yansıtmakta ısrar etmektedir. Burada asıl hedefi BBC’dir, ne yazık ki sadece işini yapan ve bunu doğru bir biçimde yapan BBC muhabirine saldırmayı tercih etmektedir. Bunun sonucunda Selin Girit binlerce hakaret dolu mesaja ve tehdide maruz kalmaya devam etmektedir.

Ankara Belediye Başkanı’nın yaklaşımını gösterebilmek için bir başka örneğe bakalım. Aşağıda, Selin Girit’in bu kez 7 Haziran’da Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Atatürk Havalimanı’nda yaptığı konuşma sırasında attığı Twitter mesajları var:

Yine görülebileceği gibi, bu mesajların tümünde birer görüş dile getiriliyor. Ama hepsinde bu görüşlerin kime ait olduğu belirtiliyor: PM Erdoğan... Yani Türkçesiyle, Başbakan Erdoğan... Ya da Selin Girit izlediği bir sahneyi aktarıyor. Konuşmayı dinleyenlerin attığı bir sloganı duyuruyor.

Şimdi buradaki Twitter mesajlarından bir tanesini cımbızlayalım. Mesajın Türkçesi şöyle:

“Başbakan Erdoğan: Bulunduğumuz yere faiz lobisine rağmen geldik. Borsada spekülasyon yaparak bizi tehdit edebileceklerini düşünüyorlar.”

Girit bu görüşün de Başbakan Erdoğan’a ait olduğunu belirtmiş. Ama Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı’nın yaptığı gibi “PM Erdoğan” atfını görmezden gelip bu sözü Selin Girit’in görüşü olarak kabul edebilir miyiz? O zaman “Vatan haini” ve “İngiliz ajanı” olmasına rağmen Selin Girit’in, burada da hükümeti desteklediğini kabul etmemiz gerekmez mi?

Bir mesaja daha bakalım. Türkçesi şöyle:

“AKP taraftarlarının sloganı: İzin ver gidelim. Taksim’i ezelim”

Burada da “AKP taraftarlarının sloganı” atfını görmezden gelip Selin Girit’in Taksim’deki protestocuların ezilmesini istediğini söyleyebilir miyiz?

Selin Girit burada da işini yapmaktadır. Gördüğünü, izlediğini aktarmaktadır, işini doğru ve dürüst bir şekilde yerine getirmektedir. Çünkü Selin Girit bir gazetecidir ve iyi bir gazetecidir.

Selin Girit ayrıca, “Şu haberi niye bildirmiyorsun, bu konuyu niye anlatmıyorsun?”şeklinde aldığı mesajlara da “Takip edebildiklerimi paylaşıyorum. Her yerde de olamıyorum.” şeklinde yanıtlar vermiştir.

Bazı mesajları kendisine mâl etmek isteyenleri uyarmış, “Hayır ben orada değildim, bunu bana atfetmen doğru değil” şeklinde mesajlar atmış, ya da yanlış olduğunu bildiği bilgiler hakkında da uyarıda bulunmuştur.

Şimdi her şeye rağmen, BBC’nin yanlış ve yanlı haber yaptığını düşünenler olabilir. BBC’nin yayın ilkelerini içeren kılavuza BBC Türkçe’nin sayfasından ulaşmak mümkün. Linki şöyle:

Bu ayrıntılı kılavuzun başında da temel ilkeler madde madde özetlenmiştir. Bunlara da şu linkten ulaşabilirsiniz:

BBC çalışanları bu ilkelere uymak zorundadır. Ancak BBC de zaman zaman hata yapabilir, haberin dengesini tutturamaz, bazen yanlışlıkla teyit edilmemiş bir bilgiye yer verebilir. Bu durumda, bunun farkına varıldığı anda hemen düzeltme yoluna gidilir. Bir sonraki yayında veya internet haberinde denge yeniden sağlanmaya çalışılır, yanlışlar düzeltilir. Ama izleyici yine de BBC’nin yaptığı yayının kurumun ilkelerine ters düştüğünü düşünebilir. O zaman, yapılması doğru olan BBC’ye başvurarak şikayetlerin doğrudan iletilmesidir.

Somut örneklere dayanan şikayetleri ele almak ve en çok 10 gün içinde yanıtlamak BBC için bir zorunluluktur. Çünkü BBC bütçesi vergi mükelleflerinden alınan vergilerden oluşur ve bir kamu kuruluşu olarak BBC izleyicilerinin şikayetlerini ciddiyetle ele almak zorundadır. BBC Dünya Servisi de, İngiltere’ye yayın yapmamasına rağmen aynı yükümlülük altındadır.

Nitekim, kısa bir süre önce Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, BBC’nin yanlı haber yaptığını söyleyerek ve yaptığı bir açıklamanın BBC’nin İngilizce sayfasındaki haberinde yanlış yansıtıldığına dikkat çekerek bana gönderdiği bir mesajla şikayette bulunmuştur. Sayın Arınç’ın şikayeti BBC Türkçe’nin haberiyle ilgili olmadığı için, ilgili editörlere iletilmiş ve kendisine bir yanıt verilmiştir. BBC söz konusu haberini de Bülent Arınç’ın şikayetinde dile getirdiği görüşlere de yer vererek değiştirmiştir. Söz konusu habere buradan ulaşabilirsiniz.

Eğer amaç, BBC’nin hatalı olduğu düşünülen bir haberini, bir BBC çalışanının kurumun yayın ilkelerine aykırı olduğu düşünülen bir davranışını eleştirmek ve yanlışın düzeltilmesini sağlamak ise, BBC’nin 24 Haziran tarihinde yaptığı da dikkat çekildiği gibi, “yerleşik, kurumsallaşmış yorum ve şikayet mekanizmalarının kullanılması” en uygun yoldur.

Bir BBC çalışanının “vatan haini” ve “İngiliz ajanı” ilan edilmesi ve bu kişinin çok sayıda hakaret ve tehdit içerikli mesajla taciz edilmesine yol açılması ise kabul edilemez.

Çünkü Selin Girit bir gazetecidir. Dürüst, onurlu ve iyi bir gazetecidir.