BBC'nin News24 kanalına Taksim'deki gelişmeleri anlatan Paul Mason, günlerdir devam eden gerilimi Türkiye toplumunda 'bir kültür çatışması' olarak yorumladı.
Abone olBBC'nin saygın haber programı Newsnight editörlerinden Paul Mason, Taksim Meydanı'nda günlerdir devam eden gerilimi 'bir kültür çatışması' olarak yorumladı.
Mason, Başbakan Erdoğan için "insanlar tuhaf davrandığını ve hepsinden önemlisi kendilerine hakaret ettiğini düşünüyorlar" dedi...
Mason TSİ 22.15 sularında Tim Wilcox ile yaptığı canlı bağlantıda şöyle konuştu:
Şu anda Taksim Meydanı'nın kıyısındayım çünkü havada esrarengiz şekilde ağır bir göz yaşartıcı gaz bulutu var. Bu meydanın uzunluğu yaklaşık yarım kilometre kadar ve her tarafında ben de dâhil, insanlar gazın etkisinden muzdarip.
Yani patlamaları görebiliyor olun olmayın- çünkü genelde polisin kaçan insanlara bunları hâlâ attığını görebiliyorsunuz- bu bulut farklı ve bir saati aşkın süredir durum böyle. Ben, bu duman başladığında oradaydım ve bizzat o aşamada insanların tamamıyla barışçıl olduğunu söyleyebilirim. Meydanda bir vaka yoktu. Dolayısıyla sonuç, etrafta dolanan, iyi huylu bir protesto gününün parçası olmanın tadını çıkaran annelerin, çocukların, her türlü insanın gaz yemesi oldu.
Burada hava son üç gecedir olduğu gibi.. "Ne oluyor, ne yapalım, nereye gidelim" dermişçesine kollarını iki yana açan insanlar görüyorum. Sanırım yetkililerin onlara mesajı 'evinize gidin", ama öyle yapmayacaklar.
Tim Wilcox: Ancak Başbakan demokratik yoldan seçildi ve Türkiye'de olup bitenlerle Kuzey Afrika'da yaşanan Arap Baharı arasında karşılaştırma yapılamayacağını söylüyor.
Mason: O noktadan bakarsanız yok, ancak benzetmeler yapılıyor... Temel sorun şu: Türk toplumunun iki yakası var. Biri, herhangi bir seçimde yüzde 30-40 dolaylarında oy alan ve son derece parçalı yapıda olan laik, liberal kanat... Bir de Erdoğan'ı destekleyen ılımlı İslamcılar var ki, her seçimi kazanıyorlar...
Buradan Meydan'a baktığımda aşağıda İngiltere'de, Birmingham, Londra, Glasgow'da herhangi bir Starbucks'ta görebileceğiniz insanlar görüyorum, çağdaş, laik, eğitimli, genç, hem de büyük oranda genç insanlar... Dahası meydandakilerin yüzde 50'sinden fazlasının da kadın olduğunu söylemeliyim. Yani başka bir deyişle bu bir kültür çatışması; dikkate değer bir viraja giren bir kültür çatışması…
Bunu kimse planlamadı, kimse işlerin bir meydanı yeniden imar planı gibi nispeten ufak bir mesele üzerinden patlayabileceğini kestirmedi. Ama patlak verdiğinde, Türkiye'deki kültür ayrışmasının iki yakasında kalan tarafların, birbirleri karşısına dikilme kararı aldığını açıkça görebiliyordunuz.
Şu an burada da, hafta boyunca olduğu gibi, (Başbakan) Erdoğan'ın parti mensuplarının böyle insanlarla bir çatışmaya hazırlandığına ilişkin, gayet inandırıcı haberler duyuyorum. İşte asıl endişe verici olan böyle bir şey olur, özellikle de düşük yoğunluklu toplumsal çatışma halinde bir ülke görmek istemeyen Türkiye'nin doğal müttefikleri açısından...
Tim Wilcox: Protestocularla konuştun, sence ne değiştirmek istiyorlar? İstifa çağrısı yapmıyorlar değil mi?
Mason: Yo, yapıyorlar... Hatta her üçünden biri devrim çağrısı yapıyor diyebilirim. Şöyle diyeyim: Göstericilerin üçte birlik bir bölümü şehirli yoksul diyebileceğimiz kesimden, futbol taraftarları, formalarıyla gelmiş erkekler mesela... Diğer üçte ikilik kesimse, kesinlikle iyi eğitimli ve orta sınıf... Ve hepsinden 'Erdoğan gitmeli' sözünü duyuyorsunuz.
Başbakan'ın hassas uzlaşma dengelerinin devamlılığını sağlama becerisini yitirdiğini düşünüyorlar. Bir dönem, Erdoğan bu gibi insanları kendi safında tutabiliyor, Türkiye'yi sırf içinden geldiği İslamcı partinin yansıması şeklinde yönetmiyordu. Ancak şimdi pek çok kişi tuhaf davrandığını ve hepsinden önemlisi kendilerine hakaret ettiğini düşünüyor. Size hatırı sayılır bir doğruluk payıyla şunu söyleyebilirim; ben açıkçası burada öyle çok sayıda terörist ya da aşırılık yanlısı göremiyorum.