Hillary Clinton'un konuk olduğu program öncesinde yaşananları Çiğdem Anad anlattı, Okan Bayülgen 'soruları verdiniz' diye ısrar etti...
Abone olOkan Bayülgen, NTV'deki 'Sade Vatandaş' programında Aysun Kayacı'yı konuk ederek ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton'la yaptıkları programı konuştu.
Bayülgen programda, Clinton'a sorulan soruların daha önce kendisine gönderildiği ve cevapların da bir Türk tarafından yazıldığını öne sürdü.
Hillary Clinton'un verdiği cevapları deşifre eden Okan Bayülgen, "Hakikaten sorular verilmiş gibi bir ifade var. Verilmesi normaldir. Bu gibi işler danışıklı dövüşle olur. Bunlar hazırlatılır bu konuşmalar. Yoksa kadının roman yazarı olması gerekir. Belli ki bu cevaplar da bir Türk tarafından yazılmış" değerlendirmesini yaptı.
BİZDEN SADECE SOSYAL AĞIRLIKLI SORU İSTEDİLER...
Programa telefonla bağlanan Çiğdem Anad, Bayülgen'in iddiasının doğru olmadığını ifade etti ve soruları vermediklerini anlattı.
Program öncesinde bir hafta boyunca Amerikan Büyükelçiliği ile sürekli temas halinde olduklarını belirten Çiğdem Anad, "Soruları vermedik ama çerçeveyi konuştuk. Onlar bizim daha çok sosyal ağırlıklı konulara girmemizi istediler ama 'Ne soracaksınız?' demediler. Sadece Hillary Clinton her konuda konuşmak istiyor, ancak süremiz kısıtlı, ona göre düzeni yapın dediler" şeklinde konuştu.
PROGRAMIN SÜRESİNİ İNDİRMİŞLER
Çiğdem Anad, kendileriyle programın süresi konusunda uzun pazarlıklar yapıldığını ve başlangıçta 1 saat olarak planlanmasına rağmen sürenin yarım saate indirildiğini ifade etti.
Programa katılan öğrencilerin hazırladığı 50 soruyu da yayın başlamadan 15 dakika önce aldıklarını ve içlerinden 6 tane seçebildiklerini kaydeden Çiğdem Anad, süre kısıtlılığı nedeniyle de bu sorulardan 3'ünün Hillary Clinton'a sorulduğunu açıkladı.
SANA İNANMIYORUM...
Anad'ın bu açıklamalarına rağmen Okan Bayülgen 'Buna inanmıyorum' diyerek ısrarını sürdürdü.
Çiğdem Anad "Niye inanmıyorsun? Tersi olsa tersini de söylerdim" dedi ancak Bayülgen yine ikna olmadı ve "Canımın istediğine inanırım" diye konuştu. Anad ise bu sözler karşısında "Ama ben doğruyu söylüyorum. Bu inanıp inanmama meselesi değil ki. Burada doğru veya bir yanlış var" deyince ikili arasında şu ilginç diyaloglar yaşandı:
Bayülgen: Yahu izin verir misin bir derdimi söyleyeyim?
Anad: Söyle
Bayülgen: Bu dünyada görülmüş bir şey değil sizin yaptığınız
Anad: Allah Allah, hep sorularımı alırlar?
Bayülgen: Onu demiyorum! Başarı açısından söylüyorum. 4 tane kadın bir televizyonda program yapacak ve bu program özellikle politik bir program olarak başlamayacak ve bunların hepsi gazeteci olmayacak...
Anad: Hemen nedenini söyleyeyim mi?
Bayülgen: Yahu bir dakika, bekle de ben seni bi öveyim
Anad: Peki...
(Kahkahalar)
Bayülgen: İşte bunlar böyle! Amerika'nın müttefiki olan fakat her zaman problem yaşadığı bir ülkede, bir Amerikan dışişleri bakanını, geçmişi en fazla 2-3 sene olan 4 kadının programına kolay kolay çıkarmazlar. Bu iş, İstanbul'dan değil, Amerika'dan döner. Onun için büyük başarıdır. Çok önemli bir adımdır. Arkasının da gelmesini bekliyoruz. Bu 4 kadın programının Türkiye'nin yüzakı olmasının ötesinde dünyanın yüzakı olmuştur. Hiçbir Amerikan dışişleri bakanı İngiltere'de, Fransa'da veya başka bir yerde kalkıp 4 kadın programına falan çıkamaz. 4 kadın programını ilk defa yapmayı da siz akıl etmediniz. İngiltere'de, Amerika'da çok uzun süredir var. Bu sizin başarınızdır. Soruları da verdiniz...
Anad: Hayır, soruları vermedik. Bir kere bunu en iyi çözümleyen Milliyet gazetesi oldu. Ertesi gün ''Ilımlı İslam'a No' başlığını koydu...
Bayülgen: Hillary Clinton sizin programınıza geldi ve Amerika'nın önümüzdeki 30-40 sene içindeki Türkiye ile ilgili projeksiyonunu mu değiştirdi?
Anad: Türkiye ile ilgili projeksiyonuna ilişkin bir görüntü verdi
Bayülgen: Görüntüyü verir. Bunlar verir o görüntüyü, bir şey değişmez, görüntü başka bir şey
Anad: Bu görüntüyü doğru anlayan anladı..
Bayülgen: Yahu, ben bu başarı ile ilgili kimsenin söylemediği şeyi zaten suratına söyledim..
Anad: Ama başka bir çözümleme yapıyorum ben burada
Bayülgen: Onu da yapalım
Anad: Çok siyasi bir mesaj verdiği kanaatindeyim
Bayülgen: Tamam güle güle Çiğdem...
(Televizyon Gazetesi)