Bayramınızı kutlamıyorum
anamız bacımız dediklerimiz, şehit annesi, şehit babası, evlat sevgisi, evlat acısı, sahte dünyalar,sahte yaşamlar, magazin, magazin yaşamak, bayram kutlaması, kınalı kuzular,yalan rüzgarları
Evet kutlamıyorum.
Kutlamak da içimden gelmiyor çünkü…
Niye diye sormayın onun yerine açın herhangi bir gazeteyi; sayfaların yarısı o bununla şunu yapmış, şu bununla neler yapmış haberleri ile dolu…
Hoşunuza gidiyor çünkü…
Baksanıza magazin yaşıyoruz, yaşamıyorsak da illaki magazin takılıyoruz.
Onca kepazeliği görmezden gelircesine ve her şeyi içimize sindirircesine…
“Anamız, bacımız” dediklerimizi; hayattaki yol arkadaşlarımızı, uğruna ölümü göze aldığımız kadınlarımızı öldüren öldürene…
Hem de bana göre saçma sapan nedenlerle…
Kim kimi nasıl doğramışın haber olması için artık neredeyse doğranma şekli önemli hale gelmiş durumda.
Hal böyleyken kadına şiddet biter sanıyorlar.
O yüzden de daha yüz yıl sanacaklar oysa…
Sonra malumunuz spor haberleri; çok okunanlar arasında her zaman açık ara önde.
Çünkü herkes antrenör olmuş, fanatiklik bahane…
Geriye ne yazık ki üç beş sütuna sıkışmış olarak; günlük terörün izleri var.
Üç beş satırlık; vatan sağ olsunlar…
Ertesi gün unutulacak; yitip gidenler…
Her gün cıva gibi en az bir delikanlının hayatı; şerefsiz, satılmış ruhlar tarafından söndürülüyorken, anaların babaların yüreği dağlanıyorken, devletin ekmeğini yiyenler devleti bölmek isteyenlerle sarmaş dolaş kuzuz sarması olmuşken; biz hala yaşanan terörü bir gün bitecek sanıyoruz.
Belli ki sanmaya da devam edeceğiz.
Çünkü duyarsızlık rekorunu; millet olarak kırıyoruz.
Neymiş?
Bayrammış…
Kusura bakmayın kutlu mutlu bir bayram dilemiyorum.
Kınalı kuzuların evlerine huzur gelmeden bence bayramlar; olsa olsa sadece sahte bayramlar olur.
Tıpkı gazetelerin yarısını ele geçirmiş sahte yaşamlar gibi…
Tıpkı yalan rüzgârları gibi…
O yüzden kusura bakmayın; benden bayram kutlaması yok.
Anlayanlara…