BIST 9.864
DOLAR 35,08
EURO 36,61
ALTIN 2.937,00
HABER /  GÜNCEL

Bayram günü yanlış mı? Diyanet açıkladı

Diyanet, Ramazan Bayramı'nın başlama günüyle ilgili iddialara bu defa çok kapsamlı ve sert bir cevap verdi.

Abone ol

Hilalin görülmeden Ramazan Bayramı'nın başlamaması konusunun farklı yorumlanmasına ve Türkiye'de Ramazan Bayramı'nın yanlış zamanda idrak edildiği iddialarına Diyanet bu kez matematiksel hesapla cevap verdi.

Diyanet İşleri Başkanlığı, Ramazan Bayramı’nın vaktine ilişkin son noktayı koydu.Yapılan açıklamada, Mars üzerine uzay aracı indirilebildiği bir çağda hesapların dakikliği konusunda herhangi bir şüphe kalmadığı belirtilerek, Türkiye için 2013 Ramazan Bayramı'nın yarın başlayacağı belirtildi.

İSLAM DÜNYASI NEDEN FARKLI ZAMANLARDA KUTLUYOR?

Açıklamada, İslam dünyasının zaman zaman farklı günlerde Ramazan'a başlayıp bayram yapmasının, birbirinden farklı kriterler benimsemelerinden kaynaklandığı kaydedildi.

AYETLER, HADİSLER, İSLAM ALİMLERİNİN GÖRÜŞLERİ.. 

Diyanet İşleri Başkanlığı, 2013 Yılı Ramazan Bayramı'nın vaktine ilişkin yazılı bir açıklama yaptı. Yapılan açıklamada, Başkanlığın konuyla ilgili ayeti kerimeler, hadisi şerifler ve İslam alimlerinin görüşlerini dikkate alarak Ramazan ayı ve dini bayramları, hilalin yeryüzünün herhangi bir yerinden çıplak gözle görülebilirlik esasına göre tespit ve ilan ettiği belirtildi.

Kameri aybaşlarını belirlerken hesapların, güneş battıktan sonra -görüşe mani engellerin bulunmaması halinde- hilalin ya bizzat görülmesi (hakiki rü’yet) ya da gözle görülebilecek şekilde, ufukta fiilen mevcut olması (hükmî rü’yet) esasına göre yaptığı aktarıldı.

İNSANIN AYA AYAK BASTIĞI BU ÇAĞDA... 

İnsanın aya ayak bastığı, dünyanın çevresinde çeşitli amaçlarla yüzlerce uydunun dolaştığı, insanoğlunun yerçekiminin dışına çıkabildiği, Mars üzerine uzay aracı indirebildiği bir çağda artık hesapların dakikliği konusunda herhangi bir şüphe kalmadığı kaydedilen açıklamada, “Hiç şüphesiz bu her şeyi kusursuz yapan Allah Teâlâ’nın kâinata yerleştirdiği hayranlık verici nizamın keşfedilmesinin bir sonucudur. Hilalin yeryüzünden görülebilmesi için, ictimadan (kavuşum anından) sonra hilalin görüleceği yer itibariyle ay ile güneş arasındaki açısal uzaklığın 8 dereceden az olmaması ve güneşin batışı anında ayın ufuktan yüksekliğinin açısal değerinin 5 dereceden az olmaması gerekmektedir. Yalnızca bu kriterlere göre normal durumlarda Hilal’in çıplak gözle görülebilmesi mümkündür. Bu kriterler doğrultusunda bakıldığı zaman bu yıl Ramazan bayramı hilalinin görülebilirlik hesapları şöyledir: 06 Ağustos 2013 Salı günü Greenwich saatiyle 21.51’de İÇTİMÂ/Kavuşum(Dünya-Ay-Güneş’in aynı hizaya gelmesi) gerçekleşecektir. 07 Ağustos 2013 Çarşamba günü Greenwich saatiyle 11.16’da da hilal yeryüzünden ilk defa görülmeye başlayacaktır.” denildi.

HİLAL NEREDEN GÖZÜKÜYOR? 

Şevval hilalinin görülebilirlik şemalarına da yer verilen açıklamada; hilalin bugün başta güney Amerika olmak üzere Afrika kıtasının güney yarısından görülebileceği belirtilerek şu görüşlere yer verildi: “Buna göre Hicri aybaşlarının belirlenmesinde hilalin görülebilmesi için ihtilafı metalie itibar edilmemesi/hilal yeryüzünün neresinde görülürse görülsün buna itibar edilmesi, yeryüzünün herhangi bir bölgesinde hilalin görülmesinin mümkün olması durumunda buna istinaden ayın başladığına hükmedilmesi esasına göre Türkiye 2013 (1434 Şevvalin ilk gününü) Ramazan bayramını 08 Ağustos 2013 Perşembe günü olarak tespit ve ilan etmiştir. İçtima günü olan 06 Ağustos 2013 Çarşamba günü, Ankara’da ay güneşten 36 dakika, Mekke’de ise 28 dakika önce batmaktadır.

Güneş battığı anda hilal Mekke’de 6° 11’, Ankara’da 6° 22’ ufkun altında bulunmaktadır. Bu sebeple hilal Ankara ve Mekke’den görülmediği gibi içtima konumunda olduğu için dünyanın hiç bir yerinden görülememiştir.” 

Hilalin bugün ilk defa yeryüzünden görülmeye başlayacağı aktarılan açıklamada, “07 Ağustos Çarşamba günü ay güneşten; Ankara’da 3 dakika önce, Mekke’de ise 11 dakika sonra batmakta ve güneş battığı anda hilal, Ankara’da 52’ ufkun altında, Mekke’de 1° 49’ ufkun üstünde bulunacaktır. Ancak bu şartlarda ne Ankara’da ne de Mekkei Mükerreme’de görülme kriterleri gerçekleşmeyeceği için hilal görülmeyecektir. Aynı şekilde Kuzey Amerika, Kanada, Avrupa, Asya ve Avustralya’da da görülemeyecektir. (08 Ağustos 2013 Perşembe günü ise ay güneşten; Ankara’da 28 dakika, Mekke’de 49 dakika sonra batacak ve güneş battığı anda hilal, Ankara’da 4° 34’, Mekke’de ise 10° 24’ ufkun üstünde bulunacaktır.)” ifadelerine yer verildi.

TAKVİM BİRLİĞİ ÇALIŞMALARI YÜRÜYOR 

İslam dünyasının zaman zaman farklı günlerde Ramazan'a başlayıp bayram yapmasının, birbirinden farklı kriterler benimsemelerinden kaynaklandığı kaydedilen açıklamada, Müslümanlar arasında Hicri Takvim Birliğinin Sağlanması amacıyla çalışmaların sürdüğü aktarıldı.

MEHMET GÖRMEZ'DEN BAYRAM MESAJI

Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, yayımladığı bayram mesajında, Müslüman kalma bilincini daima diri tutan bayramların hüzün ve sıkıntıların paylaşıldığı, neşe ve sevinçlerin çoğaltıldığı günler olduğunu bildirerek, bayramların yürek kapılarının kardeşlere açma, ekmeği bölüşme, huzuru paylaşma zamanları olduğuna işaret etti.

Görmez, mesajında şunlara yer verdi:

"Bayramlarda ruhumuzu saran huzur, içimizi kaplayan sevinç, yüreğimizi dolduran mutluluk, coğrafyaları, dilleri, ırkları, renkleri ve kültürleri farklı milyonlarca Müslüman tarafından paylaşılmaktadır. Aslında bu durum, İslam ümmeti ve insanlık adına büyük bir umudu içinde barındırmaktadır. Ancak bu umut, Müslüman olmanın hakkını vermeye bağlıdır. Müslüman olmak her şeyden önce insan olmanın hakkını vermektir. Müslüman olmak, Rabbimizin insandan beklediğini gerçekleştirmek için gayret göstermektir.

Müslüman olmak, İslam’a teslim olarak, cimriliği, kini, nefreti, ayrımcılığı, ötekileştirmeyi, dışlayıcılığı nefsinden ayıklamaktır. Daima hakkın yanında yer almaktır. Hakka, hakikate, adalete, ahlak ve fazilete çağırmaktır. Hakikati duyurmak, adaleti yüceltmek, sevgiyi, barışı ve huzuru yaymaktır. Kur'an’ın yanında, rahmet Peygamberinin tarafında yer almaktır. Yeryüzünün dertleriyle hemdert olmaktır. İnsanlığın barış ve huzuru için hayrın anahtarı şerrin kilidi olmaktır."

Müslümanların idrak ettiği bayramın, İslam coğrafyası ve insanlık üzerindeki kara bulutların dağılması, ümitsizliklerin ortadan kalkması ve geleceğe umutla bakabilmesi için yüce Allah'ın bir lütfu, ihsanı ve armağanı olduğunu vurgulayan Görmez, şöyle devam etti:

"O halde bilelim ki bu bayram bizim için büyük bir nimettir. Her nimetin bir sorumluluğu vardır. Bayramlar mutluluğun, sevincin, muştunun hakkını verme günleridir. Bu bayram el üstünde tutulmanın gereğini yerine getirelim. İyi bilelim ki her sermayenin bir yükümlülüğü vardır. Gelin bu bayram huzurumuzdan kardeşlerimize pay ayıralım. Mutluluğumuzdan yetim ve öksüzlere sadaka verelim. Sevincimizi aç, muhtaç ve fakirlerle paylaşalım. Tebessümlerimizi ve iç huzurumuzu birbirimize 'şeker' diye ikram edelim. Hoşgörümüzü ve affımızı birbirimize 'bayram' diye armağan edelim. Şefkatimizi ve feragatimizi birbirimizin kalbine 'ekmek' diye ikram edelim. Kardeşliğimizi ve dostluğumuzu birbirimize 'kapı' diye açalım. Tevazumuzu ve cömertliğimizi birbirimize 'su' diye sunalım."

Bayramda anne-babaların ve eşlerin sevindirilmesinin unutulmaması gerektiğine dikkati çeken Görmez, "Evlerin canlı bayramları olan çocuklarımızı bayramın coşkusuyla mutlaka tanıştıralım. Aile büyüklerimize, akrabalarımıza, komşularımıza, arkadaş ve dostlarımıza hürmet ve muhabbetlerimizi gösterelim. Yaralı gönülleri, bitap düşmüş yürekleri onaralım" ifadesini kullandı.

Görmez, mesajında şunları kaydetti:

"Ve şunu asla unutmayalım! İnsanlığın ümidiyiz biz. Bayramı kendi adımıza değil insanlık adına yaşayalım. Bayramımız yeni bayramlar doğursun. Sevincimiz yeni sevinçlerin toprağı olsun. Huzurumuz nice huzursuzlukların çaresi; mutluluğumuz dünyanın dört bir yanındaki acılara teselliler sunsun. Bayramınız mübarek olsun!

Bu duygu ve düşüncelerle, ülkemizin, gönül coğrafyamızın, yurt dışındaki millet varlığımızın ve İslam aleminin mübarek Ramazan Bayramlarını en içten duygularla tebrik ediyor; bayramın ülkemizdeki güven ve huzur ortamının kalıcı hale gelmesi; son yıllarda bayramlara hep buruk giren ve bir türlü istikrara kavuşamayan İslam dünyasında kardeşlik, dayanışma, barış, huzur ve güven ortamının yeniden tesis edilmesi, İslam ülkelerinin tekrar ilim ve medeniyet, barış ve esenlik coğrafyası olması için Rabbime dua ve niyaz ediyorum."