Üst düzey emniyet yetkilisi ondan böyle yazılar beklemiyordu. Telefona sarıldı ve ikili arasında şu diyaloglar geçti.
Abone olOgün Samast'ın bayrak fotoğrafı tartışılmaya devam ediyor. Vatan yazarı Can Ataklı'nın emniyet yetkililerini sert bir şekilde eleştirmesi bu kesimden, Çok önemli bir yetkiliden: Siz de yanlış yazıp herkesi yanılttınız! sitemini aldı. Yazar köşesinden kendisini arayan üst düzey emniyet yetkilisi ile arasında geçen diyalogları aktardı:
- Can Bey ben sizi daha soğukkanlı ve sağduyulu sanıyordum.
- Hayrola ne yaptım ki?
- Bayraklı fotoğraflarla ilgili herkesin peşine takıldınız.
- Neden yanlış mıydı?
- Evet, o resimlerin çekilmesinde medyada yazılanların gerçekle alakası yok.
- Nasıl yok, böyle şey olur mu?
- Bakın o olay av avcı hikayesindeki gibidir.
- Nasıl yani?
- Avcılar en önemli avlarının önünde mutlaka resim çektirmek ister.
- Bu öyle değil gibi geldi bana.
- Tamamen öyle ama olayın böyle yansıtılması çok tehlikeli gelişmelere yol açıyor.
- Peki siz nasıl eminsiniz ki?
- Görevimi biliyorsunuz, herhalde yalan söyleyecek halim yok.
- ?????
- Apo’nun yakalandıktan sonraki fotoğraflarını hatırlıyorsunuz değil mi?
- Hayal meyal.
- O fotoğraflarda da bayrak vardı.
- Galiba hatırladım.
- Şimdi Apo kahraman mı oldu?
- Olmadı da, bu aynı mı?
- Ne farkı var? Ayrıca Apo ile kaç kişi hatıra fotoğrafı çektirdi acaba?
- Bilmiyorum.
- Tabii ki, bu tarihe not düşmek gibi bir şey.
- Nasıl not düşüyor?
- Bu kişiyi değil kendini kahraman yapmak gibi.
- Tam anlamadım.
- Adam resmi çektiriyor ve saklıyor, sonra bununla övünüyor.
- Bunun nesiyle övünülür ki?
- Öyle bakmayın, bir güvenlik elemanı için çok büyük bir olayın sanığını yakalamak ya da yakalandığı an orada olmak çok önemlidir?
- Gerçekten mi?
- Tabii sizin bir haberinizin ödül alması gibi düşünün.
- ????
- Ama burada önemli olan bunun yansıtılış biçimi?
- Orası benim de kafamı kurcalıyor.
- Kurcalamasın, delip geçsin, açılan hasarı nasıl tamir edeceksiniz acaba?
- Ne hasarı?
- Siz olayı böyle sununca, Türkiye’deki kendini kovboy sananlar başında beyaz bere ile sokaklara dökülüyor.
- İlgisi nedir?
- Bunlar “polis ve asker bunu koruduğuna göre bize bir şey olmaz” diye düşünüyor ve daha rahat haraket ediyorlar.
- Peki güvenlik güçlerindeki kadrolaşmanın etkisi yok mu yani?
- Askeri kastediyorsanız orada kadrolaşma olamaz.
- Peki polis diyelim o zaman.
- Poliste kadrolaşma olmadığını söyleyemem.
- Peki söyledikleriniz çelişkili olmuyor mu?
- Ben son olayı kastediyorum. Oradaki görevliler, belki biri hariç ne yaptıklarını bilmiyorlardı.
- O bir kişi ne demek oluyor?
- İşte o kişi kadroların adamı olabilir.
- O halde planlı bir şey var?
- Hayır yok, sadece durumdan yararlanma var.
- Nasıl bir yararlanma?
- Medya olayı çok abartınca, bundan yararlanmak isteyenler de çıkabilir.
- Tamam o zaman bu fotoğrafların çekilmesini bu kapsamda değerlendiririm ben de.
- Hayır yanlış şurada, fotoğraflar çekilirken bir sorun yok, sorun sonra çıkıyor ortaya.
- Nasıl?
- Bu durumun ortalığı karıştıracak bir şey olduğu fark ediliyor ve görüntüler medyaya sızdırılıyor.
- Yine de ortada planlı bir durum var. Bir tür çeteleşme?
- Tekrarlıyorum, işin başında bu akla gelmeyen bir şey ama sonra eldeki bu malzeme amaca uygun hale getiriliyor.
- Bundan kazancı olan kim?
- Bu kadar konuştuktan sonra isterseniz onu da söyleyeyim. Her şeyi çok bilip yazıyorsunuz ya...