Genel Kurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök, nevruz olaylarına ve bayrak yakma girişimini değerlendirdi. Özkök, "Herkes bayrağının onurunu korumakla görevlidir.''
Abone olGenelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök, ''herkesin bayrağın onurunu korumakla görevli olduğunu'' belirterek, ''Tabii bu durumu, bütün müesseseler, çok soğukkanlı, derinlemesine incelemelidir. Akıllıca ele almalıdır. Ama üzerine görev düşen herkes, görevini yapmalıdır. Ve yaptığı müşahede ediyoruz. Ve bundan da memnunluk duyuyoruz. Umarım böyle bir şey bir daha asla tekerrür etmeyecektir'' dedi. Orgeneral Özkök, Pakistan'ın Milli Günü dolayısıyla Sheraton Otel'de verilen resepsiyonda, gazetecilerin sorularını cevaplandırırken, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın kendisine hep ''Sayın Paşam'' veya ''Genelkurmay Başkanım'' diye hitap ettiğini söyledi. Orgeneral Özkök, Genelkurmay Başkanlığı ile Dışişleri Bakanlığı arasında ''çok iyi münasebetler'' bulunduğunu ifade ederek, ''Hepimiz bu anlayışla, bir devlet politikası olarak Irak politikasını yürütmeye çalışıyoruz'' diye konuştu. ''HERKES BAYRAĞIN ONURUNU KORUMAKLA GÖREVLİDİR'' Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök, ''Herkesin bayrağın onurunu korumakla görevli olduğunu'' belirterek, ''Tabii bu durumu, bütün müesseseler, çok soğukkanlı, derinlemesine incelemelidir. Akıllıca ele almalıdır. Herkes, görevini yapmalıdır. Ve yaptığını müşahede ediyoruz. Ve bundan da memnunluk duyuyoruz. Umarım böyle bir şey, bir daha, asla tekerrür etmeyecektir'' dedi. Orgeneral Özkök, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt'ın, terör örgütü ve Türkiye'nin Irak politikasıyla ilgili açıklamalarının, ''kendi görev sahası içinde olduğunu'' belirterek, ''Bu çok normaldir'' dedi. Genelkurmay Başkanı Orgeneral Özkök, Dışişleri Bakanlığı ile ''çok iyi münasebetleri'' bulunan bir kurum olduklarını belirterek, ''Esasen de öyle olması lazım. Hepimiz bu anlayışla, bir devlet politikası olarak Irak politikasını yürütmeye çalışıyoruz. Bunun için çok yakın ilişkilerimiz var'' diye konuştu. Orgeneral Özkök, Pakistan'ın Milli Günü dolayısıyla Sheraton Otel'de verilen resepsiyonda, gazetecilerin sorularını yanıtladı. Orgeneral Özkök, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt'ın terör örgütü PKK ve Irak politikasına ilişkin açıklamalarının hatırlatılması üzerine, bunların ''algılanış biçimine şaşırdığını'' söyledi. Kuvvet komutlarının kendi konularını konuşabileceklerini söylediğini ifade eden Orgeneral Özkök, şunları kaydetti: ''İç güvenlik harekatı ve Kuzey Irak ile ilgili bazı şeyler konuşmuştur. İkisinin de Kara Kuvvetleri ile ne kadar ilgili olduğu aşikar değil mi? PKK ile mücadelede jandarmanın da yanında, Kara Kuvvetleri de daha çoğunlukla görev yapmadı mı? Dolayısıyla kendi görev sahası konusunda değerlendirme yapmıştır. Bu değerlendirme esasen, daha önce Genelkurmay'da verdiğimiz brifingde de aynen tekrar edilmiştir. O sadece bu düşünceyi aktarmıştır. Çok normaldir. Söz konusu Kuzey Irak politikası vesaire konuşuldu. Bu böyle; bazen gazetecilerle sohbet yaparken bir şeyler konuşuluyor, bu resmi beyanat gibi algılanıyor. ''ÇOK TECRÜBELİ BİR ARKADAŞIMIZDIR'' Irak'ta seçimler yapıldı, hükümet kurma çalışmaları var, çok yoğun bir değişim var. Bu politikaların, buna ayak uydurması lazım. Bu politikaların sonucu kendisinin bilmediğini söylemiş olabilir ki öyle anlaşılıyor. Yoksa, doğrudan doğruya, gazetelerde yer aldığı gibi, o iki kısa cümleyi söylemiş değildir. O bakımdan bu meselenin daha fazla uzatılmasında, ben şahsen, hiç bir yarar görmüyorum. Kendisi çok tecrübeli bir arkadaşımızdır. Genelkurmay'da Hareket Başkanlığı yapmıştır, İkinci Başkanlık yapmıştır, Ordu Komutanlığı, Kuvvet Komutanlığı yapmıştır. Neyi söyleyeceğini, neyi söylemeyeceğini iyi bilir. Ama bazen böyle bir iletişim kopukluğu veya seçilmiş doğrularla kurulmuş cümlelerde problemler çıkıyor. Bunu da olağan karşılamak lazım.'' ''YÜZ YÜZE KONUŞURUZ'' Resepsiyonda, gazetecilerin Orgeneral Özkök'e sorduğu sorular ve yanıtları şöyle: ''Sayın Abdullah Gül'den, hükümetten size böyle bir rahatsızlık iletildi mi?'' - ''Hayır böyle bir şey iletilmedi. Ama biz Dışişleri Bakanlığıyla ile öyle çok iyi münasebetleri olan bir kurumuz, esasen de öyle olması lazım. Biz birçok şeyi genellikle yüz yüze konuşuruz. Ama bu, rahatsızlık ifadesi şeklinde değildir. Devlet adamlığı, biraz toleranslı olmayı gerektirir. Hepimiz bu anlayışla, bir devlet politikası olarak Irak politikasını yürütmeye çalışıyoruz. Bunun için çok yakın ilişkilerimiz var, öncelikle İkinci Başkan devamlı temas halindedir müsteşarla. Bu konuda ortaya çıktığı kadar büyük bir problem yok bizler arasında. Ama basın, bazen daha fazla etkileniyor, nedendir onu bilemiyorum. O sizin kendi dinamikleriniz...'' ''DIŞİŞLERİ İLE ÇOK İYİ İŞBİRLİĞİMİZ VAR'' ''Irak politikaları belirlenirken Dışişleri Bakanlığı ile işbirliği yapılıyor mu?'' - ''Çok iyi bir işbirliğimiz var. Devamlı da bu işbirliğini yapıyoruz. Ki bu çok normal, bütün ülkelerde de durum böyle. Amerika'ya gidin, Dışişleri Bakanlığı'nda bir sürü general görürsünüz. Devamlı olarak orada görev yaparlar. Aynı şekilde, güvenlik politikalarıyla dış politika çok ilişkilidir. O bakımdan Dışişleri Bakanlığı ile Genelkurmay bu konularda çok yakın işbirliği içerisindedir.'' ''BEN DUYMADIM'' ''Çanakkale'deki törenlerde çok speküle edildiği için soruyorum, Sayın Başbakan'ın bir hitap tarzı olmuştu. O hitap tarzıyla ilgili bazı yorumlar yapıldı...'' - ''Beni üzen bir konu, bunu açıklıkla ifade etmek isterim. Ben, o gün, o kalabalık içerisinde, öyle bir hitabı duymadım. Böyle bir şey söylendiğini, gazeteler iddia ediyor. Söylendiyse, bunu ne kabullenmem, ne de bunu doğru bulmam mümkün değildir. Ama Sayın Başbakan bana hep 'Sayın Paşam' veya 'Genelkurmay Başkanım' diye hitap eder. Benim bu konuda söyleyeceklerim bu kadardır.'' ''BAYRAK EGEMENLİĞİ TEMSİL EDER'' ''Bayrak olayı var. Gerçi açıklama yaptınız. PKK teröründe, Türkiye içinde, genelde ciddi bir artış mı var? Sayın Büyükanıt da çok sayıda teröristin Türk topraklarına geçtiğini söyledi. PKK terörü ne aşamada?'' - ''PKK terörü, gerek Genelkurmay'daki basın toplantısında açıkladığımız, gerekse Kara Kuvvetleri Komutanı'nın söylediği gibi devamlı değişiklik gösteren bir durumdadır. Kuzey Irak'ta PKK mevcuttur, bunu hepimiz biliyoruz. Zaman zaman çeşitli yollarla Türkiye'ye gelmektedir. Türkiye'deki miktarları, bazen artmakta. Şu anda, bölgede, Türk Silahlı Kuvvetleri, bütün gücüyle görevinin başındadır. Ki şu anda gördüğünüz gibi, herhangi bir olay da yoktur. Ancak, şehirlerdeki bu bayrak olayına bağlıyorsunuz. Bu tabii çok üzücü bir şey. Biliyorsunuz bayrak, Türk devletini, dolayısıyla egemenliği temsil eder ve İç Hizmet Yönetmeliği'nin 87. maddesine göre, bütün vatandaşlar, bütün Türkler, bayrağın onurunu korumakla görevlidirler. Bu görevi, yalnız askeriyeye değil, bütün Türk milletine vermiş. Bundan, çok büyük üzüntü duydum, çok büyük reaksiyon gösterildi. Tabii bu durumu, bütün müesseseler, çok soğukkanlı, derinlemesine incelemelidir, akıllıca ele almalıdır. Ama üzerine görev düşen herkes, görevini yapmalıdır. Ve yaptığını müşahede ediyoruz. Ve bundan da memnunluk duyuyoruz. Umarım böyle bir şey bir daha asla tekerrür etmeyecektir.'' VAZİFENİN ETKİNLİĞİ... ''Terörist sayısının 1999 yılındakine döndüğünü anlıyoruz yeni açıklamalardan. Bu yeni güvenlik önlemlerinin alınmasını zorunlu kılıyor mu? Gerek yasal, gerekse personel bakımından.'' - ''Onu, Kara Kuvvetleri de biz de açıkladık. Nasrettin Hoca'ya sormuşlar, 'kaç yaşındasın' demişler, demiş ki, 'bilemiyorum her sene değişiyor'. Tabii spesifik rakamlar vermek mümkün değildir. Ama biz konuda, çok aktif bir politika izliyoruz. Duruma göre, güçlerimiz artıyor, hazırlık seviyemiz yükseliyor, azalıyor ve bu işi en optimum noktada tutarak veya en verimli noktada tutarak yürütmeye çalışıyoruz. Hem vazifenin etkinliği hem de diğer konuları dengeli olarak. Tabii bir de uyum olması lazım, bunu sağlıyoruz.'' ''BİZ TARAFIZ'' ''Öcalan ile ilgili, AİHM'in, yeniden yargılama kararı vereceğine ilişkin, basında haberler var. Nasıl değerlendiriyorsunuz?'' - ''Öcalan ile ilgili, Türk yargısı görevini yapmış, kararını vermiştir. Bu konuda, biz tarafız. Benden önceki Genelkurmay Başkanımız da öyle söylerdi, ben de söylüyorum. Bu konuda, daha fazla bir şey söylemiyorum. Biz üzerimize düşeni yaptık.''