Son günlerde Türkiye'nın gündemini belirleyen TCK Tasarısı, kanayan bir yaraya dönüştü. Deniz Baykal, bu kanayan yaranın nasıl tedavi edileceğini açıkladı...
Abone olBaykal: TCK'yı bir saatte çözeriz Ankara Geçmişte iki kez AB fırsatının kaçırıldığını hatırlatan CHP Genel Başkanı Baykal, üçüncü kez aynı hataya düşülmemesi uyarısı yaptı. Baykal, iktidara çağrı yaparak, TCK Tasarısı'nı bir saatte Meclis'ten geçirebileceklerini belirtti. CHP, 123 imza ile Meclis'e başvurdu. CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, parti genel merkezinde grup başkanvekilleri ve genel merkez yöneticileriyle TCK Tasarısı'nın geri çekilmesi sonrası Türkiye ve AB'de gelişen olayları değerlendirmesinin ardından basın toplantısı düzenledi. Olumsuz tablonun böyle gitmesine izin verilmemesi gerektiğini kaydeden Baykal, “Türkiye'ye yönelik kartopu bir çığ haline dönüşüyor. Buna sessiz kalamayız, önlemeliyiz. Önlemenin yolu çok açıktır” dedi. Türkiye'nin AB yolunda daha önce iki kez fırsatı kaçırdığını anımsatan Baykal, üçüncü fırsatı kaçırmaması gerektiğini belirterek, “Türkiye, 6 Ekim'den önce tereddütleri dağıtmalıdır” diye konuştu. TCK Tasarısı'nın son iki maddesini çıkartarak Türkiye'nin atmosferi değiştirmesinin mümkün olduğunu belirten Baykal, “Çaresi TBMM'yi toplamak. Bu doğrultuda harekete geçme kararı aldık. Meclis grubumuz yeterli sayıda milletvekili arkadaşımızın imzasıyla 28 Eylül 2004 tarihinde TCK Tasarısı'nın son iki maddesini görüşmek ve tümünü oylamak üzere Meclis'in saat 15.00'de toplantıya çağırılmasını teklif edecek” dedi. KIRILMA NOKTASI Deniz Baykal, Türkiye'nin çok kritik bir dönemden geçtiğini ve ülkenin ekonomik, siyasi ve uluslararası ilişkiler açısından bir kırılma noktasına geldiğini söyledi. Gelinen kırılma noktasının çeşitli nedenlerinin olabileceğini, ancak bunların arasında TCK Tasarısı'nın TBMM'den çıkarılmamasının en önemli etken olduğunu ifade eden Baykal, Türkiye'nin içine girdiği bu tabloyu bir takım çevrelerin bahane olarak kullanabilme şansının da ortaya çıktığını kaydetti. Avusturya'da koalisyon ortağı bir partinin Türkiye'nin AB üyeliğine destek verilmesi durumunda koalisyondan çekileceğini açıkladığını hatırlatan Baykal, AB Komisyonu Başkanı Prodi'nin de gelinen nokta ile ilgili Türkiye adına kaygı verici açıklamalarda bulunduğunu ifade etti. Baykal, şunları söyledi: “Birçok hükümetin ve parlamentonun bin bir emekle oluşturduğu atmosfer dağıtılıyor. Buna bir an önce son vermek gerekir. Uluslararası ilişkilerin yanı sıra ekonomimiz de ciddi biçimde etkileniyor. TÜRKİYE'NİN 40 YILLIK EMEĞİ Faizlerin artması 200 trilyonluk bir kaynak kaybına yol açabilecek. Bunun temelinde de yine TCK konusunda yaşanan tartışmalar var. Bunun böyle gitmesine izin verilemez, verilmemeli. Hükümet keşke geçtiğimiz cumartesi günü yaptığımız çağrıya olumlu yanıt verseydi ve Meclis'i kapatmayıp bu iki maddeyi geçirebilseydik. Türkiye'ye yönelik uluslararası muhalefet kartopu gibi hızla büyüyor ve çığa dönüşüyor. 40 yıllık Türkiye'nin emeğini bir kez daha tehlikeye atmak kabul edilemez. Konuya derhal el koymak gerekir.” “MUHALİFLERE KOZ VERECEK” Baykal, TCK'nın yasalaşmasının ertelenmesinin, AB'nin Türkiye için hazırlayacağı raporu olumsuz olarak etkileyeceğini, Türkiye'ye karşı muhaliflere koz vereceğini ifade ederek, “Bu, ateşe benzin dökmeye benzer. Türkiye'nin elini zayıflatmayalım. Siyasette zaman önemli. Demiri tavında dövmek gerekir” diye konuştu. "BİR SAATTE ÇÖZERİZ" TCK'nın son iki maddesinin ve tümünün oylamasının Meclis'te bir an önce yapılarak bu kargaşaya son verilmek gerektiğini ifade eden Baykal, bu amaçla TBMM'yi 28 Eylül Salı günü olağanüstü toplantıya çağıracaklarını bildirdi. Olağanüstü toplantı için toplayacakları imzaları bugün Meclis Başkanlığı'na vereceklerini ifade eden Baykal, “Bu bizim görevimiz. Türkiye kendi avantajlarını kendi eliyle yok edemez. Bu bir saatte biter ve ilerleme raporuna Türkiye aleyhine birtakım değerlendirmeler girmesi ihtimali ortadan kalkar” dedi. “TCK ÇIKARSA EKONOMİ OLUMLU ETKİLENİR" TCK'nın yasalaşmasıyla Türkiye'de ekonomi ve borsanın olumlu etkileneceğini ifade eden Baykal, “Hükümet'i özellikle Sayın Başbakan'ı sağduyuya, akla ve mantığa sahip çıkmaya çağırıyorum. Sayın Başbakan kişisel duygularını ve inadı bırakmalıdır. Eğer bu yapılmazsa sorumluluğu büyük olur” görüşünü dile getirdi. Baykal, çağrılarına olumlu yanıt gelmesi durumunda Başbakan Erdoğan dahil olmak üzere tüm AKP yetkilileri ile her türlü ilişkiyi, her platformda değerlendireceklerini sözlerine ekledi. OLUMLU YANIT BEKLENTİSİ Bir gazetecinin olağanüstü çağrı öncesinde AKP yöneticileri ile temasta bulunup bulunmadığı yönündeki sorusu üzerine “Hayır. Bununla ilgili temasımız olmadı. Ancak biz bu çağrıyı daha önce yapmıştık. Umarım iktidar yetkilileri bu çağrımızı olumlu yanıtlar” dedi. Bir gazetecinin “Daha önceki görüşmelerde zinanın suç olmasını CHP'nin de kabul ettiği yönünde açıklamalar var” sözleri üzerine Baykal, CHP'nin bu konuda başından beri tavrının net olduğunu ve bu görüşmelerdeki asıl amaçlarının AKP'nin tavrını irdelemek olduğunu söyledi. "BAŞBAKAN'A BRÜKSEL'DE BAŞARILAR” Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'la Brüksel öncesi görüşüp görüşmeyeceği yönündeki soru üzerine de Baykal, “Sayın Başbakan'a Brüksel gezisinde başarılar diliyorum. Eğer Sayın Başbakan bu açıklamamızı değerlendirirse her türlü işbirliği ve katkıya hazırım. Biz çağrımızı yaptık. Meclis'in olağanüstü toplantıda çoğunluk sağlanması için özel bir çabamız olmayacak. Mesele onların olumlu yanıt vermesindedir” dedi. CHP, 123 İMZA İLE TBMM'YE BAŞVURDU CHP, 123 milletvekilinin imzasıyla TCK tasarısının komisyona çekilen iki maddesi ile tümünün oylanması için TBMM’nin 28 Eylül Salı günü saat 15:00’te toplanması istemiyle Meclis Başkanlığı’na başvurdu. CHP Grup Başkanvekili Kemal Anadol, TBMM Başkanı Arınç’ın 1 Ekim’den sonra toplanmasının güç olduğunu söylediğini aktardı. CHP Grup Başkanvekili Kemal Anadol beraberinde milletvekilleriyle birlikte TBMM’nin 28 Eylül Salı günü saat 15:00’te toplanması isteğini içeren 123 imzalı dilekçeyi TBMM Başkanı Bület Arınç’a iletti. CHP’nin başvurusunda Meclis’in olağanüstü toplanarak Adalet Komisyonu’na geri çekilen TCK tasarısının yürürlük ve yürütme maddelerinin görüşülerek oylanması ve tasarının tümünün oylanması istemi yer alıyor. Olağanüstü toplantı çağrısına ilişkin dilekçeyi TBMM başkanlığına sunan Anadol yaptığı açıklamada, Meclis başkanı Arınç’tan her iki partiye ve Türkiye’ye yararı olacak bu konuda katkıda bulunmasını talep ettiklerini kaydetti. Herhangi bir siyasal amaçla bu girişimi yapmadıklarını anlatan Anadol, başvuruyu tamamen Türkiye’nin "yüksek menfaatleri" doğrultusunda yaptıklarını söyledi. Meclis’in 1 Ekim’de açıldıktan sonra çalışmasının güçlüğüne işaret eden Anadol, Arınç’ın da Genel Kurul’un 1 Ekim’den sonra toplanmasının güç olduğunu söylediğini aktardı. "AKP’YE AÇIK ÇEK VERİYORUZ" Kemal Anadol, yaptıkları başvurunun AKP ve Başbakan Erdoğan’a verilmiş bir açık çek olduğunu ifade ederken, Erdoğan ve AKP’li milletvekillerine "Kör inadı bırakalım, sağduyuyla hareket edelim ve Meclis’i toplayıp TCK’yı çıkaralım" diye seslendi. Anadol, Anayasa ve İçtüzüğe göre Arınç’ın başvuruyu inceleyip yedi gün içinde gün vereceğini bildirirken, ayrıca Arınç’ın olumsuz hirhangi bir tavrının da bulunmadığını söyledi. Kemal Anadol, olağanüstü toplantı çağrısı yaptıkları tarihte AKP’nin Kızılcahamam’da kamp yapacağının anımsatılması üzerine, başvuruyu o tarihe denk düşürmek için yapmadıklarını, herhangi bir inatlaşmalarının söz konusu olmadığını söyledi. Anadol, "Herhalde ülkenin yüksek çıkarları havuzda yüzmekten daha önemlidir. Ayrıca Kızılcahamam buraya 80 kilometre" dedi. (Hürriyetim)