Baykal'ın neşesi yerindeydi

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, kıyım sonrası neşeli olduğu gözlerden kaçmadı. Baykal tasfiye operasyonlarını savundu.

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, partisinde kurumlar ve kuralların çalıştığını, kural ve tüzük içinde yeniden yapılanmaların ''çok doğal'' olduğunu söyledi. Aliağa-Menderes Demiryolu Hattı'nın metro standartlarına yükseltilmesi için TCDD ile İzmir Büyükşehir Belediyesi arasında imzalanacak protokol için İzmir'e gelen Baykal, Balçova Termal Tesisleri'nde tedavi gören Çiğli Belediye Başkanı Ensari Bulut'u ziyaret etti. Burada İzmir milletvekilleriyle sohbet eden ve neşeli olduğu gözlenen Baykal, gazetecilerin ''CHP'de Sarıgül'süz ilk gün yaşanıyor. Mutluluğunuzun kaynağı bu mu?'' sorusu üzerine, Aliağa-Menderes demiryolu hattının metro standartlarına yükseltilmesi çalışmalarının öneminden söz etti. Bu projenin tamamlanmasıyla birlikte İzmir'in gerçek bir metropol kenti olması yolunda önemli bir adım atılacağına dikkati çeken Baykal, ''Büyük sevinç ve mutluluğumun altında bu yatıyor'' dedi. SARIGÜL'ÜN İHRACI Mustafa Sarıgül'ün partiden ihracı ve 11 il yönetiminin görevinden alınması yönündeki başka sorular karşısında Baykal, partinin yetkili organlarının, üzerine düşen görevi yerine getirdiğini belirtti. Zaman zaman siyasi partilerde düzenleme ihtiyacının hissedildiğini kaydeden Baykal, bu tür düzenlemelerin iktidar partisinde de yaşandığını ifade ederek, ''CHP'de kurumlar ve kurallar çalışır. Partilerin kurallar ve tüzük içinde yeniden yapılanmaları çok doğaldır. Bundan önce çok gelişme oldu, bundan sonra da olacaktır'' dedi. Baykal, alınan kararların bundan sonra partisinde toplu istifalarla sonuçlanmasının mümkün olmadığını söyledi. Yeni bir parti kurulmasına, toplumsal ihtiyaç ve talep olmadığını savunan Baykal, şöyle konuştu: ''Kişisel tatminsizliklerle toplumsal ihtiyaçlar karşılanmamalı. Siyasette daima aradığını bulamayan, kişisel tatminsizlik içine sürüklenmiş insanlar olabilir. Ama bunun toplumsal ve siyasal önem taşıması söz konusu değildir. CHP önemli bir görevi yapıyor. Ülkenin sorunlarına sahip çıkıyor. Halkla arasındaki kucaklaşma her geçen gün genişliyor. Türkiye'de bu açıdan toplumsal ve siyasal ihtiyaç ve talep söz konusu değildir. Demokratik bir ülkeyiz. İsteyen iddiasını sergiler. Şu anda 80'e yakın siyasi parti var. Bunun hemen hemen yarısı sosyal demokrat. Büyük iddialarla kurulmuş siyasi partilerin hangi noktada olduğunu görüyoruz.''