CHP lideri Deniz Baykal, partisinin grup toplantısında Adnan Menderes'in 1953'teki nutkunu okudu.
Abone olCHP Genel Başkanı Deniz Baykal, partisinin Meclis'teki grup toplantısında yaptığı konuşmada, 200 milyarlık borcun durduğunu, hükümetin bu konuda anlamlı bir adım atamadığını öne sürdü.
"Kamu borcunun ne kadarı, ekonominin kamu yatırımı olarak sabit sermaye havuzunun genişlemesine ayrılmış? 100 milyar dolarlık kamu borcunun 15 milyar doları sabit yatırım stokuna ayrılmış, geri kalan borç ödemeye ayrılmıştır. Kur gerçekçi değilse, Gayri Safi Milli Hasıla (GSMH) rakamını da indirmeniz gerekir. Onu indirirseniz denge bozulur. Orada kırılganlık duruyor" diyen Baykal, "Kurun gerçekçi olmadığını herkes kabul ettiğine göre, borç, borç olmaya devam ediyor. Son 24 ayda enflasyon düşmüyor. Türkiye'deki borç kompozisyonunu değiştirmek için anlamlı adım atılamamıştır. 'Enflasyon düşüyor, kur düşüyor, borçlar önemli yer tutmuyor' diyorlar. 2006'nın ilk 3 ayında protesto edilen senetlerin toplamı 2003'tekilerin miktarına yakındır. 2003'te 907 trilyonluk senet vardı. 2004'te 1 katrilyon 650 trilyon, 2005'te 2 katrilyona çıktı. 2006 ilk 3 ayında 900 trilyonu aştı. Esnafın, işadamının karşı karşıya bulunduğu sorunların anlaşılması bakımından büyük önem taşıyor" diye konuştu.
Baykal, yoksul sayısının hızlı bir artış sergilediğini, zamların, sosyal tahribatı daha da derinleştirdiğini, tarım kesiminde 600 bin kişinin aç, 10 milyon köylünün yoksul durumda olduğunu söyledi. Baykal, Kırıkkale'de bir vatandaşın hastanede imzaladığı tedavi giderine ilişkin senetten dolayı cezaevine girdiğini kaydetti. Baykal, Özürlüler Kanunu çıkmasına karşın, kanunla ilgili birçok yönetmeliğin çıkmamasından yakındı. "Özürlü insan toplumsal yanlışlıkların, yanlış geleneklerin kurbanıdır. Hepimiz onları sahiplenmek durumundayız. CHP olarak kalıcı yasal düzenleme için mücadele verdik. AK Parti ayak sürüdü. Biz yasa teklifi hazırladık" diyen Baykal, "Çok gönüllü olmasa da hükümet harekete geçmek zorunda kaldı. Yasal düzenleme yapıldı. Yasal düzenleme heyecan yarattı. Çıkan yasa konunun çözülmesi anlamına gelmedi. Yasa 1 Temmuz 2005'te çıktı. Hiçbir ciddi uygulama gerçekleşmedi. Yönetmelikler çıkmadı. CHP olarak sakatların sorunu hepimizin ortak sorunudur" dedi.
Meclis Başkanı Arınç'ın 23 Nisan'da yaptığı konuşmayı hatırlatarak, konuşmada laikliğin tartışmaya açıldığını kaydeden Baykal, şunları söyledi:
"Bunu değiştirmeye dönük talebi ifade ediyor. Başbakan çıkıp 'Her şeyin bir zamanı var. Masayı şimdi devirmeyelim' diyor. Takiye artık ortadan kalkmıştır. Yerini aleniyet almıştır. İktidarın sözcülerini niyet ve amaçlarını ifade eder hale gelmiştir. Başbakan çıkıyor diyor ki, 'Bazı insanlar dindardır.' Devletin vatandaşa baktığında ne dinini, ne mezhebini görmeye hakkı yoktur. Herkes aynı konumdadır. Sana ne inancından, dininden. Vatandaş sana mı hesap verecek? Sen kim oluyorsun da insanları ayırıyorsun. Bu yetkiyi kim verdi? Allah'la kul arasına sen kendini nasıl koyuyorsun. Eminönü Belediyesi broşür yayınlayıp 'Başı açık dolaşmak günahtır' diye fetva veriyor. Tuzla Belediyesi çıktı '4 kadınla evlenmek nasıl caizdir' bunu anlatmaya başladı. Kars'ta kongre yapıyorlar, perde çekmişler harem, selamlık. Başbakan çıkıp bunu savunuyor. Bunu savunan şimdiye kadar tek başbakan çıkmamıştır. Varacağınız nokta Taliban'a gider."
ADNAN MENDERES'İN NUTKU
Baykal, Konya'da Yeni Meram Gazetesi 1953'te Adnan Menderes'in çıkan nutkunu da grupta şöyle okudu:
"Rahmetli Menderes, 'Bağnazlığın her çeşidini hürriyetçi anlayışımıza zarar verir diye düşünüyoruz. Aramızda laiklik, milliyetçilik telakkilerimize uymayanlar varsa saflarımızın dışında bırakacağız. Laikliği koruyacağız. Kanunlarımıza daha sarih hükümler koyacağız' diyor. Bir Menderes'e bakınız, bir de Erdoğan'ın söylediklerine bakınız. Bunu demokrasinin gereği diye kabul etmek mümkün mü? Dünya da bu nedenle tedirginlik yaşıyor. Türkiye nereye gidiyor diye herkes soruyor. Bu iyiye gidiş değil. Toplumun derhal buna el koyması gerekir. Kimseyi göreve davet etmiyoruz. Herkes görevini yapsın. Aydınlar da vatandaş da sendikalar da medya da görevini yapsın. Biz Çanakkale'de Türkiye'yi kurtardık, önümüzdeki seçimde Türkiye'yi sandıkta kurtaracağız. Tehlikeyi Türkiye anlarsa bunlara meydanı bırakmaz. Herkesin dini, inancı, ibadeti herkesin özgür anlayışı içinde yerine getirilecek. Laikliği, dindarlığın karşısına nasıl koyarsınız? Bir insan hem dört başı mağrur Müslüman olur, hem de laik olur. İster Mescid-i Aksa'da namaz kılar, ister TC'ye sahip çıkar."
Baykal, tehdidin artık tepeden geldiğini belirterek, "Patrona Halil isyanıyla karşı karşıya değiliz. Yargıtay, Başbakanlık müsteşarıyla ilgili kararını açıkladı. Ama uygulanmıyor. Dünyanın hangi ülkesinde bu olabilir? Devletin tüm bilgilerinden haberdar olacak. Hüzün verici bir manzara. Bunu içimize sindirmek mümkün değil" dedi.
Terörle Mücadele Yasa Tasarısı'nın 6. maddesiyle teröristlere af getirileceğini kaydeden Baykal, "Bu cinayet işleme lisansıdır. Bilgi verme şartını da kaldırmışlar. Şimdi terör örgütü kurucusu gelecek. Geçmişte yapılmış suçların açıklamasını yapacak. Merakı tatmin edecek, arşivi tamamlayacak. Bunu kim sipariş verdi, niçin verdi? Resimleri çizilenler kimler? Meclis'e gelecek, parmak kaldıracağız yasa çıkacak olur mu? Kandil Dağı'ndaki Karayılan yararlanacak, Öcalan yararlanmayacak diyorlar. Geçmişteki af yasasıyla hüküm verilenleri af ettin. Lehe değişiklik herkese uygulanır. Birbirinizi aldatabilirsiniz ama CHP'yi aldatamazsınız" diye tepki gösterdi.
Hükümetin kendilerine "Öneri getirin" dediğini hatırlatan Baykal, "Öneri yapınca 'Koalisyon ortağımız değilsin' diyorlar. Şimdi köşeye sıkfde ediyor. Başbakan çıkıp 'Her şeyin bir zamanı ıştı, 'Öneri getirin' diyorlar. O yasayı ya değiştireceksin ya da çekeceksin. Bunu sen yapacaksın. Bu doğru düzenleme diyorsun. Ya kaldıracaksın ya değiştireceksin ya da uyutacaksın. Yoksa bunun hesabını veremezsin. İşte çoğunluğun çıkar da görelim bakalım" diye seslendi.
Yunanistan'da Selanik'te Pontus Rum anıtı açılmasını eleştiren Baykal, Başbakan Erdoğan'ın defterdeki sayfayı yırtıp celalet gösterdiğini, Pontus anıtı karşısında tek kelime söylemediğini vurguladı. Baykal, "Hükümettin tıs yok. Nerde kaldı iyi niyet, nerde kaldı komşuluk?" açıklamasında bulundu.
Baykal, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı'nın Selanik ile İzmir'in kardeş şehir ilan edilmesine ilişkin projeyi askıya aldığını açıkladı. Fransa'daki soykırımla ilgili kanun nedeniyle Başbakan Erdoğan'ın bizzat girişimde bulunması gerektiğini hatırlatan Baykal, büyükelçinin çağrılmasının yeterli olmadığını savundu.