Başbakan Erdoğan Ordu'da CHP lideri Baykal'a yüklendi. Yeni polemik konusu ise Atatürk.
Abone olBaşbakan Erdoğan, CHP'ye yüklendi. Hedefinde ise Atatürkçülüğü kimseye bırakmadıklarını iddia eden Baykal vardı. Erdoğan "Ne Atatürkçüsü... Bunlar değil miydi Atatürk ebediyete intikal ettikten sonra paranın üzerinden Atatürk'ün resimi kaldırıp, İnönü'nün resmini koyanlar'' dedi.
Erdoğan, partisince Ordu'da düzenlenen mitingde yaptığı konuşmada, Türkiye'nin kaynaklarının yıllar sonra ulaşım, toplu konut projelerine harcandığını vurgulayarak, ''Kaynaklar ülke insanının 'ben gururluyum, onurluyum' demesine harcanıyor'' diye konuştu.
DÜRÜST DEĞİLLER
''Muhasır medeniyetler seviyesine ulaşmak budur'' diyen Erdoğan, şöyle konuştu:
''Bunlar 'Atatürkçüyüz' diyorlar. Ne Atatürkçüsü... Bunlar Atatürk üzerinden geçinenler. Bunlar değil miydi Atatürk ebediyete intikal ettikten sonra paranın üzerinden Atatürk'ün resimi kaldırıp, İnönü'nün resmini koyanlar. Ey Baykal, biz sizin cemaziyel evvelinizi çok iyi biliriz. Pulların üzerinden kaldırdınız Atatürk'ün resmini, İnönü'nün resmini koydunuz, devlet dairelerinden Atatürk'ün resimlerini kaldıran siz değil misiniz? Bunlar Atatürk üzerinden geçiniyorlar. Samimi, dürüst değiller. Biz eserlerimizle konuşuyoruz.''
Erdoğan, İstanbul'daki Marmaray projesine ilişkin bilgi vererek, ''2013 oradan trenler geçecek. Londra ile Pekin'i birleştiriyoruz Marmaray ile'' dedi.
ESKİYE RAĞBET OLSAYDI
CHP'nin ''biz Cumhuriyet'ten eskiyiz'' dediğini ifade eden Erdoğan, ''Ne yaptın onu söyle. Eğer eskiye rağbet olsaydı bit pazarına... Eski olsan ne yazar, ne yaptın. Cumhuriyet'i sen kurmadın, millet kurdu. Cumhuriyet'in sahibi cumhur, yani halk, millet. Halkçıyım demekle olmuyor bu iş. Halkın derdiyle dertleneceksin. Şunu biz yaptık, şu yatırım bize ait diyeceksin'' diye konuştu.
''DAĞLARI DELDİK, ŞİRİN'E ULAŞTIK''
İktidarları döneminde Karadeniz Sahil Yolu'nun tamamlandığını ifade eden Erdoğan, 16-17 yılda sadece yüzde 35'i bitirilen projenin 4,5 yılda tamamlandığını söyledi.
Erdoğan, ''Ferhat gibi dağları deldik, dağları. Ordu bunun şahidi. Sadece Ordu'nun sınırları içinde beş tane tünel var. Perşembe-Bolaman tünelinin açılışına gelmiştim, o zevki yaşadım. Ferhat gibi deldik. Ne işe yaradı, Şirin'e ulaştık. Şirin kim, milletim, halkım'' dedi.
Dereyolu Projesi ile Karadeniz'in Akdeniz ile buluşturulacağını ifade eden Erdoğan, şunları kaydetti:
''79 yılda Türkiye'ye 6 bin kilometre bölünmüş yol yapıldı. Biz 6,5 yılda 9 bin kilometre duble yol, bölünmüş yol yaptık. Bu mesele farklı bir mesele. Dertli, sevdalı, aşık olmak çok önemli. Bu ülkenin kaynaklarını artık sosyal, insani projelere harcıyoruz. 350 bin konutun inşaatı devam ediyor. 245 bin konutu tamamladık, hak sahiplerine teslim ettik.
Enerji projelerine önemli değer veriyoruz. Rüzgar, güneş ve hidroelektrik santraller attığımız adımlar. Bakü-Tiflis-Ceyhan aynı şekilde. 1 milyon varil petrolü dünya piyasalarına ulaştırıyoruz. Yunanistan doğalgaz hattını açtık. Ülkenin akarsularını artık değerlendiriyoruz. Biz göreve geldik 9 ilde doğalgaz vardı, şimdi 63 ilde doğalgaz var. Türkiye genelinde 7 bin kilometre boru hattını döşedik. Ordu'muza da doğalgazı getirdik, organize sanayide var, şehiriçi için çalışmalar devam ediyor. Ordulu kardeşim evinde doğalgazı kullanır hale geliyor.''
Erdoğan, nükleer enerji konusundaki çalışmaların devam ettiğini, Karadeniz'de petrol arama çalışmalarının ihalesinin yapıldığını, sondaj çalışmalarına da başlanacağını bildirdi.
ERDOĞAN NEDEN "İŞVEREN ZOR DURUMDA DEĞİL" DEDİ? HABERİN DEVAMINDA
[PAGE]Erdoğan, partisince Ordu'da düzenlenen mitingde yaptığı konuşmada, DSP-MHP-ANAP iktidarının IMF'ye 30 milyar dolar borçlandığını, bunun bir kısmının ödendiğini söyledi.
Erdoğan, şöyle devam etti: ''23.5 milyar dolarla bize devrettiler. Şimdi IMF'nin aleyhinde konuşup duruyor bu MHP'liler, DSP'liler. Peki şimdi ne kadar borç var? 8 milyar dolar. 23.5'ten 8'e geldi. Şimdi çıkıyor bazıları, bana soruyorlar, 'IMF'yle anlaşmayı niye geciktiriyorsun?' Sana mı soracağım? Türkiye'nin menfaatine olursa imzalarız. Ülkemin, milletin menfaatine olmayacaksa kusura bakmayın imzalamayız. Geçen Mayıstan bu yana hala konuşuyoruz. Niye, ülkemin menfaatleri benim için önemli. 'Efendim, işte büyük işverenler, bankalar zor durumda'... Hiç kimse zor durumda değil kardeşlerim. Gerçekler başka, bakmayın.
Bunlar alışmışlar, hükümetleri köşeye sıkıştırarak oralardan nemalanmaya. Tabii şimdi diyorlar ki IMF ile anlaşsınlar da bu para gelsin, bankalara servis yapılsın.'' DSP-MHP iktidarında 16 bankanın battığını, bu nedenle 40 milyar dolar ödendiğini ifade eden Erdoğan, ''Ah değerli kardeşlerim, böyle sömürdüler bizi, böyle bitirdiler bizi. Şimdi sıkılmadan çıkıp konuşuyorlar, şöyle böyle... Ne böylesi, hesap ortada. AK Parti iktidarında 1 tane batan banka var mı?'' dedi. Erdoğan, ''Ah benim kardeşim ah, ciğerlerimiz yanıyor. Onun için 29 Mart çok önemli. Bunlar milliyetçiyiz diyorlar. Nasıl milliyetçisin? Milli bankamız Merkez Bankasını bize kasada 26.5 milyar dolar ile devrettiler'' diye konuştu.
100 BİN KİŞİYİ BELEDİYEYE ALACAĞIM DİYEN ADAYA NE NEDİ? HABERİN DEVAMINDA
''KRİZLE İLGİLİ TÜM TEDBİRLERİ ALAN İKTİDAR İŞ BAŞINDA''
Dünyada büyük bir finans krizinin yaşandığını, krizin etkilerini Türkiye'nin de hissettiğini ama Türkiye'nin bu krizi en azıyla atlatacağını belirten Erdoğan, krizle ilgili bütün tedbirleri anında alan bir iktidarın iş başında bulunduğunu söyledi.
''Felaket tellalları var. Bu tellallara halkımın kulak asmadığına inanıyorum'' diyen Erdoğan, şöyle devam etti:
''Bunların ülke batsa umurlarında değil. Enflasyon 11 puana çıktı, sokaklara döküldüler. 'Gördün mü? Nereden nereye geldin' dediler. İnsaf, 30'dan aldık. Velev ki 11 olsun. Aradaki fark 19 puan. 19 puan yere düşürmüşüz. Dünya bir kriz yaşıyor. Şimdi 7.7 oldu. Sayın Baykal buna ne diyeceksin? Sayın Bahçeli sen ne diyeceksin? Dedikleri bir şey yok. Merkez Bankası faizi 11,5'e düşürdü. Yüksek diyordun, buna ne diyeceksin? Sesleri çıkmıyor. Çünkü bunlar buralardan nemalanıyor. Şimdi işsizlik diyorlar. Doğru 12 puan gibi bir işsizlik söz konusu. Geldiğimizde 10.3'tü. Türkiye'de nüfus bir taraftan artıyor.
100 BİN İŞÇİYİ NEREYE ALACAKSIN
Şimdi bunların belediye başkan adayları, 'belediyeyi alayım 100 bin işçi alacağım' diyor. Arkadaş sen bu 100 bin işçiyi nereye, kimin müsaadesiyle alacaksın. Bir belediye İçişleri Bakanlığının izni olmadan işçi alamaz. Bu bütçe meselesi. Bütçenin yüzde 30'undan fazlasını emeğe, işçiye, memura yani personel giderlerine harcayamazsın. Sayıştay incelemesini gerektirir. Ama bunlar geçmiş dönemde de bu dengeleri bozdukları için belediyelerimiz iflasla karşı karşıya kaldılar. Personeline 7 ay, bir sene maaş ödeyemeyen belediyeler var. Öyle devraldık bunlardan belediyeleri. Belediye Gelirleri Kanunu bunun için çıkardık. Devlete ait bazı gelirleri belediyelere devrettik, belediyeler biraz daha güçlensin diye.''
Koalisyon hükümetlerini ''yamalı bohçaya'' benzeten ve Türkiye'nin koalisyon hükümetlerinden çok çektiğini ifade eden Erdoğan, Türkiye'de siyasetçilerde bile koalisyon kültürünün gelişmediğini, MHP-DSP-ANAP ortaklığıyla kurulan koalisyonun 3,5 yıl sonra ''biz ülkeyi yönetemiyoruz'' diyerek görevden ayrıldığını söyledi.
Erdoğan, ''Ne oldu? 3,5 yıl sonra çekip gittiler. Hemen seçim istediler. Ama iyi ki de seçim olmuş. Benim milletim 16 aylık partimi iktidar yaptı. Çünkü AK Parti Ahmet'in, Mehmet'in partisi değil. Bu partiyi siz kurdunuz. MHP, DSP barajın altında kaldı. Biz yüzde 34 ile parlamentonun yüzde 65'ini aldık. Tüm bakan arkadaşlarımızla, bürokratlarımızla tam bir uyum içinde gelişmeleri takip ediyoruz, alınması gereken kararları alıyor, atılması gereken adımları atıyoruz'' diye konuştu.