Bunu diyen kim dersiniz... Başbakan Erdoğan... Devamı da var... Öyle alaycı bir üslup kullandı ki Baykal bu kez çok sinir olacak.
Abone olAK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, partisince düzenlenen Kırklareli mitinginde yaptığı konuşmada, hem Baykal'a hem Bahçeli'ye vurdu. Bir de kime oy verileceği tanımı vardı ki...
MEYDANLARI DOLDURUYORUZ ÇILDIRIYOR
Erdoğan, mitinglere, valiliklerin izniyle memurların katıldığı yönünde söylemler bulunduğunu anımsatarak, bunun hem meydanları dolduran halka hem de memura hakaret olduğunu kaydetti. ''Bu meydanlardaki kalabalığı hazmedemiyor, çılgına dönüyor'' diyen Erdoğan, dün İzmir'deki mitingde 100 bini aşan, Balıkesir'de ise 70-80 bin kişi olduğunu, bunların hizmet siyaseti yapıldığı için geldiğini kaydetti.
MİLLETİN MORALİNİ BOZUYORLAR
Erdoğan, ''CHP, MHP ve onların yandaş medyası kol kola verdiler, küresel finans krizini istismar ederek oy toplamaya çalışıyorlar. Milletin moralini bozmak için ellerinden geleni yapıyorlar'' diye konuştu.
AMAN SEN BİZE LAZIMSIN BAYKAL
Baykal'ı Aydın Doğan'ın avukatlığını yapmakla suçlayan Erdoğan, "Sayın Baykal, bunun da avukatlığını yapıyor fahri olarak. Sayın Baykal, son derece sinirli, son derece gergin bir üslupla konuşuyor. Kantarın topuzunu iyice elinden kaçırdı. Ben diyorum ki, aman Baykal yapma, sen bize lazımsın. Sen ana muhalefette oldukça AK Parti daha güçlü olarak yoluna devam edecek.''
ADAM GİBİ ADAM BAŞBAKAN OY
Erdoğan, Türkiye'de halkın batılı siyasiler karşısında el pençe divan duran başbakanlar gördüğünü ama artık o devrin kapandığını vurgulayarak, ''Bu ülkenin liderine, bu ülkenin başbakanına kimse yüksek sesle konuşamaz. Nezaket içinde, saygı içinde konuşacak. Çünkü bu millet, sıradan millet değil. Bu millet, bir kabile, bir aşiret değil'' diye konuştu.
BAYKAL'A KÜFÜR ETMESİ
İÇİN SAAT ÖNERİSİ... Haberin devamında...
Başbakan Erdoğan, ağız tadıyla küfredemyoruz diyen Baykal'a "eğer sen küfür edeceksen gece 12.00'den sonra et. Çocuklara kötü örnek oluyorsun, ayıp oluyor" diye çıkıştı.
Silopi'deki Botaş kuyularını muhalefete hatırlatan Erdoğan, ayrıca Eskişehir'de yaşlı bir amcanın nüfus cüzdanını halka göstererek tek parti dönemindeki politikaları eleştirdi.
Erdoğan, partisince Kırklareli'nde düzenlenen mitingde yaptığı konuşmada, 1999'da Kırklareli Pınarhisar'da 4 ay misafir olduğunu, Kırklarelilileri hemşehrisi olarak gördüğünü söyledi.
AK Parti'yi kurduktan sonra ülkenin her yerini adım adım dolaştığını anımsatan Erdoğan, ''Aşık Veysel gibi, uzun ince bir yoldayız, gidiyoruz gündüz, gece'' diye konuştu.
Erdoğan, bir ay içinde Anadolu'nun, Trakya'nın her karışını dolaştıklarını, bugün 45'inci mitingini yaptığını, sadece seçim için meydanlara çıkmadıklarını, partinin kurulduğu tarihten beri il, ilçe ve köylerde olduklarını, o günden beri hizmet derdinde olduklarını anlattı.
Erdoğan, siyasetlerinin, ''birleştirme, kaynaştırma, bütünleştirme siyaseti'' olduğunu, hangi il ya da ilçenin kendi partilerine oy verdiğine bakmadıklarını söyledi. Dertlerinin, şu parti, bu parti olmadığını dile getiren Erdoğan, ''Bizim derdimiz milletimiz. Biz, bunun için varız. Biz şunu söyledik, Türkiye, şehirleriyle kalkınacak. Kırklareli kalkınacak, Türkiye kalkınacak. Kırklareli'nde esnafın, çiftçinin, işçinin, memurun yüzü gülecek, Türkiye'nin yüzü gülecek'' diye konuştu.
SİLOPİ'DEKİ KUYULARDAN NELER ÇIKIYOR?
Muhalefetin, yapılanları engellemek gibi bir özelliğinin bulunduğunu ifade eden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Bunlar sadece hizmet kervanının önüne taş koyar. Şu çukurlardan neler çıkıyor. Şu çukurlardan ne çirkin planlar çıkıyor görüyor musunuz? Milleti bölmeye, milletin arasına nifak tohumları ekmeye çalışmışlar. Karanlık senaryolar yazmışlar. Hukukun dışına çıkmışlar. Türkiye Cumhuriyeti devletine, Türkiye Cumhuriyeti hükümetine kast etmişler. Her şey artık gün yüzüne çıkıyor. Bunları görüyor musunuz? Ama Baykal ne diyor. 'Ben 'Ergenekon'un avukatıyım' diyor. Sayın Baykal sen zaten, geçmişinde hep bu tür davalara avukatlık yapmışsın. Sen 'Ergenekon'un avukatı olmaya devam et, ben de milletimin avukatıyım. Farkımız bu.
ERDOĞAN HALKTAN CHP'LİLERE NEYİ SORMASINI İSTEDİ? HABERİN DEVAMINDA
[PAGE]
KIRKLARELİ'NE NE ESER GETİRDİN?
Başbakan olmasına ve bu kadar yoğun programına rağmen Türkiye'nin 81 ilini defalarca ziyaret ettiğini ve tamamında açılışlar yaptığını belirten Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:
''Peki muhalefet ne yapıyor Allah aşkına? Seçim dışında onları gören oldu mu? Buraya kaç kere geldiler? Çok mu işleri var? Bu kardeşiniz, hem partiyi, hem ülkeyi yönetiyor. Allah aşkına sorun şu CHP'lilere, deyin ki 'Bugüne kadar iktidarlara zaman zaman ortak oldun. Şu Kırklareli'ne ne eser getirdin?' Burada gösterebilecekleri bir eserleri var mı? Atalarımız ne diyor? 'Ya hayır söyle ya da sus'. Bunlar hayır söylemiyor.
Bunlar doğru konuşmuyor. Bunlar öfke içinde, gerginlik içinde, tehditle propaganda yapıyorlar. Milletin önünde hakaret ediyorlar. Bozuk bir üslupla hükümete ağızlarına geleni söylüyorlar. Bunların geçmişlerinde Türkiye için kayda değer eser yok. Bunların geçmişlerinde krizden, harabeden, enkazdan başka bir şey yok. Bunların geçmişlerinde Türkiye'nin sorunlarının artmasından başka bir şey yok. Buna rağmen susmuyor, ağız dolusu hakaret ederek siyaset yaptıklarını zannediyorlar.''
Erdoğan, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın, ''Bu hükümet telefonlarımı dinliyor'' iddiasında bulunduğunu ifade ederek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
YAŞLI BİR VATANDAŞIN NÜFUS CÜZDANINI NEDEN GÖSTERDİ? HABERİN DEVAMINDA
[PAGE]KÜFÜR EDECEKSEN GECE 12.00'DEN SONRA ET
''(Vatandaş) diyor, 'Hükümete hakaret eder, yeri geldiğinde küfür de eder.' Bunu ana muhalefetin lideri diyor. 'Ağız tadıyla birbirimize küfredemiyoruz telefonda' diyor. Ne demek ağız tadıyla küfredemiyorum? Ben de diyorum ki sayın Baykal, eğer sen küfür edeceksen gece 12.00'den sonra et. Çocuklara kötü örnek oluyorsun, ayıp oluyor. Çocuklarımızın ahlaklarını bozacaksın. Ayıp oluyor. Veyahut illa edeceksen, şifreli kanallarla yap bu işi, çocuklarımız yarın seni hayırla yad etmez. 'Bir zamanlar böyle bir siyasetçi gelmiş' derler. 'Ama ağzı çok bozuktu, küfürbazdı' derler. Benim seçmenim küfürbaz siyasetçiye oy vermez. Bununla kalmıyor, iki de bir diyor ki '2011'de ben iktidarım'. Ben de dedim ki galiba sayın Baykal sürç-i lisan etti. Herhalde 3011 diyecekti.''
ÇOK PARTİLİ DÖNEM VE CHP
Erdoğan, çok partili hayata geçildiğinden bu yana CHP'nin tek başına iktidar olmadığına dikkati çekerek, ''Niye? Milletimizin derdiyle dertlenmediler'' diye konuştu.
Eskişehir'e 3 gün önce yaptığı ziyarette, ''yaşlı bir amcanın'' kendisine nüfus kağıdı verdiğini kaydeden ve cebinden çıkardığı nüfus kağıdını gösteren Erdoğan, bu cüzdanda, aynen pasaportlarda vize için vurulana benzer mühürler bulunduğunu ve bunu gösterdiği zaman da kendisine kızdıklarını söyledi.
CHP'ye atfen ''Diyorsun ki, biz Cumhuriyet'in kuruluşundan daha eskiyiz. Eskisin ama bu işte...'' diyen Erdoğan, ekmeğin, patiskanın, şekerin, yağın karneyle dağıtıldığını ifade etti.
Erdoğan, Baykal'ın Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı yaptığı dönemi hatırlatarak, ''Trakyalı çiftçim, mazotu nasıl alıyordun? Söyle, duysun. Karaborsa, karaborsa... Arabalarınıza benzin karaborsa. Evinizde ne doğalgaz vardı, ne de farklı bir şey'' dedi.
BAYKAL MUSEVİLERİ HEDEF GÖSTERDİ İDDİASI. HABERİN DEVAMINDA
[PAGE]
YAHUDİLERİ HEDEF GÖSTERİYOR
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Erdoğan, Baykal'ın bu hafta sonu yeni bir iddia ortaya attığını kaydederek, konuşmasına şöyle devam etti:
''Gerçekten üzücü. TÜPRAŞ'tan bahsediyor. 'TÜPRAŞ'ın yüzde 14.75'i Museviler'e satıldı' diyor. Sayın Baykal, sen deneyimli siyasetçisin. On yıllardır siyasetin içindesin. Yaptığın benzetmelere, kullandığın sıfatlara dikkat etmeni sana tavsiye ediyorum. Biliyorsunuz bunlar, şahısların gen haritasını çıkarmak konusunda uzman. Sayın Baykal ve avanesi... Maalesef insanları kökenlerine göre sınıflandırmada CHP'nin sicili bozuktur. Şimdi ekonomiyi dini terimlerle, dini sıfatlar üzerinden sınıflandırıyor.
Biz Gazze'de, İsrail tarafından bombalar atılarak öldürülen kadınların, yavruların yanında yer aldığımız zaman, senin şahsın ve o monşer eskilerin bizi eleştirdiniz. TÜPRAŞ'ı alan kim? TÜPRAŞ'ı alan Koç Grubu. Niye doğru konuşmuyorsun? Hisselerin içinde İsrailliler olabilir. Serbest piyasa bu. Niye bunda ayrımcılık yapıyorsun? Yani Musevi olan, benim ülkemde ticaret yapamaz mı? İşine geldiğinde Yahudi düşmanlığına karşısın, işine geldiği zaman da tam aksini yapıyorsun. Böyle ikircikli siyaset olmaz. Dürüst olacaksın. Dik duracaksın. Ondan sonra adam gibi olmaktan bahsediyorsun. Benim milletim, adam gibi adam olan başbakana oy verir. Eğilip bükülenlere değil.''