CHP lideri Deniz Baykal, Hakkari'de mayın patlaması sonucu 3 askerin daha şehit edilmesini üzüntüyle karşıladıklarını belirtirken, terör konusunda hükümeti uyardı.
Abone olCumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Deniz Baykal, Hakkari'de mayın patlaması sonucu 3 askerin daha şehit edilmesini üzüntüyle karşıladıklarını belirtirken, terörle uluslararası boyutlarda mücadele gerektiğini bildirdi. CHP Hatay Milletvekili Abdulaziz Yazar'ın oğlunun ABD'li eşi ile yapacağı düğününe katılmak üzere uçakla geldiği Adana Hava Limanı'nda, CHP Adana Milletvekilleri Uğur Aksöz, Ziya Yergök, Gaye Erbatur, Tacidar Seyhan ve Kemal Sağ ile parti yöneticileri ve partililer tarafından coşkuyla karşılanan Baykal, VIP Salonu'nda basın mensuplarının sorularını cevapladı. Uçakta gelirken Hakkari'de yaşanan çok acı bir olayı öğrendiğini belirten Baykal, "Terör göz göre göre tırmanıyor. Son dönemde demir yollarıyla ilgili bir başka senaryo uygulanmaya başlandı. Bu gelişmeler çok özel şekilde dikkate alınmalı, değerlendirilmeli" dedi. Terörde daha kıpırdama yokken bu konuyu ısrarla vurguladıklarını ve bunun arkasında çok nedenler olduğunu öne süren Baykal, "Dış politikada yapılan, iç politikada yapılan yanlışlar var. Dış politikada Irak'ta örneğin, Türkiye'deki terörü besleyen olumsuzluklara bizim hükümet maalesef etkisiz kalmıştır. Irak'ta yapılan yanlışlar şimdi Türkiye'de terör olarak bizden tahsil edilmeye çalışılıyor. Yani 6 bin PKK'lı Kuzey Irak'ta vurkaç yapmak üzere yerleşik durumda. Bunu herkes biliyor. ABD'de, bizimkiler de biliyor. Ama kimse bir şey yapamıyor. Bunu anlamak mümkün değil. Yani terörün uluslararası bir tehdit olduğu ve bununla mücadelenin de ancak uluslararası boyutta gerçekleştirilebileceği temel gerçektir. Londra'da son yaşanan bunu bir kez daha ortaya koymuştur" diye konuştu. "EVE DÖNÜŞ YASASI, HİZBULLAHÇI VE PKK'LILARA YARADI" Bu kadar açık tablo ortada dururken, terör örgütünün bir parçası olduğunu bütün dünyanın bildiği 6 bin tane teröristin sınırda kendi başına terk edilmesini anlayamadığını da ifade eden Baykal, "Ama oradaki o teröristlerin faaliyetlerinin acısını Türkiye'de biz çekiyoruz. Bizim insanlarımız çekiyor. Çok ağır bir tablo. Birinci temel yanlış Irak politikalarındaki hatalar. Şimdi İtalya da tedirgin. Önce ABD, arkadan İspanya, Türkiye, Londra şimdi de İtalya. Uluslararası bir olay. Görmüyorsunuz kardeşim, bak biz görüyoruz. Teker teker sana anlatayım, nerede olduğunu biz söyleyelim sana. Ne bizim etkisiz kılmamıza izin veriyorlar, ne kendileri etkisiz kılıyorlar. Olmaz, bu temel yanlışlar olduğu sürece bu olaylar orada burada çıkıyor" şeklinde konuştu. Hükümetin kendi yaptığı yanlışlar da olduğunu, bunların başında teröre karşı uygulanan politik tutarsızlık bulunduğunu kaydeden Baykal, "Eve Dönüş Yasası çıkardık. Terörle mücadelede tek yaptığımız şey bu oldu. Eve Dönüş Yasası çıkarmak, Irak'taki olup bitenlere seyirci kalmak, yanlış uygulamalara ses çıkarmamak. Bir de içeride yine yurt dışındaki bir takım insanların Irak'taki bu olayların sorumlularının telkinleri doğrultusunda 'terörle mücadele edeceğiz' diye bize çıkarta, çıkarta Eve Dönüş Yasası çıkardılar. Ne oldu, Hizbullahçılar ile PKK'lılar tahliye edildi. Hapishaneden tahliye edildi, dağdan da eli silahlı mücadele eden bir tek kişi geriye dönmedi. Ve böylece yanlış sinyal, işaret verdik. Artık bizim etkili önlem alamayacağımız, yavaş yavaş yumuşayıp bunlara kapıyı açacağımız izlenimini verdik. Bu olaylarda CHP ters düştü. Karşı çıktığımız zaman da herkes bize pek çok eleştiri yöneltti. Niye böyle yapıyorsunuz diye. Ama biz inatla ısrarla 'yanlış' dedik. Şimdi yaşanan yanlış açıkça ortaya koymuştur ki, çok büyük yanlış olmuştur" açıklamasını yaptı. "CHP'Lİ MİLLETVEKİLİNİN NİYE AYRILDIĞI BELLİ OLDU" Bir milletvekilinin de "Eve Dönüş Yasası ile ilgili CHP'den ayrılıyorum" dediğini hatırlatan Genel Başkan Deniz Baykal, "Onun niye ayrıldığı ortaya çıktı. Bu saygıdeğer gerekçeydi o zaman partiden ayrılmak için. Bunlar hep yanlış işler. Türkiye'yi, Türkiye'nin sorunları için Türkiye'nin çözümleri doğrultusunda yönetme anlayışında bir iktidar işbaşına gelmeden bu sorunlardan sıyrılmak mümkün değil. Özelleştirme uygulamalarında böyledir, tarımda izlenen politikada böyledir. İthalat kapıları tarımın yararına olduğu için mi açılıyor, ERDEMİR'i niye özelleştiriyorlar, Türkiye'nin yararına olduğu için mi? Ne olacak, bunun çaresi ne? Türkiye'nin yarasına sahip çıkacak bir iktidar olacak. Önce bu, başkalarının emrinde olmayan, başkalarının yönlendirmesiyle değil, Türkiye'nin yararlarına kendi başına bağımsız düşünebilecek bir iktidar olacak, sonra da onun doğru düşünmesini sağlayacağız. Şimdi neyi tartışacağız. ERDEMİR'i satmanın Türkiye'nin yararına olmayacağını bin kere kanıtlasın yine satacaklar. Anlamı yok. Bunu değiştirmek lazım" diye konuştu. Ülkede özellikle tarım kesiminin çok büyük sıkıntıda olduğunu ve hükümetin adeta çiftçiyi ezdiğini ileri süren Baykal, "Hububat üreticisi son açıklanan fiyatlarla çok ağır darbe yedi. Geçen yıl 352 bin lira olan buğday bu yıl 250 bin liraya satılıyor. Çiftçiyi ezdiler, perişan ettiler. Çiftçi bu ülkede yaşayanların yüzde 40'ıdır. Görmezden gelinemez" şeklinde konuştu. Baykal, il ve ilçe kongrelerindeki tartışmaların doğal olduğunu ve partiye yarar getireceğini de kaydetti.