Deniz Feneri davasında Erdoğan'ın da adı geçiyor. Baykal iddianameyi gündeme taşıdı. Şok iddiaları sıraladı.
Abone olİNTERNETHABER- Büyük gürültü koparan Alman savcısının iddianamesinde Başbakan Erdoğan'ın da adı geçiyor. CHP lideri Deniz Baykal, canlı yayında iddianamenin olay metnini okudu.
Buna göre sanık Firdevs Şahin, 7 kez tekrarladığı ifadesinde Başbakan Erdoğan'a verilmek üzere parayı, Erdoğan'ın yakından tanıdığı diğer sanık Mehmet Gürhan'a parayı teslim etmiş.
Baykal, yeni dönemde ''Deniz Feneri davasını'' TBMM gündemine getireceklerinin altını çizdi.
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, NTV Ankara temsilcisi Murat Akgün'ün sorularını yanıtladı. Baykal, Ermenistan ziyareti, Ergenekon, Şaban Dişli ve Deniz Feneri davasıyla ilgili açıklamalarda bulundu.
Deniz Baykal, Antalya'da sabah sporu yaparken objektiflere yakalandı. Hemen ardından da Recep İvedik esprileri ortalığı sardı. Haberin ayrıntıları ve Baykal'ın İvedik pozları için TIKLAYIN! |
HÜKÜMET TELAŞ İÇİNDE
''Anlaşılıyor ki Türk hükümeti bu işle çok yakından ilgili'' diyen Baykal, ''Ortada bir yolsuzluk var, bırakın incelesinler. Sana ne? Sen niye telaş içindesin? 'Aman aman' diye niye müdahale ediyorsun? Bu müdahalenin altında ne yatıyor? Bir siyasi dayanışma, ortaklık mı söz konusu?
BAŞBAKANA VERİLMEK ÜZERE PARA TOPLANDI
Alman savcısının iddianamesinde, tutuklu olan iki kişiden birisi diyor ki ifadesinde 'ben Türkiye Başbakanı'na verilmek üzere belli bir meblağı Mehmet Gürhan adındaki kişiye verdim'. Mehmet Gürhan da bunu aldığını tasdik ediyor. Bu, çok önemli dayanak noktasıdır. Bizim yargı makamlarının bu dosyayı derhal ele alıp kendi içimizde araştırmamız gerekir. Mehmet Gürhan verdi mi vermedi mi bilemem. Başbakan'a bu paralar intikal etmiş midir etmemiş midir? Vermiş de olabilir vermemiş de olabilir ama vermiş olsa da vermemiş olsa da Başbakan'ın çevresindeki bir takım insanların Başbakan'a vermek üzere orada para toplandığını kabul etmiş olması olağanüstü önemlidir. Bu toplanan paraların bu amaçlara harcanmış olması, yani bir televizyon kurulmasına ya da başka yolsuzluklara bunun akmış olması, Başbakan'ın 'beni ilgilendirmez' diyemeyeceği bir konudur. Fevkalade önemli bir konudur. Derhal aydınlığa kavuşturulması lazımdır.
YAPRAK KIMILDAMIYOR
Almanya'daki bir savcı, 'Türkiye başbakanına götürmek üzere ben bu parayı topladım diyor falan kişi, öbürü de ben götürmek için aldım' diye iddianamesine yazacak. Türkiye'de yaprak kımıldamayacak, kimse bunu yazmayacak, manşetlerde yer almayacak. Bundan daha önemli bir olay olabilir mi?
SENİN MARİFETİN DE YOLSUZLUKARA SAHİP ÇIKMAK
Ermenistan ziyaretini eleştirdiği için "Baykal zaten başka işe yaramaz" dediği Erdoğan'a CHP lideri, "Başkası da der ki senin marifetin de yolsuzluklara sahip çıkmak. Bunların önemi yok" cevabını verdi.
İŞSİZLİĞE RAĞMEN ERMENİLER'E HOŞGÖRÜ GÖSTERİYORUZ
Türkiye'de 65 bin Ermeni vatandaş çalışmakta. Çalışıp paraları Ermenistan'a gönderiyor. Türkiye'de işsizlik var ama hoşgörü gösteriyoruz. Ermenistan Türkiye'ye kaba bir husumet gösteriyor. Senin toprak bütünlüğünü reddetsem de beni kabul et, sınırını aç, soykırım kampanyalarını görme, komşuyu işgal etmemi görmezden gel diyor.
JEST YAPACATLARSA İŞGAL ETTİĞİ ÜÇ KÖYDEN ÇIKSINLAR
''Yani Ermenistan ile bizim bir husumetimiz, bir gerginliğimiz söz konusu değil; ilişkilerin iyi bir noktaya gelmesini isteriz ama Ermenistan'ın, Türkiye'ye bu kadar kaba bir husumet yapması karşısında bir büyük ülke olarak bizim boynumuzu eğmemiz, her söyleneni kabul eder vaziyete sokulmamız, Ermenistan'ın aracılığıyla veya onların dostlarının baskılarıyla o noktaya getirilmemiz kabul edilemez. Ermenistan da sorumluluğunu üstlenmelidir. Biz iyi ilişkileri kurmak isteriz. Bugüne kadar diyorduk ki 'Bu konularda somut adımlar, seninle ilişkilerimizi normalleştirelim, sınırı açalım, ekonomik ve ticari ilişkileri geliştirelim...' O da diyordu ki 'Hayır sen sınırı aç, benimle ilişkileri normalleştir, beni meşru, normal bir komşu gibi gör. Yani senin toprak bütünlüğünü reddeden bir ülke gibi kabul etme beni. Ben toprak bütünlüğünü reddetsem de sen reddetmemişim gibi kabul et. Senin hakkında soykırım iftirasıyla ilgili kampanya açmış bir ülke olarak beni görme. Senin en yakın komşunu işgal etmiş bir ülke olmama rağmen bunları görmezlikten gel...' Biz de diyorduk ki 'Sen bu konularda bir iyi niyetli arayışın içine gir, o zaman bakarız, ilişkileri geliştiririz'.
Şimdi bize yapılan baskılar sonucunda, Ermenistan'ın ve Ermenistan'ın dostlarının baskıları sonucunda ve onların Türkiye'deki desteklerinin katkılarıyla, 'Efendim, önemli değil biz büyük devletiz aldırmayalım' gibi bilinen argümanlar dile getirilerek, 'canım bu işler başlasın, böyle olur' diyerek, şimdi biz Cumhurbaşkanı düzeyinde -ki bu Türkiye'deki en yukarı düzeydir- bu kadar kolayca Cumhurbaşkanlığı'nın olmadık işlere sokulması, zıddiyetle konuşulması gereken bir konudur. Daha müsteşarlar ve Dışişileri Bakanlığı var, Başbakanlık var. Bir kere Cumhurbaşkanı'nı, bütün bunları yok sayarak 'aman ne kadar hoş' diye bir magazin olayı gibi 'haydi Erivan'a gönderiyoruz...' Ya bu kadar büyük bir jest yapacaksanız, hiç olmazsa ciddi durmayı başarın bir noktada da hiç olmazsa mesela Yukarı Karabağ'da işgal ettiği 3 tane köyden çıkmasını sağlayın. 3 köyden çıkmadın, 2 köyden, 1 köyden çıkmasını sağla. Yani çıkması gereken bir işgal vaziyetinde olduğunu, onun da kabul ettiğini bir görelim. Yani soykırımın muhatabı olarak biz gideceğiz, Cumhurbaşkanımızı göndereceğiz, bize 'soykırım' diyecekler, her türlü iddialar yapılacak ve biz sesimizi çıkarmayacağız
İPE SAPA GELMEZ SÖZLER
Böyle bir yargılama hiçbir çağdaş batı ülkesinde olamaz. Siyasi yıldırma, teslim alma anlayışıyla kurlgulandığı adaletin buna alet edildiğini görüyorsanız tavrınız değişir. Çeteleşme konusu bir an önce çözülmeli...
Başbakan 60 milyon rüşvet vermiş. Doğruysa vahim değilse daha başka türlü vahim. İpe sapa gelmez sözler iddianameye girmiş. Davayla ilgisi olmayan insanların telefon konuşmaları davaya girmiş.
KIZ VERİLMEYECEK KİŞİYE İKTİDAR TESLİM EDİLİYOR
''Dişli'nin genel başkan yardımcılığı görevinden istifa etmesinin nedeni, yolsuzluk olduğu içindir. Yolsuzluk varsa bunun gereği genel başkan yardımcılığından uzaklaştırmak mıdır? Vatandaş yolsuzluk yaptığı zaman mahkemeye gidiyor, cezaevine giriyor. Genel başkan yardımcısı yolsuzluk yaptığı zaman görevinden istifa edip durumu halletmeye çalışıyor. Türkiye bunu kabul edebilir mi? Başbakan 'Ben uygun gördüm' diyor. Sen kimsin de ne hakla onu uygun görüyorsun? Sen af merci misin? Sen Türkiye'nin hukuk sistemi nasıl işleyecek ona karar verme noktasında mısın? Varsa ortada yolsuzluk mahkemeye gider. Dokunulmazlığını kaldırıp yargının önüne çıkmasının yolunu açacak mısınız? (canım uzatmayın bunu böyle bağlayalım) Uzatacağız. Şaban Dişli'nin dokunulmazlığı niye kalkmıyor biliyor musunuz? Çünkü onun arkasından Başbakan'ın dokunulmazlığı kalkar.
Uzatacağız, uzatmalıyız. İdare edilebilir bir yönü yok. Senin arkanda bu kadar yolsuzluk dosyası var. Böyle suçlamalarla itham edilen kişiye siz kız verir misiniz? Bu kişiye iktidar teslim ediliyor.
ANAYASA DEĞİL SEN DEĞİŞ
Anayasa Mahkemesi "sen laikliğe karşı odak noktasında duruyorsun" dedi. Böyle bir hüküm ortaya çıkmış. Gerekçeli kararda baş odak kim ortaya çıkacak. Laiklik bir temel kimliğimiz. Ortadoğu ülkesine dönüşürüz.
"Sen al Anayasa'yı değiştir" diyoruz. Suçlu damgası yemiş kadronun Anayasa değişikliğine göz yummak tutarsızlıktır.
Amerika'ya götürdükleri kişi Anayasa taslağı için "Değiştirilemez maddelerin değiştirme gayreti var" diyor. Anayasa'yı değil zihniyeti değiştir. Anayasa'yı AK Parti'ye uydurma çabasından vazgeçmeli.
İZMİR'DEN ÖZÜR DİLEMELİ
Başbakan diyor ki "DSİ baraj yapacak İzmir fiyaka yapacak" Bu nasıl bir zihniyet? Yasa gereği DSİ, su sorununa çözüm bulmakla zorunlu. Sen nerenin başbakanısın? Kendini İzmir'in başbakanı olarak görmüyor musun?
İzmir düşmanlığı içinde. Derhal İzmir halkından özür dilemeli. Bu üslubunun cevabını İzmir halkı verecektir.
PARTİ DAHA DİNAMİK OLACAK
Bir an önce sonuçlandırmak istiyoruz. İktidar olmasak ta Türkiye'de hayata geçiyor. Kadın hakları, MGK ve idam konularında önerilerimiz uygulamaya geçti.
Alacağımız konular gelecek Türkiye'nin vizyonunu belirleyecektir. Hantal ifadesini kullanmadım. Daha dinamik daha esnek şekilde belirlenmesi lazım. Partide sorumlular belli olsun. Çok organlar parti meclisi komisyonlar yerine daha dinamik yapı oluşturacağız.