Eski CHP genel başkanı ve Antalya milletvekili Deniz Baykal Vatan Gazetsi'nden Murat Çelik'e çok konuşulacak açıklamalarda bulundu.
Abone olEski CHP genel başkanı ve Antalya milletvekili Deniz Baykal ilginç değerlendirmelerde bulundu.
Baykal, “Meclis Başkanı olsaydım bugün bir koalisyon hükümeti mutlaka kurulmuştu. Erdoğan seçim değil, koalisyondan yanaydı” dedi.
İşte Vatan Gazetesi’nden Murat Çelik’in soruları ve Deniz Baykal’ın verdiği cevaplar:
-Seçimden sonra ağzını açmadı ve Sayın Cumhurbaşkanı benimle görüşmek istedi. Zaten bir an önce görüşme isteğini de şu gerekçeyle ifade ettiler, dediler ki, “Kamuoyuna yarın bir konuşma yapacak (Erdoğan’ın 11 Haziran’daki 4’üncü Uluslar arası Öğrenciler Mezuniyet Töreni’ndeki konuşması) yani sizinle görüştükten bir gün sonra bir konuşma yapacak, o konuşmadan önce sizinle görüşmek istiyor” dediler. Zaten onun üzerine alelacele görüşme planlandı ve geldik görüşüldü.
ALTERNATİFLERİ SAYMIŞ
O görüşmede temel konu, ‘Türkiye seçime mi, koalisyona mı gitmelidir’di. Ben bütün gücümle Türkiye’nin mutlaka bir koalisyona yönlendirilmesi gerektiğini, bir koalisyonun bu ortamda milletin iradesine uygun çözüm olacağını ve bunu içimize sindirmemiz gerektiğini söyledim. Bütün koalisyon alternatiflerini sayarak, bir koalisyonun oluşmasına katkı yapmak durumunda olduğunu söyledim. Ayrıntılarıyla, uzun uzun bunu konuştuk.
Benim bu yaklaşımım kabul gördü. Tayyip Bey de o anlayışın içinde, ertesi gün o gençlerle yaptığı konuşmayı tamamen o mantığa oturttu. Ve orada dedi ki, çözüm koalisyondur, onun gereğini yapalım.
‘ERDOĞAN İÇİN DE SÜRPRİZ OLDU’
Yani Cumhurbaşkanı da koalisyon hükümeti kurulmasından yanaydı.
Şimdi bakın, o konuşma, seçimden sonraki ilk konuşmasıdır Tayyip Bey’in. O konuşmada, egolarımızdan sıyrılalım dedi, millet iradesini ortaya koymuştur, bir koalisyon kaçınılmaz gözüküyor dedi. Bu durumda bütün imkanları kullanıp bir koalisyonu gerçekleştirmeliyiz diye bir konuşma yaptı. O konuşma, işte bizim görüşmemizin ruhunu yansıtan bir konuşmaydı. Pekiyi bu ne kadar devam etti? Meclis Başkanı seçimine kadar. Meclis Başkanı seçilinceye kadar tablo buydu. O yüzden diyorum, eğer Meclis Başkanlığı seçimi o şekilde sonuçlanmış olsaydı (uzlaşı ile kendisinin seçilmesini kast ediyor) bugün mutlaka bir koalisyon, ya CHP AKP, ya AKP MHP koalisyonu, mutlaka kurulmuştu diyorum.
Yani siz Meclis Başkanı seçilseydiniz...
Ne zaman o seçim (Meclis Başkanı seçimi) bir sürpriz olacak şekilde, Cumhurbaşkanı için de sürpriz olacak şekilde, bir AKP’li Meclis Başkanı’nın seçilmesiyle sonuçlandı, ne zaman “Birlikte bir Meclis Başkanı seçerler ve bir koalisyonu hayata geçirirler” diye düşünülen partiler tam tersine dağınık dağınık bir görüntü verdiler ve “Bir AKP’linin oraya gelmesine izin vermeyiz” diyen MHP’nin katkısıyla bir AKP’li Meclis Başkanı seçildi; o andan itibaren Sayın Erdoğan’ın tavrı değişti. Bunu görünce, Cumhurbaşkanı da dedi ki “Bırakın koalisyonu, seçim.”
Onun yönlendirmesiyle elbette bunu herkes biliyor, herkes söylüyor iş buraya geldi. Ben de bu noktayı görünce, hatırlayın, dedim ki “Koalisyon görüşmeleri artık bir tiyatrodur.” Bu ne demekti? Artık taraflardan biri seçim kararını almış, ülkeyi seçime götürecek, görünüşü idare etmek için işte böyle oyalanıyor Türkiye.