CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, laik demokratik cumhuriyetin tehlikede olduğunu savundu.
Abone olCumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Deniz Baykal, "Eğer millet, eğer toplum, laik demokratik cumhuriyete sahip çıkmazsa; çıkma eğilimini eğer desteklemezsek; meydan Türkiye'nin anayasal düzenini bozmak isteyen iç dış çevrelerine kalırsa; Türkiye'nin huzuru, bütünlüğü, demokratik rejimi, çok ciddi sarsıntılara uğrar" dedi.
Çorlu'daki CHP Mitingi'nde halka seslenen Deniz Baykal, önümüzdeki seçimin Türkiye'nin kader seçimi olduğunu söyledi. Herkesin büyük sorumluluk duygusu içinde olduğunu belirten Baykal, "Ben vatandaşlarımızı bu tehlikeye karşı uyarıyorum. Son dönemde Türkiye siyaseti eski parti siyasetleri olmayı aşmıştır. 'Ben demokrat partiliyim, ben merkez sağdayım, ben merkez soldayım' ayrışmasının bir anlamı kalmamıştır. Bu ayrışmalar artık geride kalmıştır. Yıllarca parlamentoda karşı karşıya geldiğimiz, merkez sağda bakan olarak, milletvekili olarak görev yapmış pek çok değerli siyaset adamının, 'Aman bu mücadeleye devam et, sen sadece kendi adına değil bizim adımıza da mücadele ediyorsun' dediğini biliyorum. Bunları bırakacağız. Önce Türkiye'ye sahip çıkacağız.
Hepimizin öncelikli işi, görevi budur" dedi. Baykal, hükümete yönelik eleştirilerini sürdürerek, "Hükümet suçüstü yakalandı. 23 Nisan'da yapılan konuşmalarla, belediyelerin yayınlarıyla, Başbakan'ın açıklamalarıyla hükümet suçüstü yakalandı. Toplum da buna tepki gösterdi. Şimdi şu tartışılıyor: Laikliğe toplumun sahip çıkması iyi midir, güzel midir, desteklenmeli midir, yoksa değil midir? Bu konuda aklı başında herkes açıklamasını yaptı. Milletin, laik demokratik cumhuriyetine sahip çıkması en önemli dayanağımızdır. Bu bir anlık bir olayla ilgili duygusal tepkiden ibaret bir sahiplenme olarak kalmamalıdır. Bu sürekli laik demokratik cumhuriyete sahip çıkma anlayışına dönüştürülmelidir. Daima bu anlayışı ortaya koymalıyız" diye konuştu.
Bazı kesimlerin, Türkiye'nin laik demokratik cumhuriyete sahip çıkmasından rahatsız olduğunu öne süren Baykal, bunun herkes tarafından iyi değerlendirilmesi gerektiğini söyledi. Baykal, "Türkiye'de laik demokratik cumhuriyete toplumun sahip çıkması, milletin sahip çıkması, ülkenin önünü açacaktır.
Türkiye'nin önünü bu açacaktır. Eğer millet, eğer toplum, laik demokratik cumhuriyete sahip çıkmazsa, çıkma eğilimini eğer desteklemezsek, meydan Türkiye'nin anayasal düzenini bozmak isteyen iç dış çevrelerine kalırsa, Türkiye'nin huzuru, bütünlüğü, demokratik rejimi, çok ciddi sarsıntılara uğrar. Buna fırsat vermemek zorundayız. Nasıl fırsat vermeyeceğiz? Laik, demokratik cumhuriyete sahip çıkarak, sahip çıkanlara sahip çıkarak bunu sağlayacağız" ifadelerini kullandı.
Deniz Baykal, sözlerini şöyle tamamladı:
"Türkiye'de yaşayanların ezici çoğunluğu, Türk milletinin ferdi olarak yaşamaktan övünç duyuyor. Bunu bozmaya kalkanlar olduğu zaman, anayasamızı, demokrasiyi bozmaya kalkanlar olduğu zaman görev milletindir. Başkasından görev istemiyoruz. Çiftçiden, işçiden, işsizden, iş adamından, kadınlarımızdan, halkımızdan milletimizden bu işe sahip çıkmasını istiyoruz. Bu arayışları boşa çıkarırsak, Türkiye ile kimse başa çıkmaz. Türkiye şahlanır, Türkiye kanatlanır. Türkiye'de bu arayışları destekleyenleri, himaye edenleri, kaşıyanları sandıkta etkisiz kılmalıyız. Bu vatanı daha evvel Çanakkale'de, Sakarya Meydan Savaşı'nda kurtardık.
Şimdi de sandıkta kurtaracağız. Bu işi yaparken kimse kimseyi suçlamayacak, dışlamayacak. 'Sen eskiden şöyleydin, böyleydin' demeyeceğiz. Hepimiz bir bütün olacağız. Memleket tehlikede kaldığında nasıl bir oluyorsak, sandıkta da öyle olacağız. Atatürk'ün Cumhuriyeti ilelebet yaşayacaktır. Bizim tarihimiz mucizelerle dolu, yine sıkıntılı bir noktaya geldik. Şimdi hepimiz el ele vereceğiz. Danıştay'ımızla, Anayasamızla, üniversitelerimizle, Cumhurbaşkanımızla, milletimizle 70 milyon ayağa kalkacak. Sakın hiçbir şeyden medet ummayın, kestirme bir yol aramayın. Tek çıkış yolu sandıktır. Burada sizler bir meşale yaktınız, Bu meşaleyi tüm Anadolu`ya taşıyacağız. Sandıkta gerekeni yapacağız. Bugünler geçecek, güzel günler gelecek. Güzel günlerde de beraber olacağız"
