CHP çarşaf açılımından sonra Kuran Kursu açılımına da başladı. Sirmen'in projesine Baykal 'doğru bir proje' dedi.
Abone olSefa Sirmen birkaç gün önce "istismarı önlemek için her mahalleye kuran kursu" istemişti. "Belediye başkanı seçilirsem, her mahallede açılacak mahalle evlerinde Kur'an kursu verilecek" demişti. Baykal'dan bu isteğe destek geldi.
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, CHP Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Sefa Sirmen'in Kuran kurslarıyla ilgili açıklamalarını değerlendirirken, ''Bizim Kocaeli Belediyemiz tıpkı bir bilgisayar kursu gibi, bir yabancı dil kursu gibi, hemşehrilerinin ihtiyaçlarına cevap vermek yaklaşımı içinde böyle bir proje oluşturmuştur. Bence bu, doğru bir projedir. Kur'an-ı Kerim dinimizin özüdür ve din adına yapılan yanlışlıklara karşı, hurafelere karşı mücadele etmek isteyenlerin temel dayanağı Kur'an-ı Kerim'dir. Müslüman ailelerin çocuklarına Kur'an-ı Kerim'i doğru bir şekilde aktarma fırsatının onlara tanınması çok yerinde olur, diye düşünüyorum.'' dedi.
Baykal, Kur'an-ı Kerim'in ''yaşı uygun olan çocuklara yasalara uygun olarak Diyanet İşleri Başkanlığının işbirliğiyle doğru bir biçimde Anayasa'ya ve devletin temel değerlerine karşı olmayan bir şekilde'' öğretilmesinin önemini vurguladı.
Bunun ciddi bir ihtiyaç olduğunu belirten Baykal, şöyle konuştu:
''Bu, maalesef en uygun çözüme hala kavuşturulamamıştır. Diyanetin bu konuda düzenlediği kurslar var. Mahalle aralarında Diyanetin denetimi dışında çeşitli biçimlerde kurslar var. Kur'an kurslarının, sadece Kur'anı ezberletmek biçiminde yer yer alındığını görüyoruz. Bunun ötesine geçmemize ihtiyaç var. Yani Kur'an-ı Kerim'in sadece ezberlenmesi şeklinde değil, ruhunun, manasının, özünün, doğru bir biçimde anlatılması ve öğretilmesi şeklinde bilinçli, sorumlu, yetkili unsurlar eliyle ailelerinin izniyle öğretilmesinde büyük yarar var. Bu bir temel ihtiyaçtır.
''CEMAATLERLE DİYALOG''-
Baykal, bir gazetecinin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, ''İsmailağa cemaatini de ziyaret edip, bana neden oy vermediklerini soracağım'' şeklinde açıklamaları olduğunu ifade ederek, ''Siz adaylarınızın cemaatlerle diyalog kurmaları konusunda karar aldınız mı?''şeklindeki sorusu üzerine, şunları söyledi:
''Benim bir karar almamı gerektiren bir durum yok. Hepimiz kendi yorumumuz, anlayışımız çerçevesinde üzerimize düştüğüne inandığımız görevleri yerine getiriyoruz. Arkadaşlarımız da öyle yapıyorlar. Yani Sayın Kılıçdaroğlu'nun bize oy vermediğini düşündüğü kesimlere gidip, onlara bunun nedenlerini sormak istemesini çok haklı, çok doğal, öz güvenli bir yaklaşım olarak görüyorum. Biz kendimizi o insanlarla belli temelde diyalog kurması mümkün bir anlayışın sahipleri olarak düşünüyoruz. Biz, dürüst bir toplum, temiz bir toplum istiyoruz. Biz, kimsenin anlayışıyla inancıyla bir kavga içinde olduğumuzu düşünmüyoruz.
Belediye başkanı adayı arkadaşlarım iyi bir belediye yönetimi vaat ediyorlar. Dürüst ve ahlaklı bir belediye yönetimi vaat ediyorlar. Buna önem veren, değer veren herkesin belli bir duyarlılık içinde bu diyaloğa ilgi göstereceğini düşünüyorum.''
Baykal, Deniz Feneri olayının toplumun belli kesimlerinde ''dinin istismar edilip edilmediğinin'' sorgulanmasına yol açtığını ifade ederek, bugün bir gazetede benzer bir olayın daha yer aldığını söyledi. Baykal, şöyle devam etti:
''Sosyal demokrat bir belediye başkan adayının çıkıp da bize bugüne kadar mesafeli davranmış olan insanlara 'Bizim anlayışımız bu, biz buna tepki gösteriyoruz, inanıyoruz ki siz de bu tablolara bizimle aynı şekilde tepki gösteriyorsunuz. Görülüyor ki bu olay bir din istismarının ötesindedir, artık bu tuzağa düşmeyelim. Biz kimsenin inancıyla meşgul değiliz. Biz, doğru, temiz, ahlaklı, şeffaf bir belediye yönetimi koymak istiyoruz. Bunu, size de hizmet etmek için koymak istiyoruz' deme hakkı vardır. Bunu demek üzere girişim yapmış olmasını da çok doğal karşılıyorum.''