BIST 9.636
DOLAR 34,64
EURO 36,36
ALTIN 2.930,51
HABER /  GÜNCEL

Baykal'dan kabadayılık suçlaması

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, partisinin grup toplantısında, AK Parti İktidarı'nın ''2 yılını'' değerlendirdi. Baykal, Erdoğan'ın çiftçilere kabadayılık yaptığını öne

Abone ol

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, Erzurum'da çiftçilere yönelik sözlerine tepki göstererek, ''Başbakan, çiftçilere efelik, kabadayılık yapmaya kalkıyor'' dedi. CHP Genel Başkanı Baykal, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, AK Parti İktidarı'nın ''2 yılını'' değerlendirdi. Baykal, iktidarın 2 yıl boyunca IMF programlarını uyguladığını; bu programın sürmesi için yeniden pazarlık yapılmaya başlandığını ifade etti. ''Ekonomik tablonun her an kırılma yaşanabilecek bir noktada'' olduğunu savunan Baykal, bu süreçte Cumhuriyet tarihinin tümündeki borçlanmanın yarısı kadar borçlanıldığını, cari açığın büyüdüğünü, sosyal sorunların giderek arttığını, şiddetin topluma hakim olmaya başladığını, iç barışın, huzurun istikrarın sarsıntı geçirdiğini, çalışan kesimlerin ve emeklilerin gelirlerinin düştüğünü söyledi. Baykal, IMF Türkiye'nin borçlarının ertelenmesini kabul ettiği için iktidarın ''borçlarımızı ödeyemiyoruz'' demekten kurtulduğunu ifade ederek, bu hoşgörünün sonunda Türkiye'nin, ağır bedel ödemesinin kaçınılmaz olduğunu kaydetti. Baykal, IMF'nin yeni pazarlık sürecinde Türkiye'nin taahhütlerini beklediğini belirtti. CHP Genel Başkanı Baykal, hükümetin 2 yılını ''sosyal yaraların açıldığı, makro ekonomik dengelerin her an patlayabileceği bir dönem'' olarak özetledi. ÇİFTÇİLERİN SORUNLARI AK Parti Hükümeti'nin uygulamalarından en çok zarar gören kesimlerden birinin çiftçiler olduğunu da ifade eden Baykal, Cumhuriyet döneminin en düşük desteğinin ''bu dönemde yapıldığını'' söyledi. CHP Genel Başkanı Baykal, Başbakan Erdoğan'ın, Erzurum'da tarımın durumundan şikayetçi olan çiftçilere, ''Millet sizi beslemeye mecbur mu?'' dediğini ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Tablo bu iken Başbakan'ın kendisine talepte bulunan bir çiftçiye böyle yaklaşmasının arkasında ne yatıyor. Anlaşılıyor ki Başbakan'ın bu konuda bir rahatsızlığı var, tedirginlik içinde. Şikayeti dinleyecek tahammülü, sabrı bile sergileyemiyor. 'Mazot desteği' diyor, mazot desteği yok. Doğrudan gelir desteği, bölünmüş, perişan edilmiş, alamayan yüzbinlerce çiftçi var. 'Millet sizi mi besleyecek' diyor. Birilerinin çıkıp demesi lazım ki Başbakan'a 'Milletin onları desteklemesine gerek yok, onlar yıllardır milleti besliyorlar'. Bunlar, toplumun en masum kesimi, sen bankaları hortumlayanları beslemeye devam ediyorsun, o paraları tahsil etmek için göreve getirilen kamu yöneticileri hiçbir parayı tahsil edemeyeceklerini itiraf da ediyorlar, kaybedilen parayı örtbas etme açıklamaları yapıyorlar. Senin buna sesin çıkmıyor, izlediğin ekonomik politikadan dolayı boynu bükük, zavallı çiftçiler şikayet ettiği zaman onlara efelik yapmaya, kabadayılık yapmaya kalkıyorsun. Bu, sadece burada ortaya çıkmış birşey değil, bunu sık sık görüyoruz. Başbakan herkesi paylıyor, önüne geleni azarlıyor.'' AK Parti'nin, engellilere de büyük vaatlerde bulunarak göreve geldiğini kaydeden Baykal, ''hiçbir şey yapılmadığını, sonuçta engellilerin hayal kırıklığı içine düşürüldüğünü, umutlarının ezildiğini'' söyledi. Baykal, iktidarın, birçok konuda çözüm üretmek yerine, ''CHP'nin arkasına saklanarak'' ve ''CHP de bunu istiyordu'' diyerek politika yaptığını öne sürerek, ''Ancak, hükümetin SSK hastanelerinin Sağlık Bakanlığı'na devri konusundaki niyeti ayrıntılarda gizli. Şeytan da ayrıntılarda gizlidir; baktığınızda görürsünüz'' dedi. Baykal, partisinin grup toplantısında, iktidarın özellikle YÖK ve yerel yönetimlerle SSK hastanelerinin devri ile ilgili yasa tasarısında, CHP'nin arkasına saklandığını ileri sürdü. SSK hastanelerinin Sağlık Bakanlığı'na devri ile ilgili olarak hükümetin 3 aşamalı bir plan uygulamaya koyduğunu, planın ilk aşaması olan hastanelerin devrinin bu hafta TBMM Genel Kurulu'na getirileceğini söyleyen Baykal, daha sonraki aşamalarda bu hastanelerin birilerine satılacağını iddia etti. Milyonlarca işçinin alın terinin ellerinden alınacağını ifade eden Baykal, şunları söyledi: ''(CHP'de öyle diyor) diyorlar. Bu, doğru değil. Biz sağlık hizmeti ile sosyal alanı ayrıştırmak istiyoruz ve kimsenin mülkiyetine de el atalım demiyoruz. İşçi haklarının saklı tutulması kaydıyla sağlık hizmetlerinin Sağlık Bakanlığı'nın koordinasyonuna devredilmesini istiyoruz. Al yönet, ama mülkiyetine dokunma işçilerin... Şeytan ayrıntılarda gizlidir. Hükümetin bu konudaki niyeti de ayrıntılarda gizli. Ayrıntılara baktığınızda şeytanı görüyorsunuz. CHP'nin ne istediği, hükümetin ne istediği açıkça ortadadır. YÖK, yerel yönetimler ve SSK hastaneleri ile ilgili bizim tavrımız çok nettir. Kimse bizim arkamıza saklanmasın. Yağma mı var alıp gidiyorsun. Tasarı, Anayasaya aykırıdır ve yapılan eşkıyalık ve yağmadır. CHP, bununla mücadeleye sonuna kadar devam edecektir.'' CHP Genel Başkanı Baykal, Köy Hizmetleri'nin kapatılması ile ilgili olarak da ciddi bir toplumsal tepkinin ortaya çıktığını belirtti; IMF'nin bu dayatmasına karşı CHP'nin de diğer sivil toplum örgütleri ile mücadele vermeye devam edeceğini söyledi. Kuzey Irak ve Avrupa'da meydana gelen ve Türk vatandaşlarını büyük ölçüde etkileyen birçok olayda hükümetin sessiz kaldığını savunan Baykal, ''Türkiye, bu konularda çok ağır bedeller ödüyor'' diye konuştu.