Partisinin grup toplantısında konuşan CHP lideri Deniz Baykal, konuşmasının ağırlığını Cumartesi günü gerçekleştirilen kanlı intihar saldırılarına ayırdı.
Abone olCHP Genel Başkanı Deniz Baykal, İstanbul'daki terör olayının hedefinin Türkiye olduğunu bildirerek, ''Böyle bir terör girişiminin muhatabı olmak, ülkemizin yeni bir döneme girmekte olduğu izlenimini düşündürmeye başlamıştır ve bu kaygı içinde durumu değerlendirmek gerekir'' dedi. Baykal, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, İstanbul'da meydana gelen terör saldırılarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Bu saldırıların Cumhuriyet tarihinin en iddialı, tahrip gücü en yüksek terör olayları olduğunu belirten Baykal, hedefin sadece sinagoglardan ibaret olduğunu düşünmenin yanıltıcı olacağını söyledi. Baykal, hedefin Türkiye olduğunu kaydettiği konuşmasını şöyle sürdürdü: ''Bu bizi çok ciddi şekilde sarsmıştır. Böyle bir terör girişiminin muhatabı olmak, ülkemizin yeni bir döneme girmekte olduğu izlenimini düşündürmeye başlamıştır ve bu kaygı içinde durumu değerlendirmek gerekir. Bu terör girişiminin Ortadoğu'da örneğine sık rastlanmaktadır. Bu niteliğine bakarak bu olayın, Ortadoğu'daki terör merkezlerinin gerçekleştirdiği, onlarla ilgili ve onların değerlendirmeleriyle ortaya çıkan bir girişim olarak düşünürsek gerçeği doğru fotoğraflamış olmayız.'' ''BİZİM TOPRAKLARIMIZDA İŞBİRLİKLERİNİ BULMUŞLARDIR'' İntihar saldırısının failleri ve planlayıcılarının Türk vatandaşları olmasına dikkat çeken Baykal, ''Demek oluyor ki Ortadoğu'daki terör faaliyetleri bizim topraklarımızda işbirlikçilerini bulmuşlardır. Ortadoğu'daki terör çalışmalarının içinde doğrudan sorumluluk üstlenme iddiası ile yeralabilecek, intihar komandosu olabilecek nitelikte insanlar bizim topraklarımızdan da çıkmaya başladı'' dedi. Bunun çok düşündürücü ve şaşırtıcı bir gelişme olduğunu belirten Baykal, Türkiye'nin eğitimi, aile düzeni, toplumsal düzeni içinde yetişen 4 kişinin böylesi sorumsuz, vicdansız bir saldırının içinde yeralabilmesinin herkesi düşündürmesi gerektiğini kaydetti. Baykal, bu gelişmenin Türk siyaseti, eğitimi, moral değerleri, ekonomisi, sosyal yaşamı ve gençlik sorunlarının ele alınmasını gerektirdiğini söyledi. ''DIŞ POLİTİKA KIRILMASI'' Bu olayın arka planı ile ilgili iki noktaya dikkat çekmek istediğini bildiren Baykal, bunlardan birinin Türkiye'nin son dönemdeki ''Dış politika kırılması'' olduğunu ifade etti. Ortadoğu'nun asırlardan bu yana bir çatışma coğrafyası olduğunu vurgulayan Baykal, şöyle konuştu: ''Biz bir barış, hoşgörü, uyum ülkesi olmayı amaçlıyoruz. Bizim geleneğimizde bu var. Osmanlı İmparatorluğu, dinlere saygı anlayışı ile dikkati çekmiş bir sistemdir. Özellikle Musevi toplumu, 400 yıldır bizim topraklarımızda dünyanın hiçbir yerinde bulamadığı barış, huzur ve güveni bulmuştur. Cumhuriyet döneminde de bunu kararlılıkla uyguladık. Türkiye her zaman Ortadoğu'daki çatışmaların, gerginliklerin, savaşların parçası haline dönüşmeme noktasında özel bir gayreti başından beri sürdürdü. Bu, bize devletin kurucuları tarafından bırakılmış temel bir ilkedir, yaşamsal bir zorunluluktur. Türkiye'nin kaçınılmaz bir ulusal mecburiyeti olmadıkça hiçbir zaman Ortadoğu'da çatışmaların parçası haline dönüşmeme, o çatışmaların bizi de içine almama noktasında bir dikkat, bizim dış politikamızın temel ilkesi olmuştur. Dış politikamızda uluslararası hukuki meşruiyetin dışına hiç çıkmadık. Bu ilke hiçbir zaman tartışılmadı da... Ama ne yazık ki AKP iktidarı ile birlikte Türkiye dış telkinler doğrultusunda Ortadoğu çatışmasının bir parçası olma noktasında heves içine girdi. Bu önemli bir kırılma noktasıdır.'' ''TÖRÖRÜN HEDEFİ HALİNE GELME KAYGISI...'' Türkiye'nin çatışmaların parçası olmaması gerektiğini ısrarla vurguladıklarını kaydeden Baykal, bunun altında terörün hedefi haline gelme kaygısının yattığını söyledi. Baykal, hükümetin bu dikkati göstermediğini kaydettiği konuşmasını şöyle sürdürdü: ''Çok heveskar bir yaklaşım sergilendi. (Komşudaki yangını biz söndüreceğiz) diyorlardı. Ortadoğu'da yangın olmayan bir 10 yıl yaşandı mı? Sürekli yangın vardı. O yangınlar varken niçin onları söndürmek için işgüzarlık yapmaya kalkmadılar? (180 bin Amerikalı İngiliz asker söndüremedi, 10 bin askerle biz söndüreceğiz), işgüzarlığı.... Ortadoğu dünyası böyle. Ortadoğu dünyasının bir parçası olmak istemiyoruz, o çatışmaların tarafı olmak, içine girmek istemiyoruz. Hani yangına müdahale etmek zorundaydık, şimdi etmek istediğiniz halde edemiyoruz. Ama etmiş gibi bütün olumsuzlukları üstleniyorsunuz. (Ortadoğu'da denklemin dışında kalamayız. Biz şekillendireceğiz..) Ne oldu, denklemin içine girebildiniz mi? Ortadoğu denklemine girmek istediniz ama giremediniz, şimdi Ortadoğu sizi kendi denklemi içine çekmeye çalışıyor.'' ''TERÖRE KARŞI ALDIRMAZLIK'' Baykal, uzun yıllar terörün sıkıntısını çeken bir ülke olmasına karşın böyle bir dönem hiç yaşanmamış gibi bir aldırmazlık, vurdumduymazlık havasına girildiğini söyledi. Türkiye'nin terör karşısında ''Gevşek, rahat bir tutum'' içine girdiğini ifade eden Baykal, bu çerçevede ''PKK-KADEK teröristleri ile Hizbullah teröristlerini cezaevinden çıkarmaya yönelik bir af kanunu'' kabul edilmesinin yanlış olduğunu ifade etti. ''Devlet bir eliyle bu son terör olaylarına karıştığı anlaşılan Hizbullah sanıklarını bulmaya çalışıyor, aynı anda devlet öbür eliyle mahkum olmuş Hizbullahçıları devletten tahliye etmeye çalışıyor'' diyen Baykal, böyle bir şaşkınlığın, dağınıklığın olamayacağını kaydetti. ''Kime ne sinyali veriyorsunuz?'' diye soran Baykal, ''Terörün sağı solu, sizdeni bizdeni, küçüğü büyüğü olamayacağını'' söyledi. Bu tür terör olaylarıyla Türkiye'nin rotasını değiştirmesinin sözkonusu olamayacağını ifade eden Baykal, ''Ancak teröre karşı mücadelede uluslararası bir dayanışmadan da söz etmek mümkün değildir. Bu vesile ile her ülke kendini gözden geçirmelidir'' dedi. Baykal, İstanbul'da yaratılan terör olayının ülkedeki dayanışmayı daha da pekiştirdiğini, ölen tüm insanların Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olduğunu belirtti. Baykal, terör eylemiyle ilgili istihbarat eksikliğine ilişkin değerlendirmelerin doğru olmadığını, çünkü bu tür terör olaylarının yapılabileceğinin internet sitelerinde bile yazıldığını ifade ederek, ''Burada bir istihbarat eksikliği değil, bir irade eksikliği ortaya çıkmıştır'' diye konuştu. Baykal, İstanbul Adliyesi'ndeki olayı değerlendirirken de Kuzey Irak'ta 6 bin PKK'lı bulunurken, Hükümet'in Kuzey Irak'a girmeme konusunda anlaşmalara imza attığını söyledi.