BIST 9.660
DOLAR 34,60
EURO 36,32
ALTIN 2.922,00
HABER /  POLİTİKA  /  CHP

Baykal'dan Erdoğan'a tuhaf benzetme

Deniz Baykal Anayasa değişikliği konusunda sonuna kadar mücadele edeceğini söyledi. Verdiği örnek ilginçti.

Abone ol

İNTERNETHABER

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal Meclis Grup Toplantısı'nda Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a sert çıktı. Anayasa Değişikliğiyle ilgili "Anayasa Mahkemesi'ne gitmeyin" önerisine "Sen o anayasayı koruyacağına yemin etmedin mi? Sen yeminini bozuyorsun, bir de bana sen de gitme diyorsun" dedi.

Baykal Churchill'in Hitler'e karşı verdiği mücadeleyi örnek göstererek kendisinin de o 3 madde için sonuna kadar mücadele edeceğini söyledi.

Baykal Erdoğan'ı da çok bilinen bir atasözüyle de uyardı: "Keser döner, sap döner, gün olur hesap döner"

Baykal sözlerine Telekom'un kârıyla başladı:

"Telekom kar ettiğini açıkladı. Yıllık karı 2 milyar dolar olduğu gözüküyor. Biz onu yıllık 1 milyarlık taksitlerle sattık. O taksitlerle o para ödendi. Şimdi net 2 milyar karı o şirket alıyor. Bu tabi izlenen ekonomi politikasının üretimi ihmal edip, besiciliği, çiftçiliği ihmal edip, sonunda et fiyatları 30 liraya dayandı, bu böyle gidemez dedikleri çaresiz politikanın göstergesi...

BEDELLİNİN ÇIKMAYACAĞINI BİLE BİLE ÜMİT VERDİ

Bedelli askerlik konusunda ise Erdoğan'ın seçim yatırımı yaptığını, bedellinin çıkmayacağını bile bile halka ümit verdiğini söyledi.

"Bu konu her yıl gündeme gelir. Ama nedense bu sene birdenbire bu konunun hükümet tarafından bir çözüme bağlama anlayışında bir yaklaşım sergiledi. Millet birdenbire umutlandı. Sen başbakansın. Olayı biliyorsun, bilmemen mümkün değil. Bu kadar hassas konuda insanlara umut vermeye yönelmenin bir devlet adamlığıyla bağdaşır yanı olur mu? Sonra olmayacağını anladık dedi. O zamana kadar bilmiyor muydun? O görüşmede mi öğrendin olmayacağını... Bildiğin halde neden umut verdin?"

CHP NE DEDİYSE HEPSİ DOĞRU ÇIKTI

CHP'ye Van'da yapılan saldırıyla ilgili olarak konuşan Baykal, söyledikleri her şeyin doğru çıktığını söyledi.

"O saldırı sonrasında bunun bir organize hareket olduğunu, bir tepki olmadığını söylemiştik. Mevzilenenlerin yanında emniyet güçlerini gördük, hatta burda inin yürüyerek gidin diyorlar. Arkadaşlarımız reddetti. Mevzilenen yerde otobüsü görünce otobüse saldırdılar. Bu işin içinde AKP var dedik. Hükümet aldırmadı, hiç üstünde durmadılar. Biz bunun yanlış olduğunu söyledik. Biz belgeleri sunduk. Gene ses çıkmadı. Daha sonra Ahmet Türk'e yumruklu saldırı yapıldı. Sonra birileri dedi ki bizim tepkimiz CHP gibi olmaz. Bir süre sonra Samsun'da iki polis öldürüldü. Yıllardan beri orada bir çatışma yaşanmamış. Devriye olarak oradan geçmekte olan araca önceden hazırlanan saldırı... Arkasından bir bakana cenazede saldırı yapıldı. Hükümet ancak Kayseri'deki yumruktan sonra bu sürecin farkına varmaya başladı. Ne kadar acıdır. İçişleri bakanlığı müfettiş görevlendirdi. Müfettişler 1) Bu iş organizedir. 2) AKP'liler bu işin içinde 3) Emniyet tedbirleri yetersiz kalmıştır. 30 polis görevlendirdikleri halde, 130 polis görevlendirdik diye olaydan sonra evrakta sahtekarlık yapmıştır. CHP ne dediyse doğru çıktı.

OBAMA GEÇEN SENEDEN FARKLI TEK BİR KELİME ETMEDİ

Baykal 24 Nisan'la ilgili olarak da Obama'nın geçen seneden farklı bir şey söylemediği halde Erdoğan tarafından alkışlandığını söyledi.

24 Nisan'da Türkiye'ye yönelik iddialar tam bir hayal kırıklığı olmuştur. 24 Nisan'da Başkan Obama bir açıklama yaptı. Başbakan memnuniyetini ifade etti. "Obama Türkiye'nin hassasiyetini dikkate alarak konuşmuştur" dedi. Baktım Obama'nın söyeldiklerine... Geçen yıl söylediklerinden geride değil, daha da ileride... Türkiye aleyhine söylediklerinin arkasında. Geçen sene ingilizce soykırım dememiştir, Ermenice demiştir. Bu sene de dedi. 1,5 milyon Ermeni öldürüldü ya da ölüme yürütüldü. Diğer başkanlar bu kadar net bir rakam vermemişti. 1915'te bizim ölüme gönderdiğimiz söylenince bizim duyarlılığımız dikkate alınmış mı oluyor. Bu ne biçim açıklama? Dışişleri bakanlığı ise konuşmayı kınadı. Hadi bedelliyi koruma konusunda genelkurmayla koardisyonun yok. Dışişleri bakanlığıyla da mı koardinasyonun yok. Başbakan içeriye 'biz durumu düzelttik diyebilmek için Obama'nın avukatlığını yapıyor. Halbuki Türkiye'nin dünyaya karşı avukatlığını yapmalı.

KAVGA GÖRÜNTÜLERİ TBMM'NİN ŞEREFİNE UYGUN DEĞİL

Baykal son olarak sözü Anayasa değişikliğine getirdi. "Kavgalar TBMM'nin şerefine kesinlikle uygun düşmeyen bir manzara" dedi

"Süreç hızla ilerliyor. Şu ana kadar ortaya çıkan manzarayı milletimiz büyük bir ibretle izliyor. Parlamento işi gücü bıraktı. Ekonomiyi, yaşanan faciaları unuttuk, AKP'nin projesi olarak Anayasa değişikliğini parlamentonun gündemine koyduk. Sıralar üzerinde uyuyan milletvekilleri, üslubun giderek kontrolden çıkmaya başlaması, kavgalar, perişan bir manzara... TBMM'nin şerefine kesinlikle uygun düşmeyen bir manzara... Bu şekilde pişirilmiş bir aşı milletimiz nasıl yiyecek?"

İSTANBUL'DAKİ VEKİL OY KULLANDI GÖRÜNDÜ

"Anayasa değişikliği görüşmeleri 1. aşamanın sonuna geldi. Yarın 2. aşamaya geçilecek. Bazı gerçekler de ortaya çıkmaya başladı. Bugün geldiğimiz noktada bu Anayasa Değişikliğinin hedefinin, amacının ne olduğu görülmüştür. Anayasaya aykırı olarak konserve imzalarla yapıldığı görüldü. İstanbul'daki falan kişi burada oy verdi görünmüş. Çarpıklık paçalardan akmış."

EN TARAFSIZ İSİMDEN ANAYASA DEĞERLENDİRMESİ

"İki gündür Milliyet Gazetesi dünyanın en ünlü anayasa uzmanlarıyla röpörtaj yaptı. Diyor ki "Bu paket soğan gibi. açıyorsun içinde cücüğü var. O cücük de Anayasa mahkemesi, parti kapatma, HSYK ve hepsini bir arada oylama. Ben Türikye'de olsam kesin hayır oyu verirdim. Anayasa mahkemesi kesin iptal eder" diyor. Bunu söyleyen ergenekon hukukçusu, laikçi bilmemkim, milliyetçi biri değil... Bunu söyleyen Macar bir anayasa hukukçusu... Bu çok açık ve net bir tablo... Ve diyor ki bu anayasa değişikliği yapılırsa artık değiştirilemez maddelerinin anlamı kalmaz, asıl sonraki değişimlere dikkat edin diyor.

BAŞBAKAN YEMİN ETMİŞTİ

Sayın Başbakan bize şark kurnazlığı yapıyorsunuz diyordu ama asıl kurnazlık 2002'de bu anayasayı namusum ve şerefim üzerine koruyacağım diye yemin edip, sonra onu böyle değiştirmeye kalkmaktır.

KESER DÖNER, SAP DÖNER, GÜN OLUR HESAP DÖNER

Dün bize diyorlar ki CHP Anayasa Mahkemesi'ne gitmemeye söz verecekmiş, onlar da paketi ikiye ayıracaklarmış. Biz baştan beri ikiye ayırın diyoruz. Eğer Anayasaya aykırı olmadğıını biliyorsan Anayasa Mahkemesi'ne git dersin, ne zaman Anayasa Mahkemesi'ne gitme dersin, anayasaya aykırı olduğunu biliyorsan....

SEN YEMİNİNİ BOZUYORSUN BANA DA GİTME DİYORSUN

Benim hakkımı siyasi pazarlık yapma şansı vermem. Biz size Meclis'te oy kullanmayın diyor muyuz? Biz anayasa mahkemesine keyfimizden götürüyor değiliz. Anayasaya aykırı olduğu için götürüyoruz. Sen o anayasayı koruyacağına yemin etmedin mi? Sen yeminini bozuyorsun, bir de bana sen de gitme diyorsun. Bu iktidar hukuk istemiyor, denetim istemiyor. Hukuk çünkü yetki ister.

23 NİSAN'DAKİ ÇOCUĞA YAK DEMESİNDEN KORKTUM

Nitekim 23 Nisan'da başbakanlığa gelen çocuğu "artık yetki senin ister as, ister kes" diyor. Onun kafasındaki anlayış bu... Valla geçmişe bakarak diyorum ki, iyi ki as ve keste kaldı, sivas'taki olaylara bakarak yak da diyebilirdi... Keser döner, sap döner, gün olur hesap döner... Başbakan bunu da unutmasın!

KENDİNİ CHURCHİLL'E ERDOĞAN'I HİTLER'E BENZETTİ!

Bana yapılan teklif ahlaksız teklif. Anayasanın bana tanıdığı hakkı kullanmamı nasıl pazarlık hakkı yapma cüretine gösterirsin. Böyle bir sözün telafuz edilmesini büyük üzüntüyle karşılıyorum. Bunu hiçbir ciddi siyasetçiye yakıştıramıyorum. Dünyada aman Anayasa mahkamesine gitmeyin diyen adalet bakanı kaç tane vardır dersiniz. Biz çok açık tekilfimizi koyduk. O üç madde yanlış maddelerdir. O üç madde için tüm yetkimizle sonuna kadar mücadele edeceğiz. 2. Dünya savaşında Churchil Hitler'e karşı söylemişti. Dağda, tepede, derede her yerde sonuna kadar mücadele edeğeiz demişti. Biz de bu 3 madde için sonuna kadar mücadele edeceğiz.