CHP lideri Deniz Baykal, canlı yayında İspanya'yı örnek verdi ve bakın mahkemeye nasıl bir ima da bulundu!
Abone olCHP lideri Deniz Baykal, Aktütün Sınır Karakolu'na önceki gün yapılan saldırıyı NTV'de değerlendirdi. Murat Akgün'ün sorularını yanıtlayan Baykal, Aktütün baskınıyla ilgili Türkiye'nin çok önemli iki zaafiyetinin bulunduğunu iddia etti.
Baykal, Erdoğan hükümetinden Deniz Feneri'nin hesabının mutlaka sorulacağını söylerken Kılçdaroğlu'nun İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı adaylığı için de net bir kararın bulunmadığını ifade etti. Baykal'ın DTP'yi hedef gösterdiği sözleri ise bir hayli tartışılacağa benziyor.
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, terörle mücadele konusunda Türkiye'nin çok önemli iki zaafiyetinin bulunduğunu iddia etti. Kuzey Irak konusunda Türkiye'nin gerekeni yapması gerektiğini söyleyerken DTP'ye de kapatılmalı imasında bulundu. İşte Baykal'ın canlı yayındaki değerlendirmelerinden satır başları;
Türkiye'nin zaafiyeti var: İstemesekte terörle mücadelede herkes belirli bir bedel öder. Fakat ortada ciddi bir sorunun bulunduğu görülüyor. Terörle mücadelede iki temel zaafiyet var, temel olmayanları da var tabi ki...
İstihbarat zaafiyetleri, karakol yerinin seçiminden yapılanmasına kadar, sınırla ilişkimizi güvenli biçimde oturtulamamış olması gibi..
Kuzey Irak sorunu çözümlenmeli: Türkiye'nin Kuzey Irak sorunu çözülemedi. En temel nokta, bir komşu ülkenin teröre destek vermemesidir. Eğer böyle bir destek varsa o zaman işte en büyük sorunu yaşarsınız.
Bundan önce yapılan Kara operasyonu Kuzey Irak sorununun çözümü için büyük umuttu. Evet girdik, girmemiz önemliydi ama eğer Bağdat yönetimi, eğer Kuzey Irak yönetimi, bizim girebileceğimizi gördükten sonra caydırılabiliyorsa işte o zaman amacımıza ulaşmış olurduk.
Can sıkıcı açıklamalar: Hatırlarsınız biz o askeri operasyonu yaparken, Gates Avustralya'dan demeç vermişti. "Türkiye hemen geri çekilmeli" diye. Daha dün bir bugün iki, neden hemen çıkmamız gerekiyor. Gates'in bunları söylemesi benim çok canımı sıktı. Ben bunu dile getirmiştim.
Biz kalıcı çözüm istiyoruz: Kalıcı çözüme onayı henüz alamadığımızı görüyorum. Müttefiklerimizle bir mütabakat henüz sağlanamamış. Geçen defa bu yapıldı diye sevindik ama yapılmamış... Çünkü konu henüz çözülmemiş. Mesele Kuzey Irak'a girme çıkma meselesi değil. Mesele geçerli bir çözüm bulmaktır.
Oratadoğu'da biz istikrar istiyoruz. Bunun da şarlatı terörün yok edilmesidir. Bu birinci konu. İkinci temel zaaf da... Türkiye'nin terörle mücadele konusundaki siyasi zihin karışıklığıdır. İktidarın kafası karışık, en büyük sorun buradan kaynaklanıyor.
Terörü maruz gösteremeyiz: Terör herkes için, ortak bir kararlılıkla etkisiz kalınması, ortadan kaldırılması gereken bir tehdittir. Bu mücadelede terörrü görmezlikten görmek isteyenlere anlayış gösterilemez. İsteyen terör yapar, biz onunla mücadele ederiz. İsteyen terörü haklı bulur bu demokrasinin gereğidir. Yok böyle bir demokrasi! Böyle terör mücadelesi olmaz. Terörü mazur göstererek terörle mücadelede başarıya ulaşmak mümkün değildir.
DTP'ye terör eleştirisi: Terör ayrı siyaset ayrıdır. Hükümet sırt sıvazlıyor, tutarlı davranmıyor. Gevşek davranıyor. Benim hükümetten isteğim bu konuda hükümetin tutarlı davranmasıdır.
Bir süre önce yurdun değişik yerlerin etnik gerginlikler kendini göstermektedir. Buna karşı her türlü önlem alınmalıdır. Sorumlular cezalandırılmalıdr. Herkesin ama herkesin terör girişimi yapanları takip etmesi lazımdır.
Terörü mazur görecek birileri, eğer buna göz yumarsanız etnik terör meşruyet kazanır. Etnik hareketin siyasi davasını izleyenlerde etnik teröre izin veremez.Terör örgütüyle ilişkiler çok doğal karşılanabiliyor. Bakın İspanya'da terör örgütünü destekleyen bir parti daha yeni kapatıldı. Kapatmaları söylemiyorum ancak bu örnek önemli!
Önümüzdeki haftalar da açıklayacağız: Yolsuzluklar konusunda kamuoyunda ardarda açıklanması çeşitli eleştirilere neden oldu. Evet arkadaşlarımız çok iyi çalışıyor ve yeni dosyalar hazırlıyor. Arkadaşlarımız önümüzdeki günlerde yeni açıklamalar yapacaklar. Belgeler var onlar çıkacaktır. Bu son dönemde birbiri ardına ortaya çıkan yolsuzluk belgeleri, bugünkü iktidarın anlaşılmasına neden olmuştur. Tutarlı net bir yolsuzlukla mücadele anlayışının olmadığı ve siyasi hareketlerin temelinin yolsuzluklar konusunda anlayışlı olduğu bugün görülmüştür.
Deniz Feneri'nin hesabı sorulacak: Kişilerle meşgul değiliz ama şu çok önemli. Almanya'da Alman yargısı kendi insiyatifiyle bir çalışma başlatıyor. Bir sonuca varıyor ve açıklıyor. Tüm belgeler hazırlanmış ve muhteşem bir sonuç ortaya çıkıyor. İşte adalet, yargı böyle olmalı. Beni incitiyor ancak bunlar! Derneğe para verenler bizim insanımız, yardım edenler bizim insanımız. Paraları alanlar Türk, yargılananlar Türk, mahkum olanlar Türk... Beni rahatsız ediyor bu durum, elbet bu ayıbın hesabı sorulacak.
Erdoğan'a hodri meydan: Mal varlığını açıkladım. Olcay Hanım'dan da izin alarak açıkladım. Diyorlar ki beraber açıklamadınız. Eğer AKP yetkilileri bu konuda eğer arınmak istiyorlarsa çok basit. Bir sürü insan bu mal varlıklarından yola çıkarak bu işi götürüyor. Derhal Sayın Başbakan ve benim Meclis'te ikimizinde dokunumlazlıkları kaldırılsın. Eğer siz kendi genel başkanıızın açıklayamıyorsanız o zaman şuna kulak verin. Sadece benim dokunulmazlığımı kaldırın ve bunu yargıya intikal ettirin. TV'de Sayın Başbakan ile bir araya gelelim.