Baykal'dan CHP'ye sahip çıkın çağrısı

Baykal, CHP Kumluca İlçe Teşkilatının düzenlediği yemeğe katıldı. Hükümetin politikaları yüzünden Türkiye'nin tarihsel çizgisi ve ulusal kimliğinin tartışılmaya başlandığını ileri süren Baykal, bu durumun halkı derinden endişelendirdiğini söyledi. Baykal, siyasetin bu tabloya çözüm getirmesine ihtiyaç olduğunu savunarak, CHP'nin uzun zamandır bu çözüme yönelik politikalar ortaya koyduğunu belirtti.

CHP'nin, en büyük desteği hak eden bir parti olduğunu söyleyen Baykal, gelecek günlerin bunun sonuçlarını getireceğini kaydetti.

''NEREDE OLDU O AÇILIM''

Demokratik açılım tartışmaları sırasında CHP'nin de bu sürece destek olmasının istendiğini belirten Baykal, insanları etnik kimliklerine göre ayırarak Türkiye'nin ulusal bütünlüğünü tehlikeye atmanın yanlış olacağına inandıklarını söyledi. Baykal, şöyle konuştu:

''Birileri dedi ki, 'Anaların gözyaşlarını dindireceğiz. Önümüzde aydınlık günler var. İşbirliği yapın, gelin bunu sağlayalım, işbirliği yapın'. Bunun hiçbir temelinin olmadığını tek başına CHP söyledi.

Geldiğimiz noktada her gün şehitler veriyoruz. Nerede oldu o açılım. O, 'açılım' diyenler, 'Anaların gözyaşını dindireceğiz' diyenler, 'Güzel günler bizleri bekliyor' diyenler, birbiri ardına gelen ölüm haberleri karşısında milletin karşısına çıkıp hesap verebiliyorlar mı? Yaptıklarını anlatabiliyorlar mı?''

Ergenekon davası çıktığında bunun siyasal bir dava olduğunu iddia ettiklerini belirten Baykal, ilk günden itibaren bu davanın muhalefette yer alanları yıldırılmaya yönelik olduğunu söylediklerini ifade etti.

''HUKUK ÇÜRÜMÜŞ''

Davanın üç yıldır sürdüğünü ve hala bir karar verilmediğini söyleyen Baykal, şöyle devam etti:

''Ağır ceza mahkemesi başkanı, 'telefonlarım dinleniyor' diye isyan ediyor. Başsavcının, hakimin telefonları dinleniyor. Hukuk çürümüş değerli arkadaşlarım. Erzurum'da bir mahkeme var, Yargıtay'ın kararını, talimatını yerine getirmeyi reddediyor. İlk kez bir dosya, Yargıtay'ın talebine rağmen gönderilmiyor binbir bahaneyle. İlk kez Yargıtay, dosya üzerinden değil, CD'deki kayıtlar üzerinden dosya üreterek kararı incelemeye çalışıyor. Hukuk çığırından çıkmış, siyasallaşmış, inandırıcılığını kaybetmiş. 'Üzerimde kurumsal baskı var' diye hakimler görevini reddediyorlar. Üç yıldır içeride olan insanlar var, daha neyle suçlandıklarını bile bilmiyorlar.

İşler çığırından çıkmış, hukuk anlamını kaybetmiş, yargı içinden bölünmüş, ordu baskı altında, yargı baskı altında, muhalefet sessiz, medya susturulmuş, üniversite susturulmuş, ortada bir tek CHP var. O CHP'yi susturmayı kimse başaramayacak.''

''SAHİP ÇIKIN''

CHP'de lider değişimi olduğunu hatırlatan Baykal, siyasetin kişilere değil, ilkelere endeksli olduğunu vurguladı. Partilerde kişilerin değişebileceğini belirten Baykal, şunları söyledi:

''Ama insanların değişmesi yoluyla politikaların değişmesi sağlanmak isteniyorsa, insanların değişmesi noktasında bütün Türkiye'nin ortak güvenini kazanmış partiyi, o politikalardan uzaklaştırmak amaçlanıyorsa işte buna karşı dikkatli olmak lazım.

Ben CHP'ye sahip çıkıyorum. Genel başkan olsam da, olmasam da sahip çıkıyorum. Sizden de CHP'ye sahip çıkmanızı istiyorum. Hatta şunu da söyleyeyim, benim genel başkan olmadığım bir partiye her zamankinden daha fazla sahip çıkmanızı istiyorum. CHP'yi bugünlere getiren politikaları siz sahiplenirseniz, onları değiştirmeye yönelik tuzaklara, komplolara siz izin vermezseniz, işte o zaman görevimizi yapmış oluruz.

Şimdi 'bize bu politikaları bırakın, bunlarla uğraşmaya gerek yok, merak etmeyin biz sizi destekleriz, uçururuz, önünüzü açarız yeter ki şu politikalarda böyle ısrarcı olmayın' diyebilirler. Eğer onları söylerlerse de, o ahval ve şerait altında da birinci görevimiz CHP'nin temel kimliğine sonuna kadar sahip çıkmaktır. CHP, onun bunun himayesiyle, yönlendirmesiyle yapay desteğiyle değil, alnının teriyle mücadele ederek milletin gerçek yararını zamanında teşhis edip o doğrultuda çalıştığı için halkın güvenini kazanmaya başlamış bir partidir ve o güvenin sonucu olarak desteğini artırmaya başlamış bir partidir. Onun bunun gazıyla, havasıyla CHP'yi bir yerden bir yere kimsenin taşıması mümkün değildir. Dışardan bize verilmek istenen bu yapay yönlendirme çabaları karşısında CHP tepeden tırnağa tam bir bütünlük içerisinde gerekeni yapacaktır.''