Baykal'a inanıyorum
Cem Uzan'ın ünlü bir sloganı vardı hatırlayın:
-Mazot 1 YTL olacak!
CHP lideri Deniz Baykal da, Uzan'a uyup olmayacak duaya bile bile "amin" demişti.
Oy için!
Erdoğan ne dedi peki?
"Ben vermem!" dedi...
Fıntık kıyameti kopmuştu bilirsiniz...
Erdoğan'ın tavrı değişmedi:
-Başka para yok!
22 Temmuz seçimlerinde gördük ki, vatandaşın boş lafa karnı tok. Fındık edebiyatı yemedi, AK Parti'ye en çok oy Karadeniz'den geldi. 1 YTL'lik mazot, ancak yüzde bir gibi küçük rakama tekabul etti...
Ne Uzan kaldı...
Ne de Genç Parti...
Özeti şu:
Demirel gibi atıp tutanlar kaybetti...
Doğru bildiğini söylemekten geri kalmayan Erdoğan ise kazandı...
Peki bugün nasıl bir tablo ile karşı karşıyayız?
Meydanlar henüz ısınmadı ama, siyasetçilerin nasıl bir siyasi rüzgar estireceğini şimdiden kestirmek zor değil...
Erdoğan, renk vermedi henüz.
Bahçeli, gergin..
Baykal ise rahat...
Açıkçası, ben Deniz Bey'in bu kadar dik bir duruş sergileyebileceğini tahmin etmemiştim. Hadi itiraf edeyim, Baykal'ı "çarşaf açılımı"ndan ötürü samimi de bulmamıştım. Bu yüzden, "çarşaf açılımı"ndaki artıları, Gürsel Tekin'in hanesine yazmıştım.
Özür!
Yanılmışım!
Baykal beni fena halde yanıltmış!
Antalya'da o kadına konuşurken, kafama kafama vurdu sanki.
Oy hesabının olmadığını gözüme gözüme soktu sanki...
O açılımı, inanarak yapmış meğer...
Arkasına bakmadan hem de...
Yakın geçmişte, Cem Uzan'ın peşine takılıp giden Deniz Baykal, gözü kara bir şekilde, 22 Temmuz öncesindeki Erdoğan gibi, politika yapıyor şimdi...
Önce "can" demiyor, "canan" diyor artık!
Ben O'nu anladım bu sefer...
Herkes anlasa keşke...
İnansa!
Ve yolunu şaşırmasa...
Her şey çok güzel olur o zaman...
Baykal kazanmasa bile...
Türkiye kazanacak!
Ben buna inanıyorum...
Baykal'a da...
-Mazot 1 YTL olacak!
CHP lideri Deniz Baykal da, Uzan'a uyup olmayacak duaya bile bile "amin" demişti.
Oy için!
Erdoğan ne dedi peki?
"Ben vermem!" dedi...
Fıntık kıyameti kopmuştu bilirsiniz...
Erdoğan'ın tavrı değişmedi:
-Başka para yok!
22 Temmuz seçimlerinde gördük ki, vatandaşın boş lafa karnı tok. Fındık edebiyatı yemedi, AK Parti'ye en çok oy Karadeniz'den geldi. 1 YTL'lik mazot, ancak yüzde bir gibi küçük rakama tekabul etti...
Ne Uzan kaldı...
Ne de Genç Parti...
Özeti şu:
Demirel gibi atıp tutanlar kaybetti...
Doğru bildiğini söylemekten geri kalmayan Erdoğan ise kazandı...
Peki bugün nasıl bir tablo ile karşı karşıyayız?
Meydanlar henüz ısınmadı ama, siyasetçilerin nasıl bir siyasi rüzgar estireceğini şimdiden kestirmek zor değil...
Erdoğan, renk vermedi henüz.
Bahçeli, gergin..
Baykal ise rahat...
Açıkçası, ben Deniz Bey'in bu kadar dik bir duruş sergileyebileceğini tahmin etmemiştim. Hadi itiraf edeyim, Baykal'ı "çarşaf açılımı"ndan ötürü samimi de bulmamıştım. Bu yüzden, "çarşaf açılımı"ndaki artıları, Gürsel Tekin'in hanesine yazmıştım.
Özür!
Yanılmışım!
Baykal beni fena halde yanıltmış!
Antalya'da o kadına konuşurken, kafama kafama vurdu sanki.
Oy hesabının olmadığını gözüme gözüme soktu sanki...
O açılımı, inanarak yapmış meğer...
Arkasına bakmadan hem de...
Yakın geçmişte, Cem Uzan'ın peşine takılıp giden Deniz Baykal, gözü kara bir şekilde, 22 Temmuz öncesindeki Erdoğan gibi, politika yapıyor şimdi...
Önce "can" demiyor, "canan" diyor artık!
Ben O'nu anladım bu sefer...
Herkes anlasa keşke...
İnansa!
Ve yolunu şaşırmasa...
Her şey çok güzel olur o zaman...
Baykal kazanmasa bile...
Türkiye kazanacak!
Ben buna inanıyorum...
Baykal'a da...