CHP lideri Baykal'a ihanet etti? Başbakan'ın üstü örtülü bu imasına Kılıçdaroğlu'ndan yanıt geldi.
Abone olBaşbakan Erdoğan'ın Kılıçdaroğlu ile ilgili kaset olayını hatırlatarak sık sık ihanet imasında bulunmasına yanıt geldi. Kılıçdaroğlu, "Ben Sayın Baykal'a kesinlikle ihanet etmedim" dedi.
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, Nevşehir’de gazetecilerin sorularını yanıtladı. Melih Gökçek’i ve iddialarını ciddiye almadığını belirten Kemal Kılıçdaroğlu, Başbakan Erdoğan'ın aday olmayacağıyla ilgili açıklamasını, “Sayın Başbakan'ın tercihidir. Yakın çevresi ve arkadaşlarıyla konuşup açıklamıştır. Tercihine herkesin saygı duyması gerekir” sözleriyle yanıtladı.
HAYATIMDA KİMSEYE İHANET ETMEDİM
Gazetecilerin Başbakan’ın Deniz Baykal’ın kaset skandalı konusunda “Kim kazançlı çıktıysa o komplo düzenlemiştir” dediğini hatırlatmaları üzerine Kılıçdaroğlu, “Sayın Başbakan ezberi bozulduğu için ne söylediğini bilmiyor” diyerek şunları söyledi:
“Hayatımda kimseye ihanet etmedim. Sayın Başbakan kime ihanet ettiğimi çıkıp açıkca söylesin. Baykal’ı kastediyorsa, ben Sayın Baykal’a kesinlikle ihanet etmedim. Bir de Başbakan'ın görevi CHP’nin içişlerine karışmak mıdır? Kendisine ihanetle ilgili Erbakan’ı ve Sayın Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’ın Dubai anlaşmasını hatırlattım. Buna cevap vermiyor. Neden vermiyor?”
DENİZ BEY HİÇ ALINMADI
Kılıçdaroğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a ‘Recep Bey’ diye hitap etmesiyle, Başbakan'ın da kendisine ‘Kemal bey’ veya ‘Bay Kemal’ diye seslenmesine ilginç bir açıklama ile yanıt verdi.
Kılıçdaroğlu, “Bundan hiç rahatsız olmuyorum. Ben Recep Bey dedikten sonra bana Bay Kemal demeye başladı. Ben çok kişiye ismi ve bey sıfatıyla sesleniyorum. Eski Genel Başkanımız Deniz Baykal’a da zamam zaman Deniz Bey diye hitap etmiştim. Hiç alınganlık göstermedi. Ben Recep bey deyince sanıyorum kamuoyunda farklı algılalamalar oldu. Kendisi bundan dolayı rahatsız olabilir.” dedi.
HSYK'DAKİ TARTIŞMALAR KRİZ DEĞİL
Kılıçdaroğlu, HSYK'da atama görüşmelerinin devam ettiğini da belirterek, “Tartışmalar olabilir. Bunları kriz olarak adlandırmak doğru değil. Her yerde tartışma olabilir. Önemli olan sonuçtur. Hükümet kendi dediklerinin atanmasını istiyor görünüyor. Bu da doğaldır. Her tartışmayı kriz olarak adlandırmak da doğru değildir. Eğer belli isimler üzerinde anlaşma olmazsa bunlar daha sonra kamoyunda tartışılabilir. HSYK da uzun süredir boş kalan Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na atanma yapılmalıdır” diye konuştu.