CHP lideri Baykal, Başbakan Erdoğan'ın, "İstemezlerse asker göndermeyiz" şeklindeki açıklamasını eleştirdi.
Abone olBaykal, "Türkiye, davet edilen bir ülke konumundan istenmeyen bir ülke konumuna gelmiştir. Türkiye'nin ağırlığı ve ciddiyeti hasar görmüştür" dedi. Polat Rennaissance Otel'de gerçekleştirilen Rumeli Türkleri Kültür ve Dayanışma Derneği'nin 37. Olağan Genel Kurulu'na katılan CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, otele girişte basın mensuplarının sorularını cevapladı. Başbakan Erdoğan'ın, "İstemezlerse asker göndermeyiz" şeklindeki sözlerine tepki gösteren Baykal, "Artık Başbakan da Irak'a asker göndermeme noktasına gelebileceğimizi ifade ediyor. Bu noktaya gelinceye kadar Türkiye büyük yanlışlar yaptı. Başından beri üzerinde durulması gereken ilkeler ihmal edildi. Bugün çelişkili bir biçimde Türkiye'nin asker göndermemesi söz konusu olursa gitmeyebiliriz açıklaması geldi. Türkiye, davet edilen bir ülke konumundan istenmeyen bir ülke konumuna gelmiştir" diye konuştu. TBMM'nin, bu gelişme karşısında yanlış bir karara sürüklendiğini ifade eden Deniz Baykal, Irak'a asker gönderme konusunun gündemden düşmeye başladığını söyledi. Baykal, "Biz, istenmediğimiz için gidemiyoruz ve bu Türkiye'yi rencide ediyor" şeklide konuştu. Türkiye'nin ilk etapta, "Biz bu işlere karışmak istemiyoruz" demesi gerektiğini belirten Deniz Baykal, şunları söyledi: "Bırakın yerel güçleri, orada geçici konsey heyeti istemediğini resmen kararlaştırdı. Umut ediyorduk ki ABD orada geçici konsey üzerinde baskı yapacaktır ve onları karar değiştirme noktasına getirecektir ama tam tersi oldu. ABD geçici konseyi ikna edemedi, geçici konsey ABD'yi ikna etti fakat, güç duruma düşen Türkiye oldu. Oradaki yerli insanlar bizi istemiyor. Biz de 'peki gitmeyiz' deme noktasına geldik. Bu iyi bir dış politika değildir, Türkiye'nin ağırlığı ve ciddiyeti hasar görmüştür. Türkiye'nin gururu çiğnenmiştir." CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, BM'ye yönelik bir destek arayışının kendisini göstermeye başladığını ve bunun sevindirici olduğunu söyledi. Baykal, "Türkiye'nin oynaması gereken rol bu süreci kısaltmak olmalıydı. Türkiye'nin rolü, ABD'ye bir an önce BM çerçevesinde bu operasyonun sürdürülmesi gerektiğini anlatmak olmalıydı. Yavaş yavaş ortaya çıkıyor. ABD bunca sıkıntıyı çektikten sora BM'nin önemini görmeye başladı. Türk hükümeti de Türkiye'yi büyük çelişkiler ve tutarsızlıkların içine sürükledi. İstenmediğimiz için, çağırılmadığımız için gitmeyebileceğimizi ifade edebilirlerdi. ABD istemiyor, başkası istemiyor. Bu sizin, kendi politikanızı kendinizin koyamadığını gösterir" dedi.