BIST 9.420
DOLAR 34,35
EURO 36,38
ALTIN 2.839,60

Baykal’ın Kürtlerle dansı

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Deniz Baykal pazartesi günü düzenlediği basın toplantısında “Kürt Açılımı” konusunda kendisinin tespit ettiği “felaketleri” açıkladı.

Toplantı boyunca yüksek vurgu ile konuşarak, sert ifadeler kullandı. Başta Hükümet olmak üzere herkesi suçladı. Baykal’ın fırçasından(!) askerler de nasibini aldılar!

Kürt Sorunu konusunda Baykal ve temsil ettiği dar kitlenin işi her geçen gün giderek zorlaşıyor.

Çünkü karşısına aldıkları kesimler giderek artıyor.

En son askerler de Baykal’ın “karşı” olduğu yapılar arasına girdiler.

Bu durum nereye kadar gidecek?

İşte Baykal’ın “genç lider” olarak önündeki sorunun umarsız çengeli buraya asılı vaziyette bekliyor.

Deniz Baykal “ürpertici gelecek” tahlilleri yaptı:

-Türkiye bölünebilir, Lübnan olabilir, Irak olabilir, Yugoslavya olabilir!

Bir adam daha atarak fiziki koşulları da söyledi:

-İç savaş çıkar!

Baykal’ı kaygılandıran gelişmelerin başında dil meselesi var:

-Türkçe’den başka bir dille eğitim yapılması Türkiye’nin bölünmesini hızlandırır!

Amerikan kolejleri, Fransız liseleri, Alman Liseleri, Avusturya Liseleri, İtalyan Liseleri geçtiğimiz yüzyılın ilk yarısından itibaren yabancı bir dil ile eğitim yaptıklarını unutarak konuşuyor Baykal Bey…

İngilizce eğitim yapılırsa Türkiye bölünmüyor.

Fransızca, Almanca, İtalyanca eğitim yapılırsa yine bölünmüyor.

Ama, Kürtçe eğitim başlarsa, o zaman küt diye ortadan ikiye ayrılıyor koca ülke…

Bunlar bir zamanlar Kürtçe televizyon yayınını için de aynı şeyleri söylemişlerdi. Roj TV yayınlarını engellemek için köylerden çanak toplamaya kadar vardırdılar işi…

Şimdi devlet kanalı TRT gün boyu Kürtçe yayın yapıyor, hiçbir şey olduğu yok.

Ama Baykal bunları unutmuş olmamızı istiyor.

1984’ten 1999’a kadar 30 bin kişi öldü.

Bu bir “savaş” değilse nedir?

Dağlar mayınlı, uçaklar bombalar yağdırıyor, karakollar basılıyor, askerler esir alınıyor.

Bundan ala savaş olur mu?

Askerler bile dayanamayıp, “düşük yoğunluklu” diyerek eklediler:

-Savaş!

Şimdi ilk kez ülke genelinde herkes “barış olsun” istiyor. Artık gençlerimizi gencecik birer fidanken toprağa vermeyelim diyorlar. Mayın marifetiyle elleri, kolları, ayakları kopmuş gaziler değil, bütün uzuvları yerinde duran askerliklerini bitirmiş gençler katılsın hayatımıza…

Bundan daha güzel istek olabilir mi?

Bu istek doğrultusunda herkesin bir şeyler eklemesi, kendince katkı yapması beklenirken CHP Lideri çıkıyor, “felaket tellallığı” yapıyor:

-Her şey kötü olacak!

Hiç iyi bir haberin, projen, mesajın, dileğin, isteğin, cümlen, kelimen yok mu?

Deniz Baykal, Kürt Sorunu’nda yaya kaldığını her gün biraz daha net olarak gösteriyor.

Eskiden Güneydoğu’ya gittiğinde boynuna poşu falan takardı.

Artık takmaz…

Zaten onu takan da kalmayacak!