BIST 9.636
DOLAR 34,64
EURO 36,32
ALTIN 2.934,26
HABER /  GÜNCEL

Baykal: Yolsuzluklar ortaya çıkıyor

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, partisinin grup toplantısında yine hükümete yüklendi. Baykal, AK Parti iktidarının Mavi Akım'da ülkeyi zarara uğrattığını öne sürdü.

Abone ol

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, AK Parti iktidarının Mavi Akım'da doğalgaz fiyatının belirlenmesiyle ilgili olarak gerçekleştirdiği yöntem değişikliği nedeniyle Türkiye'nin milyarlarca dolar kaybettiğini öne sürdü. Baykal, partisinin grup toplantısında, çok ciddi yolsuzluk dosyalarının biriktiğini söyledi; yolsuzlukla mücadele önünde en büyük engeli oluşturan milletvekili dokunulmazlığının derhal kaldırılması gerektiğini savundu. Mavi Akım ile ilgili bazı iddialar nedeniyle Yüce Divan'da yargılamanın devam ettiğine dikkati çeken Baykal, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Geçmiş iktidar, Mavi Akım dosyasıyla ilgili olarak yargılanıyor da bugünkü iktidarın Mavi Akım dosyasının durumu konusundaki tablo nedir? Mavi Akım'ı başkaları hazırladı onlar şimdi Yüce Divan'da... Siz geldikten sonra ne oldu? Mavi Akım'daki fiyat belirleme mekanizmasını değiştirdiniz. Türkiye bundan ne kazandı, ne kaybetti? Bu konudaki dosya elimizin altındadır. Türkiye, AKP iktidarının Mavi Akım'da doğalgaz fiyatının belirlenmesiyle ilgili yöntem değişikliği nedeniyle milyarlarca dolar kaybetmiştir. Bu, bir hukuki olay olarak değil, tek taraflı bir lütuf olarak ortaya çıkmıştır. BOTAŞ, uluslararası tahkim için başvurmuş, bir süre sonra niçin vazgeçmiş? Tam 5 saat Rus yetkili ile Enerji Bakanı baş başa çalıştı ve ondan sonra 'Tahkime gitmekten vazgeçtik biz anlaşarak belirleyeceğiz' dediler. Anlaşma ile Türkiye milyarlarca dolar kaybetti. Anlaşmayı da piyasaya fiyat indirimi olarak takdim ettiler.'' BOTAŞ'ın uluslararası tahkim kararından vazgeçmesi ile ilgili olarak Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu'nun ''Hazine'ye zarar vermemesi'' şartıyla onay verdiğini kaydeden Baykal, ''Anlaşma, ekleri önünde, Hazine'ye zarar veriyor mu vermiyor mu baksana. Yani diyor ki 'Ben bunu onaylamak durumundayım, zarar da verecek görünüyor. Ama kendimi korumak için zarar vermemesi şartıyla onay verdiğimi söylerim'...'' dedi. Bakanlıkların pek çoğunda, çok üzüntü verici yolsuzluk olaylarının ortaya çıkmaya başladığını savunan Baykal, bunlarla ilgili dosyaları biriktirdiklerini, günü geldiği zaman teker teker ortaya çıkararak gereğini yapacaklarını söyledi. ''BAŞLARINA TAŞ DÜŞSE...'' Deniz Baykal, TCK'nın basına yönelik bazı maddeleriyle ilgili tartışmalara da değinerek, ''Bu iş olurken CHP ne yaptı?'' diye muhalefeti eleştirenler bulunduğunu belirtti. CHP'nin her zaman olduğu gibi TCK konusunda da görevini tam yaptığını kaydeden Baykal, ''CHP'nin yaptığı görev tam yansıtılmamış olabilir. O zaman tam yansıtmayanların, şimdi 'CHP görevini yapmadı' diye şikayet etmeye hakkı yok. Görev tam yapılmıştır, tutanaklar, Genel Kurul'da yapılan konuşmalar bunun kanıtıdır'' diye konuştu. TCK'nın AB ile ilişkiler bakımından ilgiyle izlenen temel bir yasa olduğunu, çıktığı dönemde hiçbir engellemeye maruz kalmaması konusunda kendilerine yönelik bir bekleyiş bulunduğunu ifade eden Baykal, şöyle devam etti: ''Başlarına taş düşse, 'taşı CHP attı' diyecek anlayışta olanlar var. Bu, bizim çıkardığımız bir yasa değil. Basınla ilgili düzenlemelerde bizi de rahatsız eden pek çok yön var. Basın özgürlüğü, demokratik rejimin, hukuk devletinin güvencesidir. Yolsuzluklar ülkenin temel sorunu olmaya devam ediyor. Yolsuzlukla mücadelenin en sağlam dayanağı elbette basınımızdır, basın özgürlüğüdür. O nedenle basınımızı sıkıntıya sokacak düzenlemeleri hiçbir şekilde kabul etmemiz söz konusu değildir. TCK'nın basın özgürlüğünü kısıtlayıcı maddeleri ile ilgili olarak zamanında görevimizi yaptık bundan sonra da yapmaya hazırız. Bundan kimsenin şüphesi olmasın.'' ''SUÇLULAR ÜLKESİ'' Konuşmasında, suç ve suçluluk tablosunun son dönemde ''vahim bir gelişme gösterdiğine'' dikkati çeken Baykal, ''Türkiye, bir suçlular ülkesine dönüşmeye başlamıştır. Suçluluk oranları kaygı verici biçimde artmakta, bir suç patlaması yaşanmaktadır'' diye konuştu. Bunun altında, ''izlenen ekonomik ve sosyal politikaların'' yattığını söyleyen Baykal, bu sorunun sadece alınacak polisiye tedbirlerle, yasal önlemlerle çözümlenemeyeceğini belirtti. Suç oranları incelendiğinde 2004 yılından itibaren önemli bir artış göründüğüne, bazı suçlarda bu artışın yüzde 60'lara kadar vardığına dikkati çeken Baykal, özellikle İstanbul'da bir patlama yaşandığını kaydetti. Çözüm için kalıcı önlemlere yönelmek gerektiğini ifade eden Baykal, ''Erzak dağıtarak ya da Ramazan'da iftar sofraları kurarak çözümün mümkün olmadığını'' söyledi. TBMM'nin mutlaka konuya el atması gerektiğini, olayın artık hükümeti aştığını savunan Baykal, polis teşkilatının ayağa kaldırılması gerektiğini belirtti. Suç oranı artarken, yakalama oranının azaldığını vurgulayan Baykal, vatandaşların artık ''başının çaresine bakma'' anlayışına doğru sürüklendiğini kaydetti. Deniz Baykal, sorunun artık geçiştirilecek bir konu olmaktan çıktığını da belirterek, ''Başbakanın, bakanların, yetkililerin bu tabloyu Nevruz ateşinin üstünden zıplayarak örtbas etmeleri mümkün değildir'' dedi.