Erdoğan'ın üslubunu eleştiren CHP Genel Başkanı Baykal, "kullanılan dil, argo da değil. Bu, kaba, saldırgan ve karşısındakini küçümseyen bir dildir" diye konuştu.
Abone olCHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın üslubunun altında, "kültürel kimliği, ruhsal tedirginliği ve ruhsal bunalımının yattığını" öne sürerek, "Kullanılan dil, argo da değil. Bu, kaba, saldırgan, karşısındakini küçümseyen bir dildir" dedi. Deniz Baykal, partisinin TBMM grup toplantısında, Erdoğan’ın Mersin’de bir çiftçiye söylediği sözleri eleştirdi. Baykal, Erdoğan’ın, "70 milyon insanın izlediğinde yüreğinin ezildiği, üzüntü duyduğu" bir yaklaşım sergilediğini savundu. Erdoğan’ın, sık sık toplumun değişik kesimlerine karşı kullandığı üslubu, zaman zaman "yadırgadıklarını ve ayıpladıklarını" ifade eden Baykal, Erdoğan’ın, "bu üslubunu kullanmakta kararlı olduğunu" söyledi. Baykal, "Bunun altında Başbakan’ın kültürel kimliği, ruhsal tedirginliği, ruhsal bunalımı yatıyor. Başbakan’ın iktidarı taşımakta, hazmetmekte ortaya çıkan güçlüğü; zorlanması yatıyor" diye konuştu. Baykal, Başbakan’a destek vermek isteyen çevrelerin, "Bu, halkın dili" şeklinde değerlendirme yapmasını eleştirerek, halkın dilinin bu olmadığını söyledi. Baykal, halkın dilinin Yunus Emre, terbiye, nezaket ve alçakgönüllülük dili olduğunu dile getirdi. "BU, ARGO DA DEĞİL" "Kullanılan dilin argo da olmadığını" ifade eden Baykal, "Bu, kaba bir dildir; saldırgan, karşısındakini küçümseyen bir dildir. Bizim kültürümüze, ahlakımıza, toplumumuza yakışmayan, kısmen küfre kaçan, küfür imaları içeren bir dildir. Sayın Başbakan, üç nokta ile başladı, kendisine şikayetini söyleyen bir vatandaşın anasına kadar işi uzattı" dedi. Baykal, Başbakan’ın bu üslubu, "garip, gurabaya karşı kullandığını; büyük işadamlarına, patronlara, Bush’a, Chirac’a karşı kullanmadığını" ifade etti. Baykal, Başbakan’ın, "yakışıksız üslubunu" geçiştiremeyeceğini ifade ederek, önce milletten, daha sonra o çiftçiden ve annesinden özür dilemesini istedi. Bugünün 14 Şubat Sevgililer Günü olduğuna işaret eden Baykal, Erdoğan’ın bugünün hatırına, "tepeden bakan, küçümseyen alışkanlığından" vazgeçip, özür dileme alicenaplığını göstermesi gerektiğini söyledi. Baykal, Mersin’de, çiftçinin durumunun dile getirilmek istendiğini; çiftçinin kızgın olduğunu; sorunların görmezden gelinemeyeceğini belirtti. Erdoğan’ın, çiftçi ile konuşmasında, "Çiftçiye ne verdik biliyor musunuz?" dediğini anımsatan Baykal, tarıma verilen desteklerin kaldırıldığını, yüzde 1’in altında tarımsal destekle 30 milyon çiftçinin idare edilmek istendiğini söyledi. "Ne verdin Sayın Başbakan?" diye soran Baykal, "İnşallah, Mersin’de çiftçinin çıkışı, Başbakan’ın köylüye bakışını değiştirecektir, değiştirmelidir" dedi. Isparta’da, yolsuzluk yapıldığına dair yayınlar yapan gazetecilerin dövüldüğünü, bunun, ilkel bir zihniyeti ortaya koyduğunu ifade eden Baykal, bu konuda basının daha etkin bir tavır koyması gerektiğini kaydetti. Baykal, AK Parti yöneticisi bir kişinin, Hatay’da, yerel yönetici ile ihale taksimatı yaptığını iddia ederek, Türkiye’nin her yerinde bunların olduğunu savundu.