Antalya'da bulunan Deniz Baykal'ın gündeminde İstanbul'daki olaylar vardı. Baykal terör olaylarının arttığına dikkat çekti ve iç huzuru bozmak isteyenlere işaret etti.
Abone olCHP Genel Başkanı Deniz Baykal, İstanbul'daki bombalı saldırılarla ilgili, ''Birilerinin Türkiye'yi karıştırmak istediği, Türkiye'nin iç huzurunu bozmak istediği açıkça gözüküyor'' dedi. Baykal, Antalya'da sürdürdüğü gezileri kapsamında gece konakladığı Akseki İlçesi'nde belde ziyaretlerinde bulundu. Güçlüköy Beldesi'nde partililer ve vatandaşlarla bir araya gelen Baykal, burada gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. İstanbul'da gerçekleştirilen bombalı saldırıların üzüntü verici olduğunu ve zaman zaman Türkiye'de böyle saldırı girişimlerinin yapıldığını, bunun çok rahatsız edici olduğunu vurgulayan Baykal, şöyle konuştu: ''Türkiye Cumhuriyeti'nin istikrarını, barışını, huzurunu korumak her işin başındadır. Türkiye, herkesin can güvenliği içinde, huzur içinde yaşadığı bir toplum olabilmelidir. Bunu tehlikeye atacak, bunu tehdit edecek her gelişme, Türkiye Cumhuriyeti'nin hem iç düzenini, hem dış düzenini, hem ekonomisini çok ciddi düzeyde sarsar.'' Bu konunun öneminin göz önünde bulundurulmak zorunda olunduğunu ve son saldırının niteliği ile ilgili henüz net bir açıklama yapılmadığını belirten Baykal, şöyle devam etti: ''Türkiye'deki huzuru ve barışı tehdit etmek için harekete geçen kimlerdir? Kimler bu saldırıyı düzenlemişlerdir? Arkasında kimler yatıyor? Şu aşamada bunları bilemiyoruz ama birilerinin Türkiye'yi karıştırmak istediği, Türkiye'nin iç huzurunu bozmak istediği açıkça gözüküyor. Bir süre önce böyle saldırılar, Türkiye'de Hizbullah uzantısı yer altı güçleri tarafından yapılıyordu. İstanbul'da çok önemli saldırılar düzenlemişlerdi. Bir süre sonra onların Irak'a geçtiklerini ve Irak'taki TIR şoförlerini rehin alarak onları katleden kişilerle işbirliği içerisine girdiklerini öğrendik. Şimdi bu son saldırıların arkasında kimler var? Onlar mı, başkaları mı var? Yoksa, eskiden beri zaman zaman ortaya çıkan PKK hareketinin uzantıları bu işin içerisinde midir? Bunu henüz bilemiyoruz. Kim olursa olsun, ülkemizin barışını ve iç huzurunu sağlama almak hepimizin öncelikli görevidir. Büyük üzüntü duyuyorum. Tabi bu saldırılar ortaya çıkınca, insanın aklına ister istemez, Türkiye'nin Ortadoğu'da yaşanmakta olan yangının içine çekilmek istendiği ve Ortadoğu'daki kargaşanın Türkiye'ye sıçratılmak istendiği düşüncesi geliyor. Bu daima bizi kaygılandırılan ihtimaldi.'' Irak'ta bombaların patladığını, rızkını sağlayabilmek için giden Türk şoförlerin rehin alındığını ve öldürüldüğünü ifade eden Baykal, ''Tam bir acz manzarası, teslimiyet manzarası. Oradaki tehdide ve şantaja boyun eğen bir vaziyet. O insanların can güvenliğini sağlayacak hiçbir tertip yok. Bütün bu olanlar çok ciddi şekilde bizi kaygılandırıyor'' diye konuştu. Türkiye'nin son dönemde dış politikasının çok ciddi şekilde yanlışlıklarla iç içe yürütüldüğünü, bu yanlışlıkların Türkiye'nin iç düzenine olumsuz bir şekilde yansımaya başladığını iddia eden Baykal, ''Ne yapacağını bilen, yapacağını uluslararası hukuka dayandıran ve bu konuda tutarlı, kararlı bir çizgiyi ortaya koyan bir dış politikayı maalesef bu son dönemde götüremedik ve bunun çalkantıları, sarsıntıları içinde şimdi çeşitli sıkıntılar ortaya çıkıyor. Hepimizin temennisi Ortadoğu'daki bu sıkıntının Türkiye'ye yansımamasıdır, Türkiye'nin bunun bir parçası haline gelmemesidir. Bu noktada tam bir güvenlik içinde olduğumuzu ifade edemiyorum'' dedi. Baykal, şöyle devam etti: ''Türkiye'de bombalar patlıyor, bizim insanlarımız kaçırılıyor, rehin alınıyor. Irak'a yönelik politikamız güven verici şekilde işletilemiyor. Kırmızı çizgiler dedik. Kırmızı çizgilerin tümü aşıldı, geçildi. Böyle teslim olmuş bir haldeyiz. Üzüntü verici bir manzara. Hükümet bu konuları bir kenara bırakmış gözüküyor. İçerde kendi adamlarını toplumda daha etkin hale getirmek için ne mümkünse yapma arayışında, kavgasında...'' Baykal, ziyareti sırasında bir partilinin cep telefonundan petrole zam yapıldığı şeklinde mesajın gelmesi üzerine de, hükümetin, IMF'nin dayatması altında çalışma yaptığını ileri sürdü. ''5 yıldır Türkiye ekonomide acil durum uygulaması, olağanüstü hal uygulaması yapıyor. Biz dünya ülkeleri içinde beş yıldan beri seçilmiş, kendi ekonomi politikasını uygulayamayacak olan dayatılan bir ekonomi politikasını uygulamak zorunda bırakılmış bir ülke konumundayız'' diye konuşan Baykal, hükümetin, IMF'ye teslimiyetçi kaldığını öne sürdü.