BIST 9.916
DOLAR 35,19
EURO 36,64
ALTIN 2.960,53
HABER /  GÜNCEL

Baykal SSK'ların devrini eleştirdi

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, SSK hastanelerinin Sağlık Bakanlığı'na devrini, ''İlkel, çocukça ve aldatmacaya dayalı'' bir girişim olarak değerlendirdi.

Abone ol

Baykal, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, SSK hastanelerinin devrine ilişkin görüşlerini dile getirdi. Türkiye'nin ciddi bir sağlık ve sosyal güvenlik reformuna gereksinimi olduğunu ifade eden Baykal, bunun, ''masabaşı kararlarla'' yapılamayacağını söyledi. SSK'nın ''İyi, kötü'' toplumun sağlık gereksiniminin büyük bölümünü karşıladığını, nüfusun yarısına zor koşullarla sağlık hizmeti vermeye çalıştığını bildiren Baykal, ''Vururken bir de dinlemek lazım'' dedi. Baykal, SSK'nın, Sağlık Bakanlığı'nda hizmet veren personelin beşte biri ile hizmet vermeye çalıştığını, yataklı sağlık kurumlarının sadece yedide birine sahip olduğunu ve Emekli Sandığı'nın sekizde biri oranında kaynak kullandığını söyledi. SSK'da hasta başına ilaç tüketiminin 19.5 dolar olduğunu belirten Baykal, bu rakamın Emekli Sandığı'nda 105 dolar, Bağ Kur'da da 67 dolar olduğunu ifade etti. ''SSK'ya el koymanın hukuki problemleri de var'' diyen Baykal, Hükümet'in buna Anayasa'daki ''Sağlık hizmetleri tek elden yürütülür'' hükmünü dayanak olarak gösterdiğini ancak, diğer taraftan da Kamu Yönetimi Reformu Yasası ile sağlık hizmetlerini özel idarelere devretmeye çalıştığını belirtti. Baykal, devrin ''bedeli karşılığı'' yapılacağına ilişkin hükmü değerlendirirken de ''Bunu kim belirleyecek, neye göre belirleyecek, bedel nasıl ödenecek? Uyuşmazlık olduğunda devreye Başbakan girecek. '100 yılda öderim' dendiğinde ihtilafı Başbakan çözecek. Bu, ciddiyetsizlik. İlkel, çocukça ve aldatmacaya dayalı bir girişim'' diye konuştu. YEDİ AYRI SINIF Türkiye'de sağlık hizmetlerinden yararlanma konusunda vatandaşların yedi sınıfa ayrıldığını bildiren Baykal, bunları ''Milletvekilleri, çalışan memurlar, Emekli Sandığı emeklileri, SSK'lılar, Bağ Kur'lular, yeşil kartlılar, sosyal güvenliği olmayanlar'' diye sıraladı. Baykal, SSK'nın Sağlık Bakanlığı'na devrinin, ''Çağdaş ülkelerin hiçbirinde görülmemiş ölçüde sorunlar yaşanan Türkiye'deki sağlık sisteminde iyileşmeye yol açmayacağını'' savundu. Bu düzenlemenin SSK'lılar ile Bağ Kur'luların insanca sağlık hizmeti almalarını sağlamayacağını ifade eden Baykal, ''Reform, herkesin sağlık hizmeti alabilmesi için yapılmalıdır. Hakkari'ye, Şırnak'a, Kahramanmaraş'a uzman hekim gönderemeyen bir hükümetin, SSK hastanelerine el koyarak sağlık reformu yapacağını söylemesi mümkün değildir. Sağlık reformu iddiasını ciddiye almak mümkün değildir'' dedi. Bu çalışmaya başlarken ilgili kuruluşların görüşlerinin alınmadığını da kaydeden Baykal, bu kadar önemli bir konunun öncelikle Ekonomik ve Sosyal Konsey'de görüşülmesi gerektiğini söyledi. TAHLİYELER Baykal, yeni TCK'dan sonra cezaevlerinden tahliyeler konusunda yaşanan farklı uygulamaları da eleştirdiği konuşmasında, bazı savcılıkların tahliye kararları alırken, bazılarının bu istemleri reddetmesinin, ''yargıya güveni ciddi biçimde sarsmaya başladığını'' ifade etti. Adalet Bakanlığı'nın bu konuda yaşanan çifte standardı sona erdirmesi, uygulamada bütünlüğü sağlaması gerektiğini kaydeden Baykal, ''Adalet Bakanı'nı göreve çağırıyorum'' dedi. YTP'NİN CHP'YE KATILIMI Baykal, YTP'nin CHP'ye katılımına ilişkin görüşlerini açıklarken de bu kararın siyasi pazarlık anlayışı içine girmeden, Türkiye'nin gereksinimi olduğu düşüncesiyle alındığını söyledi. CHP Genel Başkanı Baykal, bu kararı almalarından dolayı CHP adına, kapatılan YTP'nin Genel Başkanı İsmail Cem'e, kurultay delegelerine ve parti yönetimine şükranlarını sundu. Baykal, AK Parti iktidarı döneminde yoksul kesimlerin ''sürekli kaybettiklerini'' öne sürerek, ''AKP giderek bir zengin partisi haline dönüşmektedir. Bu tabloyu iftar çadırlarında zavallı, yoksul kadınların yanında çorba içerek kapatma imkanı yoktur'' dedi. Baykal, partisinin TBMM grup toplantısında yaptığı konuşmada ekonomiyle ilgili değerlendirmelerde bulunurken, geniş halk kesimlerinin aleyhine işleyen bir tabloyla karşı karşıya bulunulduğunu söyledi.2001 yılından bu yana izlenen politikalarla bütün faturanın dar gelirli kesimlere çıkarıldığını kaydeden Baykal, yoksulluk sınırının altında yaşayanların kapsamının giderek genişlediğine, işsiz sayısının 8-9 milyonu bulduğunu bildirdi. TBMM'ye sunulan 2005 yılı bütçesinde belirtilen vergi gelirinin yüzde 73.6'sının ÖTV, KDV gibi dolaylı vergilerden oluştuğuna dikkati çeken Baykal, Anayasa'nın ''herkesten mali gücüne göre vergi alınması'' ilkesinin dolaylı vergilerle ortadan kaldırıldığını savundu. CHP Genel Başkanı Baykal, son 4 yılda reel ücretin dörtte bir oranında gerilediğini, düşük kur politikasıyla ithalatın teşvik edildiğini ifade ederek, ''Devlet fakirden topladığı vergiyi yüksek reel faiz adı altında zengine ödeyen bir transfer mekanizması içindedir'' diye konuştu. Kaynak: Milliyet