BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 35,97
ALTIN 3.004,31
HABER /  GÜNCEL

Baykal polisin tavrını sindiremedi

Güvenlik güçlerinin İstanbul'daki olaylara müdahale ediliş biçimi karşısında şaşkına dönen CHP Lideri Deniz Baykal, bu tavrın tüm erkekleri yaraladığını söyledi.

Abone ol

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, İstanbul'da kadınlara yönelik olarak yaşanan olayların bütün Türk erkeklerini yaraladığını bildirerek, ''Güvenlik güçlerimizin kötü muamele yaptığı kadınlarımızdan ben, o muameleyi yapan güvenlik güçleri ile birlikte erkek olmanın utancı, ezikliği içinde özür diliyorum'' dedi. Baykal, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmaya, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nü kutlayarak başladı. Konuşmasında Dünya Kadınlar Günü kutlamaları nedeniyle İstanbul'da yaşanan olayların herkesi ciddi şekilde rencide ettiğini, yaraladığını bildiren Baykal, kendisinin de büyük üzüntü duyduğunu ifade etti. Kadınlara şükranların sadece kürsülerden sunulmasının yetmeyeceğini belirten Baykal, ''Gönül istiyor ki bu şükranı, meydanlarda Dünya Kadınlar Günü'nü kutlamak için toplanan, biraraya gelmiş kadınlarımıza devletin tutumunda da kendisini göstermesidir'' dedi. ''Bu görüntüler Türkiye'ye yakışmıyor'' diyen Baykal, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Güvenlik güçlerimiz bilmelidir ki copladığı insanlar kendi analarıdır, kardeşleri, kızları, bacılarıdır. Bir kadına bir erkeğin eli nasıl varır, tekme atar, yumruk vurur bunu anlamak mümkün değildir. Hele bunun güvenlik güçlerimiz tarafından Türkiye'nin en büyük kentinde, meydanlarda, dünyanın gözü önünde sergilenmesi bütün Türk erkeklerini yaralamıştır. Orada o güvenlik güçlerimizin kötü muamele yaptığı kadınlarımızdan ben o muameleyi yapan güvenlik güçleri ile birlikte erkek olmanın utancı, ezikliği içinde özür diliyorum.'' ''İLERLEME KADIN-ERKEK EŞİTLİĞİ İLE BAŞLAR'' Kadın-erkek eşitliği ile ilgili çok sancılı bir tarihsel süreç yaşandığını ifade eden Baykal, bütün insanların ''Allah'ın, tüm insanların gözünde'' eşit sayılması gerektiğini kabul ettirme doğrultusunda insanoğlunun yüzlerce yıl büyük mücadele verdiğini söyledi. Dinlerin bu konudaki tavrının insanları eşitleyici, birbirine üstünlük taslamaktan çıkartıcı yönde olmasının buna büyük katkı sağladığını kaydeden Baykal, ''Tek tanrılı dinler, bizim birbirimizden farkımız olmadığını öğretmiştir'' dedi. Buna karşın özellikle kadın-erkek ayrımı konusunda büyük aksamalar yaşandığını belirten Baykal, şunları söyledi: ''Ayrımcı bir anlayışı sürdürmek hala 21. yüzyılda da yeryüzünün büyük kesiminde temel anlayıştır. Dünya Kadınlar Günü bu ayrımcılığa karşı protestoyu, bunu reddetmeyi, cinsel ayrımın insanın farklılaştırılmasında kriter olmayacağını gösterme konusunda büyük değer taşıyor. O nedenle biz de bunu sahipleniyor, bir vesile, fırsat sayıyoruz. Yılın bir gününde kutlayıp görev yapma değil, bu gün bize bu konu üzerinde düşünme fırsatı sağlamalıdır. Kadın-erkek eşitliğinin bir de siyasal anlamı vardır. Kadını hala erkekten farklı sayma geleneğinin sürdüğü toplumlarda ilerleme, kadın-erkek eşitliği ile başlar. Bunu benimseyen siyasetler, içindeki toplumu kökten değiştirme hedefini de temel alır.'' ''YAŞAMA TAM GEÇİRİLMEDİ'' Mustafa Kemal'in Anadolu devriminin en temel dayanak noktalarından birinin kadın-erkek eşitliğine dayalı yeni toplum düzeni oluşturma kararlılığı olduğunu ifade eden Baykal, Avrupa'nın birçok ülkesinde kadınlara erkeklerle eşit seçme, seçilme hakkı tanınmadığı dönemde Türkiye'de bu hakkın tanındığına dikkati çekti. Baykal, bunun bugün bile heyecanla, hayretle karşılandığını söyledi. Kadın-erkek eşitliğine dayalı yeni toplum düzeni tercihinin tüm gereklerinin aşama aşama yerine getirildiğini belirten Baykal, ''Kadın-erkek eşitliği yaşama tam geçirilmiş değildir. Ekonomide, toplumsal hayatta geçmemiştir, davranışlara tam yansımamıştır. Ama buna karşın Türkiye'nin ilan ettiği hukuk çerçevesi ödünsüz, bilinçli, net bir biçimde kadın-erkek eşitliği anlayışından yola çıkmıştır'' dedi. Baykal, bu anlayışın Türkiye'deki ilerlemenin temel noktasını oluşturduğunu belirtti. Laiklik anlayışının da kadın-erkek eşitliği anlayışının dışında düşünülemeyeceğini bildiren Baykal, ''Hepsi bir bütündür. Hepsi birlikte Cumhuriyet sinerjisi yaratmıştır. Bu tercihin altında kadını tam olarak erkeğe eşit kabul etmek yatmaktadır. Buradan hız alıyoruz. Önümüzü de bu aydınlatıyor'' dedi. ''DAHA ATILACAK ÇOK ADIM...'' Daha atılacak çok adım, katedilecek çok yol bulunduğunu bildiren Baykal, kadınların hoş sözlerle avutulamayacağını, somut işler yapılması gerektiğini ifade etti. Kadınla erkeğin eşit olduğu toplumun özgür, demokratik, laik, çağdaş bir topluma dönüşebileceğini vurgulayan Baykal, şunları söyledi: ''Tarihimizde kadın her zaman önemli olmuştur. Ulusal Kurtuluş Savaşı'nda kadınların sergilediği davranışlardan tutun, ekonomik kriz döneminde aileyi çevirmek için sergiledikleri eşsiz çabayı hepimiz bilmekteyiz. Anadolu kadınının güç koşullarda çocuklarını yetiştirme, ailesini ayakta tutma mücadelesi takdirle, şükranla karşılanmalıdır. Anadolu kadını berekettir, Anadolu kadını üretimdir, Anadolu kadını sevgidir, şefkattir. Anadolu kadını toplumu bu noktaya getiren çilekeş, umutlu, sabırlı, iyimser, geleceğe inançla bakan temel dayanağımızdır.''