BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46
HABER /  POLİTİKA

Baykal öyle bir olay anlattı ki!

Deniz Baykal grup toplantısında akılalmaz bir hırsızlık olayını anlattı. Birinin evine giren hırsızlar 2.2 trilyon lira çalmışlar. Adam ahirete havale etmiş...

Abone ol

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal Meclis'te grup toplantısında gündemi değerlendirirken üzerinde pek de durulmayan bir hırsızlık olayını anlattı. Büyükşehir Belediyesi'nin danışmanlarından birinin evinden 2.2 trilyon lira çalındığını ama danışmanın "bu işi kurcalamayacağım, ahirette hesaplaşırız" dediğini söyledi

AKILALMAZ BİR OLAY
Baykal akılalmaz hırsızlığı şöyle anlattı:

İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin imar işlerinde danışman alan birinin evine hırsız girmiş. 3 kasadan en küçüğü çalınmış. Hırsızın çaldığı rakam 2,2 trilyon... Parası çalınan adam demiş ki "bu işi kurcalamayacağım. Allahından bulsun. Ahrette hesaplaşırız." Bu kişi orada hala göreve yapıyor. Onlarca danışmandan birinin evindeki üç kasadan küçük olandan çıkan paraya bak... Bir yanda 2,2 trilyon lirayı ahrete bırakan bir zenginlik... Bir yanda da namuslu vatandaşların intiharları... Ondan sonra din iman edebiyatı. Benim de kanıma en çok bu dokunuyor...

BAŞBAKAN LAUBALİ TAVIRLAR İÇİNDE

Öncelikle bir çelişkiye dikkatinizi çekmek istiyorum. Türkiye'de bir yandan çok ciddi sıkıntılar yaşanıyor. Ekonomimiz yangın yerine döndü. Türkiye tarihinin en önemli krizlerinden birini yaşıyor. Bedelini insanlar ödüyor. Dün işsizlik rakamları açıklandı. Türkiye dünya dördüncüsü... Türkiye büyük bunalım içinde. Öte yandan bu tablonun sorumlusu olması gereken Başbakan laubali bir üslup içinde ona saldırıyor, buna saldırıyor. Sanki bu tablo onu ilgilendirmiyormuş gibi davranıyor. Türkiye'ye yıllarca hizmet etmiş şerefli kamu görevlilerini küçük düşürmeye çalışarak fayda sağlamaya çalışıyor. Yazarların hayvan saldırısıyla yakışıksız bir şekilde dalga geçiyor. Ziya Paşa'dan alıntı yapmaya çalışıyor yüzüne gözünü bulaştırıyor. Diyojenleri karıştırıyor. Böyle bir laubali başbakan Türkiye'ye yakışmıyor. Türkiye'nin ciddi bir başbakana ihtiyacı vardır. Başbakanın kendisine bir an önce çeki düzen vermesine ihtiyacı vardır.

[PAGE]

TÜRKİYE'NİN ORDUSU 700 BİN İŞSİZ ARTIŞI 950 BİN

2001 krizinde bu kadar işsiz ortaya çıkmadı. Bir yılda işsiz sayısı 943 bin arttı. Türkiye'nin ordusu 700 bin kişi... Türkiye'deki her 4 gençten birisi resmen işsizdir. Tarımdaki gizli işsizliği dahil etmiyorum. Bir işyeri varmış gibi gözüküp de fakat aslında sermayeden yemekte olan nice esnafımızı da bunlara dahil ederseniz Türkiye'nin tablosunun ne kadar vahim olduğunu görürsünüz. Gizli işsizleri de dahil edersiniz bu 3 milyon işsiz eder. Bu 3 milyon aile demektir. Başbakan ona buna hakaret edeceğine önce bu tablonun acısını yüreğinde hissetmesine ihtiyaç vardır. Buna karşılık Türkiye'nin hala ekonomik krize yönelik bir programı yok... Başbakanın palavralarıyla karın doymuyor. Sanayi daralıyor... Derhal stopaj ve prim indirilmelidir. İnsan çalıştırmak cezalandırılmamalıdır.

PALAVRA SIKAN DEĞİL, ÇÖZÜM ÜRETEN BAŞBAKAN GEREK

Devlet borçlu vatandaş borçlu. Kredi kartı ve tüketici kredilerini ödeyemeyen kişi sayısı 2 milyon 600 bine ulaştı. Konut kredisi almış ödeyemeyiyor, derhal ona bir çözüm bulmak lazım. Ya da işsiz kalmış ödeyemiyor. Hükümetleri niçin var? Bir kanun teklifi verdi arkadaşımız reddedildi. Palavra sıkan diyen çözüm ortaya koyan bir iktidara, bir başbakana Türkiye'nin ihtiyacı var.

[PAGE]

DENİZ FENERİ İÇİN NE BEKLİYORSUN?

Deniz Feneri konusunda dünya ve Türkiye bekleyiş içinde. Türk yargısını bu işe el atması lazım. Yargının kimseden medet ummasına gerek yok. Her şey ortada. Bunu yapanlar Türkiye'de. Ama hiçbir çalışma yok. Ama bekleniyor. Ne bekleniyor. Alman mahkemesi bize dosyayı göndersin? Neden? Senin savcın, hakimin, yargın yok mu? Almanya bu konuda karar alırken birisinden dosya mı bekledi. Sen niye harekete geçmiyorsun. Al bekliyorsan, işte sana dosya... İşte dosya! Koca Türkiye apışmış kalmış dosya bekliyor. Türkiye'nin gücü o dosyayı getirmeye yetmiyor. Al sana CHP o dosyayı getirdi. İşte dosya...

MEHMETÇİK VAKFI'NDAN VERGİ ALIYOR, YOLSUZLUK YAPANDAN ALMIYOR

Bu dosya bize çok önemli şeyler gösterdi. Yolsuzluğun organize olduğunu gösterdi. Mehmetçik Vakfı'ndan vergi alıyor, bu sahtekarlardan vergi almıyor. Milletin ramazanda fitresini zekatını alıp burada televizyon kuranlara vergi kolaylığı getiriyor? Kim? Başbakan, bakanlar, onlar! Parayı topluyorlar. Toplayanları başbakan tanıyor mu? Tanıyor, akrabalık ilişkileri var. Bacanak şu bu! Sınıf arkadaşını en önemli kurumun başına getirmiş. Yolsuzluk her toplumda olur. Ama kanunlar gereğini yapar. Bizde gereği yapılmıyor. Ya yolsuzluğa teslim olacağız, ya da Türkiye'yi yeniden temiz toplum yapacağız...

[PAGE]

KILIÇDAROĞLU'NUN BAŞARISI: EYÜP'TEKİ ARSA ATEŞ TOPU OLDU

Bir yandan Eyüp'teki arsa skandalları... Belediyenin imar planı yeşil saha olarak değiştiriyor ve arsa sahipleri onları satmaya zorlanıyor. Ellerinden aldıktan sonra da imarı değiştiriyorsunuz. Ama ne oldu? İstanbul'da bir belediye başkan adayı var: Kemal Kılıçdaroğlu. Adam önce Başbakana sen şu ismi tanıyor musun diye sordu. Başbakan tanımıyorum derken tanıdığını koydu. İki gün sonra büyükşehir belediye başkan adayına sen tanıımyor musun? dedi. Bu açıklamanın hemen ardında bir kokteyl partide hemen ilan ettiler ki futbol federasyonuna bağışlayacaklarmış. Federasyona soruldu haberim yok dendi. Çünkü daha zaman yok... Konuşulamamış. O arsa bir ateş topu oldu. Elini yakacak. Elinden atmaya çalışıyor. Eğer Kılıçdaroğlu ortaya çıkarmasa verecek misin? Kılıçdaroğlu seçilmeden, hem istanbul'a hem Türkiye'ye hizmet etmeye başladı. Bu arsa onun sayesinde kamuya kazandırıldı. Kendisini kutluyorum.

BAŞBAKAN SADEDE GEL

Medyaya diyor ki "bir sürü suistimal var. en sonunda bana onu da söyletecekler" Eğer biliyor da söylemiyorsa en büyük suistimal budur.Bir başkabana bu yakışıyor mu? CHP'yi komünistlikle suçlamaktan tutunuz, medya patronlarına tehdit salamaya kadar, YSK'ya beni ırgamazsın demeye kadar bu sağlıklı bir tablo değil. Başbakanın sadece gelmesi lazım, gevezeliği palavrayı bırakması lazım. Sadet işsizliktir... Böyle farfarayla, kuru gürültüyle gerçeğin örtülemeyeceğini er ya da geç görecektir.

TÜRKİYE'NİN ELİNDEKİ KAYNAK

İstanbul'da son dönemde 250 milyar dolarlık rant yaratıldı. İşte bu rant kesilirse, bu rant milletin yararına akıtılırsa Türkiye'yi kimse tutamaz. Kalkınmanın ve yeniden yapılanmanın finansmanı için üzerinde durulması gereken tek kaynak bu kamusal rant...